Üst üste gelen açılımlar ve dalgalar yine gündemde.Açılımları bir sayalım mı?

*Roman açılımı

*Ermeni açılımı

*Kürt açılımı

*Alevi açılım

*AB açılımı

*Kıbrıs açılımı

*Anayasa açılımı…

*Doğu Akdeniz

*Korona-Virüs

Daha vardı galiba. Aklıma gelenler şimdilik bunlar.Son olarak Anayasa açılımıyla ilgiliyiz. Hükümetin görüştüğü kurumların çoğu ve özellikle parlamento çatısı altındaki muhalefet partileri bu işin seçimlerden sonra ele alınmasının daha doğru olacağı kanısında,

Nasıl bir anayasa olacak bu? Şimdilik bilemiyoruz. Ancak medyadan yansıyan kadarıyla duyumsadıklarımızla yetiniyoruz

Gidiş yolu belirlenmiş durumdu Taslak meclise sunulacakmış

Burada kabul görmezse halk oylamasına gidilecekmiş,,,

Olumlu, olumsuz eleştiriler kırıcı, üzücü boyutlarda

Bilindiği gibi birbirini tamamlayan üç erk var.Yasama, yürütme, yargı.Yasaların oluşturmak meclisin görevi. Yasaları uygulamak hükümetin işi. Yanlışları düzeltmek de bağımsız yargının. Meclis kanun yapar demiştik.Acaba anayasa yapma hakkı da var mı? Ben pek ihtimal vermiyorum. Anayasa yapma işi sanırım akademisyenlerden oluşan bir komisyonca düzenlenir. Bu komisyon da kurum ve kuruluşların, ayrıca parti temsilcilerinin olması gerekir.Daha öneki anayasalar böyle hazırlanmıştı bildiğimce.

Halk oylamasına sunma işi ne kadar doğru olabilir, bilemiyorum. Halk temsilcilerini seçip oraya göndermiş değil mi?

Açılımlar ne alemde derseniz, söyleyebileceğim pek fazla şeyim olmaz. Çoğu ortada durmakta. Bazıları unutulma yolunda.

ABD’nin ılımlı İslam projesi ne alemde, bilen var mı? Bence orda duruyor

Anayasa değişimi konusunda benim de isteklerim var. Milletvekili sayısı azaltılmalı. Parti içi demokrasi yasalaşmalı. O baraj kalkmalı ya da yüzde beşlere düşürülmeli.Temel ilkelerden taviz verilmemeli. Dernek ve sendikalara verilmesi gereken grev hakkı ve diğer hakları yansıtılmalı.İşsizlik aylığı gündeme gelmeli. Demokrasi güçlendirilmeli. Kişisel hak ve özgürlükler tanınmalı. Bunu istemek zor ama toplum hazır olmayınca istenebilir kanısındayım idam cezası yeniden konmalı.Ülke çıkarları öncü olmalı. Çağdaşlık ve uygarlık ön planda tutulmalı. Esnek olmalı.

Zamanla bir çok şey değişiyor. Bilimde, teknikte ilerlemeler oluyor. Anayasalar da bu duruma ayak uydurabilmeli. Ancak Atatürk’ün ilkeleri unutulmamalı.

İşte O’nun çizdiklerinden yalnızca biri, beklide en önemlisi:

“Ben, manevi miras olarak hiçbir ayet, kalıplaşmış kural bırakmıyorum. Benim manevi mirasım bilim ve akıldır…

Zaman süratle ilerliyor, milletlerin, toplumların, kişilerin mutluluk ve mutsuzluk anlayışları bile değişiyor. Böyle bir dünyada, asla değişmeyecek hükümler getirdiğini iddia etmek, aklın ve bilimin gelişimini inkâr etmek olur…Benim Türk milleti için yapmak istediklerim ve başarmaya çalıştıklarım ortadadır. Benden sonra beni benimsemek isteyenler, bu temek eksen üzerinde akıl ve bilimin rehberliğini, kabul ederlerse, manevi mirasçılarım olurlar…”

En acısı ve korkuncu ise, virüs belası... Koskoca dünya bile aylardır yeter artık be meret diyemedi henüz. Dikkat edersek geç de olsa diyecek ama, buna inanıyorum.

Üsmen Aga’nın iç güveyi Şakir Sali Aga bakın , bu konuda ne diyor :

Anayasa değişsin elbet

İnsancıklar insan olacaksa

Olur mu üle paça, yani

Gene büle gidecekse

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.