Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durum nedeniyle halkımızın büyük bölümünün morali bozuk. Özellikle dar gelirliler kışı nasıl geçireceğim diye kara kara düşünüyor. Bu sıkıntılar insanın psikolojik durumunu da etkiliyor.
Gereksiz yere sinirleniyor. Bazı durumlarda çevremizi kırıcı sözler kullanıyoruz. Bu durum bazı hallerde kavgalara yaralama ve ölümlere kadar uzanıyor.
Aile kavgaları, boşanmaların büyük bölümü geçim sıkıntısından kaynaklanıyor. Hırsızlıklar, gasp olayları böyle dönemlerde artış gösteriyor.
Onun için böyle durumlarda aman dikkat diyorum. Dostluklar her şeyin üzerinde olmalı. kalpleri kırmak kolay, tamiri ise çok zordur. Yukarıdakilerin kavgaları topluma sirayet etmemeli. Eğer bu durum halk arasına yaygınlaşırsa onu gidermek zor olur.
Toplumumuzun en önemli özelliği hangi koşullarda olursa olsun sevgiyi, barışı komşuları ile iyi ilişkileri ön planda tutmasıdır.
Bu birlikteliğe, süregelen dostluğa zarar vermeyelim. Siyasiler siyasetlerini sürdürebilmek için gerekirse ve bazen gerekmediği zaman da birbiri ile kavga ediyor.
Bu bizim ülkemize has bir siyaset modeli.
Bu durum o siyasetin yandaşlarını da etkiliyor. Atlar tepişir fareler ölür gibi bir özdeyiş vardır. Farelerin konumuna düşmeyelim. Atlar istediği kadar akılları başlarına gelinceye kadar tepişsin. Bizler dostluğumuzu baki kılalım.
*************************************************
SAĞLIĞIMIZ HER ŞEYDEN ÖNEMLİ.
Her zaman halk sağlığı konusunda uyarılarına değer verdiğimiz,eski tabip Odası Başkanı Dr Ertuğrul Tanrıkulu bu hazan mevsiminde de sağlık konusunda halkımıza uyarıları oldu.
Tanrıkulu özellikle bu ayda yapılması gereken aşıların ihmal edilmemesi gerektiğini söyledi.
Aşı özellikle yaşı ilerlemiş hasta vücutlara dayanıklılık kazandırıyor. Hastalıklara bağışıklık getiriyor. Bazılarını dediği gibi aşılar laf olsun diye yapılmıyor.
Özellikle bu mevsimde grip aşısı olan yaşlılar gribe karşı dayanıklı oluyor. Bunun yararını ben gördüm. Aşı yaptırdığımdan bu yana gripten etkilenmiyorum. Tanrıkulu’nun uyarıları arasında yine bu mevsimde evlerin havalandırılması, açık havada her gün yarım saat yürüyüş yapılması, C vitamini bol yiyeceklerin alınması, önerisi vardı.
Tanrımkulu’nun belirttiği gibi sonbahar, şairlere ilham kaynağı olan farklı güzellikleri olan bu aylar bir sanat gibidir, diğerleri ise sadece mevsimdir. Onun için havaların değişken olduğu bu aylarda sağlığımıza dikkat diyorum.
******************************************************
MİLLETİN AKLIYLA ALAY ETMEYİN
Marketlerde satılan ürünlerin fiyatlarına bakıyorsunuz üzerlerinde 99 kuruşlu rakamlar. Bu resmen insanların aklı ile alay etmek anlamına gelmiyor mu?
Diyelim ki fiyat öyle , peki geri kalan bir kuruşu müşteriye veren var mı?
Bu para önemsiz olabilir binlerce , on binlercesinin birikmesi halinde büyük meblağ tutmuyor mu?
Sonra böyle kağıt üzerinde kalacak fiyatlarla halka ucuz satıyoruz aldatması yapılmıyor mu?
Düz fiyatı söyleme yerine ,bir kuruş aşağı fiyat belirtilerek halkı aldatmayla ne amaçlanıyor?
Bunlar ticaretin alengirli oyunları, kandırma yöntemleri .
Halk bir kuruş az fiyata bakarak ucuz mal aldığını sanıyor. Her nedense bu etiket oyunları son yıllarda geçerli olmaya başladı. Bizler de bunu ucuzluk kabul edip bal gibi yutuyoruz.
***************************************************
FIKRA
EŞEKLERİN DUASI
Kasabanın birinde semerci vefat etmiş.
Kasabaya yeni gelen semerci işin acemisiymiş.yaptığı kötü semerler yüzünden eşeklerin sırtında yaralar açılmış.
Eşekler başlamış duaya:
“ Tanrım sen bizi bu acemi semerciden kurtar ne olur.! Ölsün de ondan kurtulalım ”
Sonunda eşeklerin duaları kabul olmuş, semerci ölmüş.
Fakat, ölen semercinin yerine gelen de ölenden daha acemiymiş.
Eşekler yeniden duaya başlayınca, gurubun en yaşlısı olan boz eşek "Yanlış yapıyorsunuz arkadaşlar” demiş. "Bu iş böyle gitmez.semercinin ölmesi için dua etmek inanın bize hiçbir yarar sağlamaz” eşekler üzüntü içinde biraz şaşkın biraz kırgın yaşlı eşeğe bakmışlar:
“ Dua etmeyelim de ne yapalım? Bu çileyi çekmeye devam mı edeceğiz? semercinin ölmesi için elimizden başka bir şey gelmez ki”
Yaşlı eşek acı aca gülmüş:
“Semerci ölse dahi bizim semerlerimiz değişmez !”
“Peki ne yapalım”
“ Tanrı”ya bizi eşeklikten kurtarması için yalvaralım”