Evde bir ihtiyacınız oldu.

Ne yaparsınız?

O sorunu çözecek birine başvurursunuz.

Evinizde küçük bir onarım ve benzeri durum doğdu.Bu alanda iş yapan kişilere sorununuzu iletir yapılmasını istersiniz.

Amacınız o sorunun giderilmesi..

O işin ustası olan kişi kısa sürede de olsa işini bitirdiğinde el emeği var hizmetinin karşılığı bir ödeme yapacaksınız .

O da geçimini  bu alanda sağlıyor.”Usta kaç para vereceğiz “dendiğinde tahmin etmediğiniz  yüksek bir ücretle karşılaştığınızda hayrete düşüp üzüntü duymaz mısınız?

Yapılan hizmetin çok üzerinde bir ücretin teklif edilmesi o mesleğin saygınlığına gölge düşürmez mi.?

Bir de “bu ücret çok değil mi?” Diye sorduğunuzda ” işler durma noktasına geldi.bütün gün aylak oturuyoruz .ancak böyle iş çıktığında para kazanabiliyoruz” denmesi sizi huzursuz etmez mi?

Ülkede işsizliğin artmasının sorumlusu halkımız değil ki, siz faturayı halka çıkarıyorsunuz.

Yaptığın işin bedeli ne ise onu al ona kimse bir şey diyemez.Buna karşılık sen işsizliğinin faturasını size iş yaptıran vatandaştan çıkarmak istiyorsanız .Bu haksızlık mesleğe karşı saygısızlık olmaz mı?

Maalesef her meslekte olduğu gibi halkın  evlerdeki  küçük çapta sorunlarını gideren meslek mensupları arasında da böyle ”nasıl olsa fırsat buldum ve işini yaptım ne kadar ücret istersem vermek zorunda” anlayışında olanlar var.

Bunları üzüntü ,ile görüyoruz .Bu mantıkla işini yapanlar  aslında kendi iş alanlarını daraltırlar. Olan sonunda kendilerine olur. Fırsat bu fırsat deyip  işsizliğin acısını iş bulabildiği bir vatandaştan çıkarmak, insaf sınarlarını aşar.Bu arada işini hakkaniyetle yapıp gereken bedeli teklif eden esnafları  tenzih ederim .Sözüm onlara değil.

--------------------

SU TASARRUFUNA ÖZEN GÖSTERELİM

Daha önceki yıllarda  10-15 metrede suya ulaşırken şimdi bunu beş kat fazla derinliğinde ancak su bulunabiliyor.

Bu da yer altı su kaynaklarının tükenmekte olduğunu gösteriyor.Belli bir derinlikten sonra çıkarılan sudan faydalanmak da mümkün olmuyor.;İş o raddeye gelirse vay halimize.

Onun için her vatandaş evlerinde ve işyerlerindeki suyu tasarruflu kullanmak zorunda “ben parasını ödüyorum istediğim gibi kullanırım” anlayışı sonunda sular tükendiğinde herkes susuzluk çekecek.

Bu durumla karşılaşmamak için böyle dar zamanda gereksiz yere su sarf   etmememiz lazım.

Tüm halkımız aynı sorumlulukla hareket etmeli.Yolsa susuz kalmakla her an karşılaşabiliriz.Onun sonunda ağlayıp sızlamak fayda vermez.

Suların azalması konusuna şu ve bu neden gösterip suçlu aramak çare olmaz.

Bugüne kadar mahalli yönetimlerin bu meseleye önem vermemesi susuzluk için önemli bir neden olabilir.Eskiyen tesisat su kaybı sağladığı doğru.

Altyapı o kadar kullanılmaz hale gelmiş ki su patlağı olan yerlerde bir bakıyorsunuz kısa süre sonra yine patlak görülüyor.Bu nedenle yollar köstebek yuvasına döndü Bunun da nedenleri araştırılmalı.Bir su arızası giderildiği zaman bakıyorsunuz musluklardan adeta çamur akıyor.

Bunun evlerdeki su tesisatlarına doğal gaz hattına zarar verdiği biliniyor. Onun için gecikmiş ihmaller bir yana alt yapının tamamlanması için  sabırlı olmak zorundayız.

Bunun altında suçlu aramak  çözüm olmaz.Bunda da  en büyük görev en çok su ihtiyacının olduğu abonelere düşüyor.Onun dışındaki nedenler de ihmal edilmemeli .Su kaybını faturası da parasını düzenli ödeyen abonelere çıkarılmamalı.  

----------------------

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?         

 KURMAYLIĞIN TARİHİ

Türkiye’de ilk kurmay sınıfının kuruluşu 1845 yılındadır. Padişah buyruğuyla ve “erkânıharp” ve orduya üstün özellikleri olan subaylarla yönetmek amacıyla kuruldu.

Önceleri kurmaylar, Avrupa’nın çeşitli kentlerinde askeri öğrenim görmüş subaylar arasından seçildi.

Başlangıçta seçilen çeşitli rütbelerdeki 27 subayın başına tuğgeneral “ mirliva” Ahdi Paşa getirildi.

 1846 yılında Harp Okuluna kurmay yetiştirmek için iki ayrı sınıf eklendi. Daha sonraları ise eğitim biçimi değiştirildi. Üç yıllık kurmay sınıfının en başarılı olanları kurmay olmaya başladılar.

  

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.