Tarihi eserlerinle
Göğü delen minarelerinle
Türk sanatını yaşatırsın sen
Edirnesin Edirne
Uzaktan görünür iki minare
Dediler işte Selimiye
Güneş doğdu içime
Edirne’ye girince
Vardık Selimiye’ye minareler dörttü
Caminin içi dışı sanattan örtü
Hacı Alâattin’in dehası
Eserlerin anası
Her şeyi iyi güzel de
İlle de YAZISI
Her minarede ayrı bir sanat
Kurucusu Sultan İkinci Murat
Her şeyi güzel amma
İlle de KAPISI
Yükselir göklere kalem minareleri
Mimar Sinan’ın dehası
Her şeyi ile çok güzel amma
İlle de YAPISI
N.T
“Sana dün bir tepeden baktım aziz İstanbul…”
Bu dizelerin ustası Yahya Kemal Edirne’ne gelip Selimiye’yi görseydi ne derdi, nasıl biz dize oluştururdu diye günlerce düşündüm Ve şu kanıya vardım. Yani galiba şöyle derdi. Beki de gelmiştir…
“Sana dün bir başka buluttan baktım aziz Selimiye…”
Nerden ve nasıl bakarsan bak o bir deha ürünü, O bir ustalık dönemi yapıtı . O bir Mimar Sinan. Çünkü bu erişilmez yapıt, Sanatın görkemi, Mimarlığın şaheseri ya da doruklarda şifalı görüntüsü. Dünya’da eşi ve benzeri olmayan, emeğin, alın terinin Maviyi delip yıldızlara uzanan bir mavi rüya.
Canınız mı sıkıldı, bunalımda mısınız, Moraliniz mi bozuk? Hemen koşup yakından ve gönül gözüyle Selimiye’yi bir süre izleyin. Kendinizi onun kollarına bırakın ; iddia ediyorum kendinize döneceksiniz, Normalleşip sağlığınıza kavuşacaksınız. Yeterli olmadıysa hemen içine girin sevdalı bir bakışla her yere zarar vermeden dokunun, Ters lâle önünde düşünün, Kubbesine ve avizesine uzun uzun bakın, bir avuç da su için; ama avucunuzla bu işi yapın. Hepsi bir rüyadan gerçeğe taşıyacak sizi. Bir de bakacaksınız ki kendinizdesiniz. Oh be “Dünya varmış” demezseniz gelin benim kolumu koparın. Çünkü aklanacaksınız… Yarınlara bakacak, insan gibi, insanca yaşamayı göze alacaksınız. Kış ortasında baharı yaşayacak bahar çiçeklerini içinizde açtıracaksınız
Bence cennet demek Selimiye demektir Ses ve ışık düzeni bile çağının en önemli büyüsü
Kusur arayan bin yıl uğraşsa bu kutsal mekânda tekini bulamaz. İğneyle kuyu kazsa ömrü yetmez. Dünya’nın harikaları bile Selimiye’nin yerini tutamaz. Üstelik tam dört dörtlük külliye. Her şey düşünülmüş, her şey hesaplanmış.
Dünya’nın harikaları bile Selimiye’nin yerini tutamaz. Üstelik tam bir dört dörtlük külliye.
Yani nereden ve nasıl bakarsan bak dört dörtlük bir yaratım ve eskizsiz bir zeka^. Selimiye ‘gezmek hacca gitmek gibi ibadet sanıyorum. Ayasofya’yı bile bir çok yönden geçen bir incelik ve matematik. Kutsal bir ışıltı
Ancak, bir zamanlar Edirne’nin her yerinden izlenebilen abide son yapılaşmalar nedeniyle kısmen de olsa o heybetiyle görünmez oldu.
Oysa Edirne demek, Selimiye , Selimiye ise Türkiye hatta dünya demektir
“Her şey biter Edirne bitmez”
Bence Edirne bitse bile Selimiye bitmez. Çünkü aynı zamanda sonsuzluğun, kalıcısıdır. İsterse görkemiyle zamanı bile durdurabilir. Çünkü o zamanın da ta kendisidir.
Çünkü o tektir Türktür .Yanız ulusal değil evrenseldir…
