Bundan 97 yıl önce yine böyle bir ağustos yazı  günü Mustafa Kemal Atatürk önderliğindeki Türk Ordusu  Dumlupınar Meydan Muharebesinde ülkeyi işgal eden düşmana son darbeyi vurmak için taarruzun başladığı,  Atatürk’ün Kocatepe’de “ Ordular İlk Hedefiniz Ak Denizdir İleri”  komutu ile  ülkenin işgalci güçlerden temizlenmişinin  başlangıç günüdür.

Bugün başlayan  ve ardından gelen 30 Ağustos Zafer bayramı ülkemiz temellerinin atıldığı Cumhuriyetimizin kurulması için  tüm engellerin kaldırırlığı gündür. Ülkemizin kurtuluş günleri ve araya kadar geçen mücadeleler tam halkımız tarafından  anılardan silinmemelidir.

Bu ülkenin  başka ülkelerin icazeti ile kurulmadığını  her karış  halkın emeğinin ve kanının olduğunu unutmamalıyız.

Bu başarıyı yok sayan bazı çevrelerin bu çabalarını boşa çıkarmak zorundayız. Bir ülkenin kurtuluş mücadelesini unutanlar aslında kendi ülkesine ihanet  eden  saygısızlık gösteren  kimselerdir.

Ülkemizde Cumhuriyetin kurulmasına önderlik eden fedakar kadrolara  başta Önderimiz Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere ruhları şad olsun diyor, onları hiçbir zaman unutmayacağımızı ve unutturmayacağımızı belirtmek isterim.

DELEGE SEÇİMLERİNE DİKKAT.!

Ana muhalefet partisi CHP’de  genel kurulları öncesi yine delege seçimleri gündemde.

Daha önceleri olduğu gibi yine bu konuda çeşitli spekülasyonlar yapılıyor.

Belediyede delege yapılmak amacıyla yeni kadroların alındığı,  böylece parti ile bağları güvenli olmayan, hatta partiye oy verdiği daha şüpheli olan kişilerin il ve ilçe seçimleri öncesi delege yapılacak söylentileri CHP’ye artık zarar verir hale geldi.

Ne acıdır ki, bu partide delege sistemi sağlıklı işlemiyor.

Şunun bunun adamı delege olur CHP ilkeleri ikinci planda kalıyorsa o işte bir sakatlık var demektir.

Dilerim, seçimlerde alınan sonuçlar ve delegeler konusunda parti tabanından yükselen eleştiriler, delegelerin belirlenmesinde etkili olan kişilerin akıllarını başına getirir” küçük olsun benden olsun,yeter ki ben görevde kalayım” anlayışı son bulmalı.

CHP’nin kan kaybettiğini başka illerde  CHP güçlenirken  Edirne gibi bu partinin en çok oy aldığı bir ilde oy kaybetmesi  sonucu parti  yönetiminde olanların şapkalarını önüne koyup düşünmeleri yeniden hesap yapmalarını gerektirmektedir

-------------------------

BEN DEĞİL BİZ OLARAK HAREKET EDİLMELİ

Maalesef parti yönetiminde olanların bir bölümü  parti içindeki güçlerini arttırmak için parti ilkelerini bir kenara atıp  parti içinde, kendi ağırlıklarının olması için ne gerekiyorsa yaptılar.

CHP Genel Başkanı  Kemal Kılıçdaroğlu her toplantıda bu tür   yöntemin partiye zarar verdiğini,  partililerin herkesi kucaklamaları gerektiğini defalarca vurguladı.

CHP’nin oy oranının artması için bu zorunlu hale gelmiştir.

Toplumun her kesimini kucaklayan ve parti içindeki kırgınlıkları bir kenara koyarak her görüşten insanların oyunun almaya başarıldığı İstanbul belediye seçimleri tüm parti örgütlerince  örnek alınmalı.

 Bu yöntem diğer illerde de uygulanmadığı, eski dar kadrolu anlayışla devam ettiği, “ben varsam parti var” görüşü sürdürüldüğü  müddetçe  CHP yerinde sayar, hatta bugünkü durumunu arar hale gelir.

Son seçimlerde bunun emarelerini gördük.

Bunun için kimse kılıf aramamalı. Parti ilkelerini benimsemeyen orada yoğrulmayan kadrolarla yapılan seçimler  başarılı olmuyor.

Biz bunun milletvekili seçimlerinde de gördük. En çok delegenin oyunu alarak milletvekili olanların daha sonra  nerelere gittiğini , nasıl partiye zarar verdiğine tanık olduk.

CHP bu hataya tekrar düşmemeli.

Bunun başlangıcı sağlıklı delege seçilmesi ile başlıyor.

Tabanda  onun bunun hatırı ve görevde kalması için yapılan delegelerin belirleyeceği yönetimler  ancak bu kadar olur.

Dilerim partililer bu olanlardan ders almışlardır.

O nedenle CHP’de üye ve delege seçimleri bugün her zamankinden daha önem taşımaktadır.

Bu CHP  için belki de son sınav olacaktır.

HİÇ GÜNDEMDE YOK

Her ne kadar Edirne’de hava kirliliği olmadığı iddia edilse de, özellikle yeni yerleşim alanlarında  geceleri sokağa çıktığınızda genizlerinizin yandığını anlarsınız.

Bugüne kadar  defalarca gündeme geldi.

Bu konuda duyarlı olan dernekler  hava kirliliği  sorununu  gündeme taşıdı.

Edirne’de kuzeyden gelecek  hava koridorları yüksek katlı apartmanlarla kapatıldı.

Edirne’de hava kirliliğini gideren rüzgarlar  genellikle kuzeyden ,yani Buçuktepe istikametinden, poyrazdan geliyor.

Bu istikameti yüksek apartmanlarla kapatıp rüzgarın gelişini engellediğiniz zaman gelen hava akımının Edirne’nin alçak semtlerine, Şükrüpaşa, Kocasinan Fatih mahallesi ve çevrelerine  yararı olmaz.

Kış aylarında  hava kirliliğinin  ceremesini çekiyoruz.

Bazı kaloriferlerde şu anda da katı yakıt kullanılması, araçların  egzoz kazları ,hava akımı koridorunun kapalı olması nedeniyle sonbahar ve kış aylarında bu semtlerde   hava kirliği artıyor.

Araçların üzeri kirlilikten kaynaklanan  lekelerle kaplanıyor.

Nefes almada zorlanıyoruz , solunum zorluğu çekenler sokağa çıkamıyor.

Bu bölgede  yüksek binaların yapımının devam etmesi ve katı yakıt kullanılan kaloriferlerin  sürmesi  durumunda bu kirlilik artacaktır.

Şimdi de kuzey rüzgarlarının ardından   kentimize doğudan  gelecek rüzgarın da önü kapatılmak isteniyor.

Devlet hastanesi önüne   yüksek katlı devasa bir işyeri açıldı.  Bu yörede yapılaşma devam ederse kente temiz hava körükleyen doğu rüzgarlarının önü de kapanmış olacak.

O zaman Edirne’de havanın temizlenmesi için güneyden esecek rüzgarı beklemek zorunda kalyacağız.

   Bunun aksini iddia eden varsa açıklama göndersinler tekzip yazılarını yayınlayalım.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------ 

FIKRALAR

TEŞEKKÜRLER

Amerika’da sütçüler, evde kimse olsun olmasın,sütü özel kaplar içinde getirip, evin kapısına bırakırlar, ya da ev sahibine teslim ederler.

Bir gün Amerikalı bir kadın, bir süre için seyahate çıkmaya karar vermiş. Bu nedenle sütçünün çırağı geldiği zaman okunması için  kapıya bir kağıt asmış.

Bu kağıda ise: “Evde kimse yok bir şey bırakmayın” diye yazmış.

Ev sahibi birkaç gün sonra evine dönmüş. Ama bir de ne görsün: Evin içi tam takır  soyulmuş.

Üstelik kapıda kağıda da şu satırlar eklenmiş:

-“ Teşekkür ederiz rahat çalıştık”

500 MİLYARLIK DAİRE

İstanbul  Etilerde 500 milyonluk daireyi müşteri  dolaşıyormuş.

Komisyoncu: “Daireye çok talep var beyim, inşallah size nasip olur” demiş.

Müşteri daireyi gezip dışarı çıkarken birden komisyoncuya dönerek sormuş:

“İyi güzel de bu dairenin ahırı nerede?”

 Komisyoncu bu soru üzerine şaşırmış:

“Anlamadım”

“Ahırı nerede diye sordum”

“Beyim ahırı ne yapacaksın? Burası Etiler İstanbul’un en güzel semti. Ahır da ne demek oluyor”

Müşteri gülmüş: “ Bunu satın alacak inek nerede yatacak, onu merak ettim de !”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.