Havaların biraz soğuk olmasına karşın bahar yavaşta olsa kendini gösteriyor. Park ve bahçelerde çiçekler açmış, ağaçların üzeri gelin gibi süslenmiş. menekşeler. lale ve sümbüller size gülümsüyor.gökyüzü dahibu aylarda bir başka güzel oluyor. Bahar ayları yılın engüzel ayları,doğa güzelliklerinin kış uykusundan uyanaraktopraktan tekrar yeryüzüne çıktığı aylar. Böyle güzelliklerin yaşandığı aylara böyle ölümcül hastalık mikronunun ortaya çıkması bu güzelliklere yakışmadı.

İnsanların çoğu evlerinde bu doğa güzelliğini ancak evinin balkonundan seyrediyor. Herkes birbirini potansiyel hastalıklı görmeye başladı. Kimse birbirine yaklaşmak istemiyor.

Bu illet dünyaya  bizlere adeta  korku yaydı.Bu korkunun kısa zamanda biteceği yolunda emareler de yok . Bu konuda ahkam kesenler bu sağlık sorununun daha bir süre devam edeceğini söylüyor.

-----------------------------

EVLERDE SORUNLAR ARTACAK

Durumun Böyle devam etmesi, insanları evlere hapsolması  beraberinde  ailelere başka sorunlar da  getirecek..

Hiç bir geliri olmayan insanlar evlerinde rahat edebilir mi?

Evinde çoluk çocuğunun geçim derdi omuzlarında olanlara evlerine kapanmak ayrı bir işkenceye dönüşüyor.Bu bunalımlı günlerin devamı halinde aileler arasında sorunlar, sürtüşmeler de artacak,.geçim derdi olanlar için evde oturup olacakları seyretmenin ne yararı olabilir.

Aslında, bu durumda olanların sorunlarına geçici de olsa çözüm bulunmalı. Bu nutuk atarak,caklı-cuklu gerçekleşmesi zaman alacak tedbirlerle sağlanamaz.

İnsanları yüzlerine baktığınızda gelecek endişelerini anlıyorsunuz.

Tuzu kuru olanlar için sorun yok. Bu bunalımlı günler onları etkilemez.Bu günlerde el atılması çözümlenmesi  öncelik

oluşturan hiçbir geliri olmadan evinde işsiz güçsüz mahsur kalanlar olmalı. Hamasi nutuklar buna çare olmaz. Teşbihte hata olmaz denir” aç ayı oynamaz” denilen bir söz vardır.Açlık sefalet insanlar arasında huzur bırakmaz.

-------------------

KURALLARA UYMAK ZORUNDAYIZ

Bu hastalıktan az hasarla kurtulmamız için hijyen kurallarına harfiyen uymak zorundayız.Bu hastalık öyle hafife alınacak bir illet değil, dört bir yanı sarmış nerden çıkacağı belirsiz.

 İnsanları çok yönlü korka salıyor. Toplum bu durum karşısında ister istemez paniğe kapılıyor. Bu da insanlar arasında huzursuzluğa  neden oluyor. Özellikle medyanın buna çanak tutması toplum arasında korkunun daha da yaygınlaşmansa neden oluyor.Sokakların bomboş olması ,insanların her gün bir arada olduğu ikinci adresleri konumundaki yerlerin kapısına kilit vurulması ister istemez insanları karamsarlığa itiyor. Temennimiz o ki herkesin kurallara uyması,bu hastalığa teşhis konulmasıyla bu sıkıntılı günler kısa sürede son bulur, toplum tekrar huzura kavuşur.

-----------------------

FIKRA

MARİFET ONUN KOYNUNA GİRMEK

Vezirin biritanıdığı Bektaşi ile sohbet ederkenkendisine sorar:

“Baba sengeçen gün bir kadınla gidiyormuşsun kımdi o kadın?”

Bektaşi

“Hanımım olur vezirin”

“peki ama o kadın pek hırpani ,üstelik çok çirkin, onun yanında nasıl yatıyorsun?” Der.

Vezirin bu sözüne fena halde bozulan Bektaşi ardından lafı yapıştırır:

“Vezirimsizin pamuk gibi ve güzelhanımlarınızın koynuna  herkes girer. Marifet bizim gibi pasaklaı kadınların koynuna girmek” der

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.