Bir ulusal TV Kanalı haberinde bölge halkını yakından ilgilendiren bir haber yer aldı. Trakya bölgesi ve İzmit’te  kanser vakalarının çok görüldüğü,  bu konuda araştırma yapan bir uzmanın devlet sırlarını ifşa ettiği gerekçesiyle hakkında soruşturma açıldığı ifade edildi.

Bilindiği gibi bölgemizde kanser hastalığının bugüne kadar tahribatı, ölümcül sonuçları görüldüğü halde  bu konu halka yeterice anlatılmıyor.

Bu haber de  bölgemizde sık görülen  kanser vakalarını kapsayan bir haberdi.

Bu alanda  araştırma yapan  bir uzman yapılan bu haberle devlet sırlarını ifşa ediyor diye mahkemelik olmuş. Televizyonda belirtilen bu.

Konunun adli yanına kesinlikle girmek istemem.

Fakat, bu ölümcül hastalığın bölgemizde ne kadar yaygın olduğunu anlamak için kahin olmaya gerek yok. Kanser, artık  küçük yaştaki çocuklara kadar inmiş.

Bu  konu hakkında halkın bilinçlendirilmesi  önlemler konusunun detaylı şekilde anlatılması gerekmez mi?. Kansere  daha ziyade  neden meydana geliyor.  haberde tarım ilaçlamalarından çevre kirliliğinden sanayi atıklarının nehirlere salınmasından  kaynaklandığı söyleniyor.

Bölgemizde genç yaşta  kanserden ölümler  artıyor. Tıp Fakültesi Onkoloji servisine gittiğinizde her yaşta hastaların bu hastalığa yakalandığını görüyorsunuz.

Bu hastalıktan genç yaşta iki yakınımı kaybettim. Kansere yakalananların   tedavileri  olmak   çok masraflı, ilaçları çok   pahalı .

Bu konuda umut dağıtan  bazı hekimlere inanan hastalar büyük kentlerde  yüksek ücretler ödeyip çare arıyor.  Daha sonra hastalık ölümle sonuçlandığında geride kalan ailesi vefat eden yakınının borcunu uzun süre ödemek zorunda kalıyor.

Haberde belirtildiğine göre bu ölümcül hastalık  konusunda Trakya ve İzmit yöresinde araştırma yapılmış,  önemli veriler saptanmış.

Bunu ortaya çıkaranları cezalandırmak yerine etkin önlemler almak gerekmez mi?

Bölgemizde  ailesinden  bu hastalığa  kurban gitmemiş  aile yok gibi.

İlimizde ve bölgede kanser konusunda daha geniş tarama  yapılması, bu hastalığı ilk safhasında önleme yolunun aranması gerekmez mi?

Bu konuda çalışmaların olduğu biliniyor.

Bizim insanlarımızın hastalık iyice belli olmadan doktora gitme , hastalığa yakalanmadan  muayene olma  alışkanlığı  yok.

Hastalık ilerledikten sonra da  kanser gibi  ölümcül hastalıklardan  kurtulmak mümkün olmuyor.

AMAN DİKKAT.!

Ramazan   Bayramı tatile 9 gün.

Bu süre zarfında insanlarımız çeşitli bölgelere gidiyor.Bazıları ailelerinin yanına bazıları ise havaların güzelliğinden yararlanıp deniz sahillerinde tatillerini geçiriyor.

 Bu tatil süresinde  aracıyla seyahate çıkacak halkımızın çok dikkatli olması gerekir.” Acale giden ecele gider” diye  bir söz vardır.

Ne yazık ki, bunda gerçek payı var.

Her bayramda ülkemizde bayram seyahatleri sırasında en az yüz canımız trafik kazasında yaşamını yitiriyor.

Onun birkaç fazlası ise yaralanıyor.

Bu arada  büyük maddi hasar meydana geliyor.

Emniyet görevlilerinin bu konuda  yaptıkları uyarılarına rağmen,   sürücülerin trafik kurallarına riayet etmemesi sonucu yüzlerce aileye bayram günleri zehir oluyor.

Onun için  bayramda yola çıkacakların  bir kazaya meydan vermemek için  çok dikkatli araç kullanmaları ve trafik kurallarına uymaları  mal ve can güvenlikleri açısından çok önemlidir.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------

BİR BAŞKA UYARI DAHA

Bayram tatilini Ege sahilinde ve o yörelerde geçirmek isteyen vatandaşların büyük çoğunluğu araçlarıyla   hız sınırını aştığı için  bu yola gidiş gelişlerinde yüksek miktarda trafik cezası ödemek zorunda kaldılar.

Bölgemizde  araç sürücülerine bu konuda  birlerce trafik cezası geldi.

Bu yöreye gidecek olan vatandaşlarımız   trafik cezasına maruz kalmamaları için açık ve gizli trafik  uyarı levhalarına , hız limitlerine uymaları gerekir.

Bilindiği gibi  trafik cezaları cep yakıyor.

Özellikle katlandığında elinizde ne varsa gidiyor.

Böyle bir cezaya maruz kalmamaları için bu   bölgeye  seyahat edecek vatandaşlarımıza, aman trafik kurallarına dikkat diyorum.

BAHARIN EN GÜZEL GÜNLERİNDE  BAYRAMI  GEÇİRECEĞİZ

Bahar aylarının en güzel günlerini yaşıyoruz.

 çevremiz yem yeşil.

Park ve bahçeler çiçeklerle donatılmış. Doğa bize gülümsüyor.

Bu bahar  güzellikleri   kutlayacağımız dini bayramımıza ayrı bir güzellik renk  katacak.

Doğanın bize sunduğu  güzelliklerin kıymetini bilmeliyiz.

Bu kutsal  günlerin hürmetine  halkımız arasındaki  dargınlıklar kırgınlıklar son bulmalı.

Bu doğa güzelliği arasında  dinimizce en kutsal olan  bayramlardan birini  Ramazan bayramını eriştik.

Gelecek bayrama ulaşmak için  ya kısmet.

Bu geçici ömürde bazılarımızın gelecek bayrama  ulaşmaları  mümkün olmayacak.Onun için  toplum arasındaki gereksiz kırgınlıklar son bulmalı.

 İnsanlar birbiri ile  kucaklaşıp sevgisini ve sorunlarını paylaşmalı.

---------------------------

FIKRA:

KRALDAN ÖNEMLİ NE VAR,?

Ülkenin birinde ilginç bir gelenek varmış…

O ülkede sıradan bir vatandaş öldüğü zaman kilisenin çanı iki kere çalınıp ölümü halka duyurulurmuş.

Eğer ölen bir asilzade ise çan üç kez, ülkenin kralı öldüğü zaman ise dört kez çalınırmış.

Günün birinde  herkesin hak aramak için sığındığı mahkeme  bir vatandaşı haksız yere mahkum etmiş….

O gün kilisenin çanı tam beş kez çalmış.

Ahali bu durumu merak ederek kilisenin papazına koşmuş:

“Ey papaz efendi ! kraldan daha önemli biri var mı ki, o kişi ölünce çanı  beş defa  çaldın.?

Papaz şöyle cevap vermiş:

Evet kraldan daha önemli bir şey var. Bugün adalet öldü ”demiş

BUNLARI  BİLİYOR MUSUNUZ?

İLK ÖZEL GAZETE CERİDE-İ HAVADİS

Türkiye’de ilk özel gazete 1840 yılında  William Churchill adında bir İngiliz çıkardığı Ceride-i Havadis’ti Bu gazete 1864 yılında kapandı. Yayınladığı sürede 1212 sayı çıkardı.

Başlangıçta 10 günde bir yayınlanan gazete , daha sonra haftalık oldu.

Devletten yardım gördüğünden yarı  resmi  bir nebiliği vardı.

25 Eylül 1864’te  Ruzname-i  Ceride-i  Havadis olarak  adı değiştirildi.

Ceride-i  Havadis’le  ilk Türk  özel gazetesi olan , Agah Efendinin  Tercüman-ı Ahval arasında  1860 yılında başlayan  çelişkiler,  Türk  basınında  ilk tartışma örnekleridir.

----------------------------------------------------------------------------------------------------------

ÖZLÜ SÖZLER

Önce doğruyu bilmek gerekir, doğru bilinirse  yanlış da bilinir. Önce yanlış bilinirse  doğruya ulaşılmaz/FARABİ

Paylaşılan bir sevinç iki kat olur. Paylaşılan bir acı yarıya iner

/ÇİÇERO

----------------------------------------------------------------------------------------------

FIKRA

Bir genç aşık sevgilisine sordu:

 “Leylacığım neden bana hep canım diye hitap ediyorsun da adımı söylemiyorsun,”

-“ Şaşırırım da  belki yanlış bir isim  söylerim diye canım”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.