Mahalli seçimler önceki Edirne köylerine hizmet kampanasına hız verildi.

Köy muhtarlarının taleplerine göre ihtiyaçlar anında  karşılandı.

 Bunların başında köy  içindeki yollara  paket taşı döşenmesi geliyordu.

Köylülerin kış aylarında en büyük sıkıntısı yollarının çamur olmasıydı.

Bu eksikliği gidermek için köylere yol yapımında kullanılacak malzeme gönderildi.

 Her halde yeterli paket taşı olmasa gerek birçok köye ancak ihtiyacının yarısı kadar gönderilirken bazılarına ise ihtiyaç fazlası malzeme verildi.

Kış aylarına girerken  Edirne’nin bazı köylerin sokaklarının  yarısı   yapıldığı için kış günleri çamurdan kurtulacak.

Değer yarısı ise çamurlu yollardan gidip gelecek.

Köylüler muhtarlara bu konuda  tepkilerini dile getirerek” Diğer mahalleye tanınan hak bize neden tanınmadı” diye haklı şikayetlerde bulunuyorlar.

--------------------------------------------------------------------------------------

BUNUN SUÇU   KÖYLERE BU  HİZMETİ GERİTENLERDE

Burada  suç muhtarlardan ziyade bu işi organize eden devlet kurumlarında ve  İl Genel meclis üyelerinde.

Eğer bu yönde  düzenli bir planlama yapılsa böyle haksızlık olmazdı.Kendimizi köylülerin yerine koyalım.i  Oturduğumuz mahallenizin yolları çamur,  diğer mahallede ise böyle bir sorun yok ayakları çamura bulaşmadan yoldan gidip geliyorlar,. siz olsanız bu konuda ne düşünürsünüz?

Bu insanlar  köylerin diğer yollarının yapılması için yine seçim dönemini mi bekleyecek?

Bu sorunun böyle neden eksik  bırakıldığı konusunda İl Genel meclisi üyeleri ve diğer yetkililerden köylülerimiz yanıt bekliyor ve bu konuda kendilerine haksızlık yapıldığını sanıyorlar.

Bunda da haksız sayılmazlar.

Köylerde kış aylarında çamurda yolda yürümenin  ne demek olduğunu  asfaltta yürüyenler  değil onun eziyetini çekenler bilir.

-----------------------------

MEŞHUR EDİRNE KANALI NE DURUMDA

Bir zamanlar Edirne’de nehirlerin  taşmasına önlem olarak sunulan  adı nedir bilemiyorum.Belki Kanal Edirne  olabilir.

O kadar abartılı şekilde faydaları sıralandı ki, halkımız da bu kanalın bitmesini dört gözle bekledi.

 Şimdi bu kanalın çevresine giden var mı.?

Bu kanalın adeta kanalizasyon  boşaltılma yeri olduğunu,  mikrop yuvasına dönüştüğünü gören var mı?

 Bu kanal açılırken maddi gideri bir tarafa,  yüzlerce dönüm bereketle toprak  heba oldu.

O toprak ki en değerli toprak kabul edilen Po ovası toprağından çok daha değerli bir toprak, kanal kazısı sırasında  yok oldu.

Kanılın taşkınlara ne derece yararlı olacağı ise belirsiz.

En önemlisi bu kanalın açılmasıyla   çevresinde su  bulma imkanlarını zora soktu su alanlarının  bir kısmı kurudu.

Kanal çevresi adeta mikrop yuvasına dönüştü.

Bir süre sonra bazı kişilerin bu kanalı çöp atma yeri olarak görürse buna şaşırmamak gerekir.

Bu konuda bilgi sahibi olan uzmanların belirttiği gibi, plansız programsız yapılan işler sonucunda böyle oluyor. Bu arada  işi üstlenen  firmalar  bu işlerden   nemalanıyor.

Bakıyoruz son günlerde bu kanalın faydalarından bahseden yok.

Zararlarına gelince bu yörelinin muhtarlarına  danışmak yeterli.  Onlar sizlere   kanalın   çevreye nasıl zarar verdiğini detaylı bir şekilde anlatırlar.

---------------------------

TARİHİ DOKUYA UYĞUN AĞAÇ TÜRLERİ EKİLEMEZ Mİ?

Tarihi dokuya duyarlı olan bir üniversite hocamız ifade etti. Dünyanın her yerinde tarihi  yapıların  çevresindeki ağaçların  o dokuyu kapatmayacak şekilde olduğunu  ifade etti.

Böylece insanların o tarihi güzellikleri daha rahat  görülmesini sağladığını belirtti.

Gerçekten başka ülkelere ve ülkemizde bazı illere baktığımızda durum böyle.

 Bizde olduğu gibi tarihi eserlerin çevresi  yüksek boylu ağaçlar ve çok  katlı binalarla kaplanmıyor.

Bir zamanların imar kıyağından yararlananlar  Edirne’de tarihi dokuların görüntüsünü iyice gizlemiş durumda Özellikle E-5 yolundan Havsa Edirne girişindi Edirne’ye bakıldığında Selimiye gibi  uluslararası eserimizin sadece minarelerinin ve kubbesinin bir kısmını görüyorsunuz.

Daha önceki yılları hatırlıyorum.

Edirne girişinde Selimiye’yi  büyük ihtişamı ile görmeniz mümkündü. Tıpkı Edirne’nin diğer giriş yollarında olmasa da ona benzer şekilde görmeniz mümkündü.

Birkaç kat inşaat uğruna tarihi dokumuzu gizledik. Bu Edirne gibi tarih ağırlıklı turizm kentine yapılabilecek en büyük kötülüktür.

Bunu yapanlar ve izin verenler gelecekte de hayır dua ile anılmayacaklar.

Hiç olmazsa bundan sonra  tarihi eserlerimiz  daha fazla gizlenmesin.

Zira onlar atadan kalan en önemli mirasımız oldu ve olacaktır.

Bu arada tarihi eserlerin çevresinde görüntüsünü gizleyen  ağaçlar için de bir çözüm bulunmalı.

Buralara   tarihi yapıların görüntüsünü engellemeyecek küçük boylu ağaçların ekilmesi hocamın da bilettiği gibi daha uygun olmaz mı? Başka iller ve ülkelerde uygulanan yöntem neden bizim ilimizde uygulanmasın.

---------------------------

KREŞ SORUNU GÜNDEME GELMEDİ

İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu  bugüne kadar yaptığı çalışmaları ve önündeki hedefleri açıklarken  en önemli hizmetlerin başında kreş sorunu olduğunu görüyoruz.

Aileler için en büyük sorun bu .

Özellikle çalışa aileler çocuklarını emanet edeceği güvenli  yer bulmada zorluk çekiyor.

Bazı kadınlarımız çocuklarına bakacak yer bulamadıkları için işlerini bırakmak zorunda kalıyorlar.

Edirne belediye başkanımız ve devlet yetkililerimizin de Edirne’de kreş meselesini çözme gayreti içinde olmalı.Özel kreşlerle bu sorun çözümlenmez. Özellikle dar gelirli aileler bu yükü kaldıramaz.

Kreş sorunun  çözmek, aynı zamanda çalışan ailelerin işyerlerinde verimini de artıracak.

Çocukları emin yerlerde olduğu için anneleri  onu düşünmeyecekler.

Çocuklarını güvenli kişilere emanet etmeyenlerin  başlarına nelerin geldiğini görüyoruz.Dilerim önümüzdeki dönemde, özellikle bu alanda duyarlı olan belediye başkanımız recep Gürkan, Edirne’de kreş sorunun katkı yapacak çalışmalarda bulunur.

Böyle önemli  bir soruna  diğer kurumlarımızın da katkı yapmalarıyla  bu sorun kısmen de olsa çözüme kavuşur.

---------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

FIKRA

HOCA HAKLIYMIŞ

Kayserilinin biri ilahiyat okumak için  Mısır’a  El Ezher Üniversitesine gitmiş.

Yedi yıllık okulu memleketine hasret kaldığı için altı yıl sonunda bırakmak,  istemiş, hocası buna çok üzülmüş.

Hocası ona demiş ki: "Oğlum bir yıl daha oku İslam’da siyaseti öğren"

Bizim Kayserili ısrar etmiş,” Bana siyaset miyaset lazım değil”

Kayserili köye geldikten sonra camiye gitmiş ve hocanın vaazını dinlemeye başlamış, orada duydukları  öğrendiklerinin tam tersiymiş. Hoca vaazında kafirlerden, dinsizlerden bahsediyormuş.

Bu sırada Kayserili ayağa kalkmış ve hocaya:

“ Hocam anlattıklarının hepsi yanlış” demiş.

 Bunun üzerine hoca:

“ Aha kafirin teki de bu” demiş bundan sonra bütün  cemaat  bizim Kayserilinin üzerine hücum etmiş.

Canını zor kurtaran Kayserili hemen Mısır’a geri dönüp başından geçenleri hocasına anlatıp okulda son senesini de tamamlayıp tekrar Kayseri’ye dönmüş.

 Yine camiye gidip aynı hocanın vaazını dinlemeye başlamış.

 Bir süre sonra ayağa kalkmış ve:

" Hocam kusura bakma geçen sene çok büyük hata yaptım.

Mısır'da hocamla konuştum, siz haklıymışsınız,hatta sizden bir kıl koparan Cennete gidecekmiş” deyince bu kez bütün cemaat ayağa kalkıp hocanın üzerine yürümüş.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.