Şu promosyon olayı... Aslında çok öncelere dayanmakta.

Bir , belki de bir buçuk, iki yıl önce söylentisi çıkmıştı. Sosyal kurumlardan dilekçe örneği alıp ilgili adrese iadeli-tahahütlü olarak postalamıştık. Uzunca bir süre ses seda çıkmamıştı. Girişim uyuyup kalmıştı.

Referandum öncesi yeniden gündeme girdi. Aynı dilekçeden yeniden postalandı aynı biçimde. (Otuzdan fazla çalışan emekliler için)

Ancak promosyon için bankalar bazı koşullar koymuştu. Aylığını o bankadan alman gerekiyor ve üç yıl yer değiştirmeme kuralı. Diğerlerini de gerçekleştirdikten sonra sözleşmeyi imzalıyorsun…

Bir süre sonra bunların bir bölümünün kaldırıldığı açıklandı. Telefonlara mesaj olarak düştü. Daha önce uğraşanlar uğraştıklarıyla baş başa kaldı….

Şimdi her şey daha rahat… Sözleşmeye bir imza atıyorsun, tamam.

Kimlik no… larının son rakamına göre martta ödemelerin başlayacağı ve üç ay süreceği söylendi.

Ancak bu gün martın ikisi olmasına rağmen henüz ödeme falan yok. Bazı bankaların başladığı söylense de nafile…

Yani yok şöyle yok böyle… Konuşmalar geyik muhabbetine döndü. ”Haticeye değil, neticeye bak” denir ya; netice bir türlü ufuktan görünmedi. Artık zaman ne gösterir, bilemeyiz. Ama “Zaman, sen her şeye kadirsin” diyerek beklemek, galiba en akıllıca, olanı.

Bir de otuz yıldan fazla çalışan emekliler için fazla yıllarına göre bir ek ödeme yapılacaktı. Promosyon öne çıkınca, galiba başka bahara kaldı. Dilekçeler yenilendi ve postalandı…Ne olur, nasıl olur; zaman gösterecek yine.

Her iki olayın da bu denli ilgi görmesi ve ayağa düşmesi, neyin göstergesi? Sorusu aklıma geliyor da ne diyeceğimi bilemiyorum.

Geçim sıkıntısı mı desem; hayat pahalılığından mı desem… Yoksa sen ne dersen de, herkes bildiğini okuyor…Demek en uygunu galiba.

Ülkemin elbette sıkıntıları var… Suriye,terör…yetmiyormuş gibi bir de Kıbrıs gündeme girdi. Yunanistan adalar konusunda kıpır kıpır…

Beylik bir lâf: ”Ne olacak halimiz!” diye yakınmanın tam zamanı mı yoksa? “Bekle gör” de denebilir belki de…

Bir şiirle noktalasak, iyi olur, Sanıyorum: Bu yıl da ve son günlerde olay gündemde. Verilecek, verilmeyecek… Yok şu kadar, yok bu kadar falan filan… Bankalar pek istekli değil sanki. Bir de imza olayı çıkardılar. Ne ve niçin imza, anlamış değilim. Şu banka şu kadar, bu banka bu kadar… Hesabı olanların burnundan getirmek neyin nesi yani? Yahu verecekseniz adam gibi tavır takının, vermeyecekseniz insanları umutlandırmayın ayol, diyesim geliyor. İmza da neyin nesiymiş anlamadım? Olay yasal mı değil mi bilemiyorum. Yasalsa gereğini, yapın. Bankaların bu tavrı hiç hoş geliyor bana. Paranıza yüzde on civarında faiz verirler, ama siz para çekin dünyaları ödersiniz faiz olarak. Yapmayın” büle paça” diyesim geliyor. Bunlar bankacı mı yoksa…?

BALKONCALAR

Balkoncalar

Açtı içimde nisan

Renkler kavmi göçte

Gülünce gülistan

Yılgın barışçı

Kışa açan kardelen

Kapılar güm gümledi

Sınır sevdadır gelen

Ortancalar

Utangaç açtı maviyi

Sevgi dönmeden deliye

Aşka ban ekmeğini

N.T.

NOT: Promosyon yükseltme demekmiş…

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.