Edirne Özel Trakya Hastanesi’nin Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Selçuk Ercan, bundan önce özellikle bayanlar için kendisi ile yayınladığımız röportajımızda; hanımların korkulu rüyası olan diz rahatsızlıkları, genç sporcularımızın ve sağlıklı yaşam için spor yapmak isteyen yetişkinlerde görülen ve yine korkulu rüya olarak nitelendirilen menisküs rahatsızlıklarını bilgilendirmek amacıyla  Gazetemiz VATANDAŞ’a açıklamalarda bulunmuştu.

                Bugünkü röportajımızda ise; Sayın Dr. Selçuk Ercan, yine genellikle bir kadın rahatsızlığı olarak bilinen ve genellikle 50’li yaşlardaki kadınlarda görülen, ‘’Kemik erimesi’’ konusunda hanımları bilgilendirerek, hastalığın tedavisi için kendilerini bilgilendiriyor.

                Dr. Ercan’ın bu önemli hastalık ile ilgili bilgilendirici önerileri şöyle:          

             ‘’Osteoporoz’’ yani halk arasında bilinen adıyla ‘’Kemik  erimesi’’, kadınlarda erkeklere oranla çok daha fazla görülen özellikle menopoz sonrası dönemde ortaya çıkan önemli bir sağlık sorunudur. Ancak dengeli beslenme ve düzenli kontrollerle kemik sağlığınızı koruyabilir ve kemil erimesi riskini en aza indirebilirsiniz. Bu konularda uzman doktorlar halkımızı bilgilendirmek amacı ile şunları söylüyorlar:

                Kadınlarda erkeklere nazaran daha fazla görülür

            Kemik erimesi kişiyi  artan kırık riskine maruz bırakacak düzeyde kemil gücünde azalm ile ortaya çıkan bir iskelet bozukluğudur. Kemik gücü, kemik yoğunluğu ve kemik kalitesinin bileşimini yansıtmaktadır. Düşük kemik kütlesi, kemiğin kırılganlığında artma ve kemik mikro mimarisinin bozulması ve sonuçta kırık riskinin artması ile sonuçlanmaktadır.  Kemik erimesi ve kemik erimesine bağlıkırıklar için risk faktörlerinin tanımlanması ile yüksek risk altındaki insanlar ortaya çıkabilir ve böylece değiştirilebilen risk faktörleri yönetilerek kırıklar önlenebilir.

            Kemik erimesi en çok omurga, kalça ve el bileği

            Bölgesinde görülür

            Ağrı birçok metabolik kemik hastalığ’na eşlik eden bir belirti olarak karşımıza çıkmaktadır. Kemik erimesinde ise uzun süre hastalığın ilk belirtisinin kırık olduğu düşünülmüşse de mikroskopik düzeyde gelişen ve radyolojik yöntemlerle gösterilmeyen ‘’mikrokırık’’kavramının yerleşmesi ile kemik erimesi kronik ağrılı hastalıklar listesine eklenmiştir.  Kemik erimesinde kırıklar en sık omurga, kalça ve el bileği bölgesinde görülmektedir. Bu kırıklar hafif bir düşme veya çarpmadan sonra bile oluşabilmektedir.Kemik erimesi hastalarında ortaya çıkan boy kısalması da hastalığın tanımlanmasında önemli bir rol oynamaktadır.

            Egzersizler ve özel beslenme proğramı ile

            Tedavi mümkün

            Kemik erimesi olan hastaların ciddi fiziksel belirtilerin yanı sıra kendine bakım ve günlük yaşam aktivitelerini yerine getirme ve sosyal yaşama katılma açısından zorluklar ile karşılaşmaktadır. Yaşamın ilk evrelerinde oluşan doruk kemil kütlesinde en etkili faktörkişinin genetik yapısıdır. Bu nedenle ailede bulunan kemik erimesi öyküsü, kemik erimesi riskini artırmaktadır. Erken yaşta ortaya çıkan kemik erimesinde beslenme dışında yetersiz fiziksel aktivite, düşük vücut artığı hormonal bozukluklar ve çeşitli ilaçlar diğer risk faktörlerini oluşturmaktadır. Kalsiyum ve D vitamini alımı, fluorid, fosfor ve çinko gibi diğer elementlerin alımı da kemik oluşumunda olumlu bir yer tutmaktadır. Fiziksel aktivite ve egzersizin yağılan araştırmalarda kemik kütlesindeki kaybı azalttığını ve kemik kütlesinde artışa neden olduğu gösterilmiştir. Fiziksel aktiviteler içinde güçlü mekanik yüklenmelerin ve dirençli egzersizlerin kemiğin gücü için en etkin egzersizlerdir.

            Protein meyve ve sebze tüketimi önemli

            Protein kemik ağırlığının yaklaşık üçte ikisini meydana getirir ve kemik mikro mimarisinin oluşumu için geçerlidir.  Kemik yapımını artıran hormon ve büyüme faktörlerinin yapımının sağlanabilmesi için diyetle yeterli miktarda protein alımı gerekmektedir.  Bu durum özellikle protein alımı yetersiz yaşlı hastalar için önemlidir. Ancak her yaşta diyetle alınan toplam Asit ve alkali yükü özellikle kalsiyumu yetersiz olan insanlarda kalsiyum atılımı üzerinde etkili olmaktadır. Bu nedenle protein, meyve ve sebzelerle oluşan dengeli beslenme kemik metabolizması yönünden faydalıdır.

            Osteoporoz tanısında çift ışınlı absorbiyometri (Dual energy X ray  Absorpsiometry DXA) ile kemik yoğunluğunu nitel olarak ölçen hızlı ve güvenilir bir şekilde kullanılmaktadır. Kişilerin  DXA  ile kemik yoğunluğu takibinde, takibin mümkünse ayrı  DXA cihazı ile ve mümkünse aynı merkezde yapılması gereklidir. Kemik destitometresinde önemli olan ilk ölçümden ziyade kemik mineral yoğunluğundaki kaybın hızını takip etmektir. Bu sebeple yılda bir kez kontrol edilmesi önerilmektedir.       

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.