Her bayram yazmış olduğum köşe yazımda başlık olarak kullandığım bu ifadeleri çok sevip anlamlı bulduğum için yine ayni söylemler ile başlıyorum yazıma.
Bayram tatili öncesinde yazmış olduğum son yazı olduğu için de genel anlamda Bayramların huzur ve mutluluk dolu günler olduğunu anlatıp iyi dilekler sunmayı amaçlıyorum bu yazımda da.
Bayramlar bir sevinç ve neşe günü olup, duyguların coştuğu, sevgi ve saygı, hislerinin insanlar arasında alabildiğine canlandığı güzel günlerdir.
Bir ibadet ayı sonrasında verilmiş bir mükâfat olması bakımında da bayram günlerinde de yardımlaşma ve kaynaşma zirveye ulaşır.
Bayramların bir özelliği de insanları kaynaştırıp bir araya getiren en güzel vesilelerden biri olmasıdır.
İnsanlarda ki yardımlaşma ve kaynaşma duygusu yalnızca hayatta olanlara bağlı kalmaz, dünyadan gidip kabirlerinde bir Fatiha bekleyenlere kadar uzanır.
Bayramda kabirleri ziyaret ederek; ruhlarına Kuran’lar, Fatihalar ve dualar okuyup onları da sevindiririz.
Ramazan Bayramı, her gün tutulan orucun iftar vaktindeki sevinci gibi, tutulan bir aylık orucun toplu bir iftar sevincini ifade eder.
Bir ay gibi uzun bir süreyle nefislerine oruç tutturan müminler, sabır imtihanını vererek manevi sorumluluktan kurtulmanın sevincini Ramazan Bayramında yaşama imkânına da kavuşurlar.
Hatırladığım üzücü bir olay nedeniyle 10 yaşında iken iftarı beklerken arkadaşlar arasındaki bir güreşte ayağımın kırılması yaşadığım acı gün oruçluydum.
Yani küçük yaştan itibaren Oruç ibadetini ailece yerine getiriyorduk.
Çok büyük haz ve mutluluk yaşadığım Ramazan aylarını unutamam.
Ama maalesef geçirmiş olduğum ameliyetler ve devam eden rutin tedavilerim nedeniyle üç yıldan bu yana Oruç tutamıyor olmamın hüznünü yaşıyorum.
Yüce yaradan affetsin inşallah.
İşte böylesi yoğun duygular için de kutlamayacağımız Ramazan Bayramına eriştik bu yılda.
Tüm İslam âlemine hayırlı ve sağlıklı bayramlar temenni ediyor, her bayramda yaşadığımız ve bizleri kahreden Trafik kazalarının yaşanmadığı bayram günleri diliyorum.
Bayramınız kutlu olsun.
