Siyasi Partilerin İl genelindeki örgüt yenileme çalışmaları başlayacak.

Partiler aylarca sürecek olan seçim heyecanını yaşayacaklar.

CHP de Kongre takvimi açıklandı ve Türkiye çapında yapılacak çalışmalar belirlendi ve buna göre hareket edilecek.

Her zaman olduğu gibi parti içi mücadeleler de olacak elbette.

Bilhassa CHP de bunlar çok olur zaten

Parti içi mücadele elbette olmalı.

Olmalı ama bu mücadele savaşa dönüştürülmemeli.

Siyasette parti İçi savaş en kötüsüdür.

Hatta en çirkin olanı da budur aslında.

Birlikte mücadele ettiğin partilini toplumda küçük düşürücü ve rencide edici söylemler ile yok etmeye çalışmak elbette insanlık ayıbıdır da.

En önemlisi de demokratik olanını bırakıp antidemokratik olanına yönelip eyleme dönüştürmektir.

Bunun için de her şeyi mubah sayıp karalamalar ile rakibini veya destek vermediğin adayı aşağılamak.

Geçtiğimiz günkü köşe yazımda üç yıl önce yapılan CHP İl Başkanlığı seçiminde Belediye Başkanının yapmış olduğu konuşmayı hatırlatmış ve parti içi mücadelede yıkıcı ve kırıcı olmama konusundaki önerilerini yazmıştım.

Şöyle diyordu Başkan Gürkan;"Partinin doğrularının da yanlışlarının da konuşulacağı yerler parti toplantılarıdır. Burada CHP'nin kuruluş felsefesine uygun bir biçimde özgürce korkmadan geri adım atmadan yapacak. Biz CHP'liler ne zamanki birbirimizin arkasından değil yüzüne, gözünün içine bakarak her şeyi söyleyebileceğiz o zaman bu parti iktidar olacak. Hiç kimse CHP üyesinin iradesine ipotek koyamaz"

Aslında tüm siyasi partilerimizin gündeme getirip uygulamaya koymaya çalıştığı; Düzgün siyaset, ahlaklı siyaset parolasına uymak her partilinin ana görevlerinden biri olmalıdır.

Parti mensuplarının hala o eski ve demode politikalara tevessül edişini kamuoyu çok ta hoş karşılamıyor doğrusu.

Siyasette bu her zaman yapılan ve uygulanan yöntem ve alışkanlıklar da artık sonlanmalı.

"Ülkeyi muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkaracağız"söylemlerini dilinden düşürmeyen tüm partilerin ve partililerin yenileşme hareketlerini desteklemek görevi olmalı bana göre.

Sen ben kavgası yerine birlikte hareket etme şuurunu yakalama gayretini sergilemek zorunda herkes.

Bu partiye gönül vermiş ve siyaseti bu partide devam ettirerek hizmet etmeyi kararlaştırmış olan insanların parasını, pulunu,geçmişteki partisini,siyasi görüş ve düşüncelerini araştırmaktan çok,partiyi güçlendirme noktasında nelerin kazanılacağını iyi hesaplamak gerekir.

Bu güne kadar hala iktidar özlemi ile yanıp tutuşan insanların partisi olarak görüp de yenileşmeye gitmemekte ısrar edilemeyecek bir dönemin içine girildiğinin farkına varmalı herkes.

Daha önce de yazdım ve sordum ama tekrarında yarar var sanırım.

Bu parti tüm partilerin anası değil mi?

Tüm partiler CHP den oluşmuş partiler değil mi?

Neden 1983’te Turgut Özal'ın kurduğu ANAP'ın uyguladığı gibi "Mevlana çağrısı" ile ülkenin en büyük partisi olmayı düşünmüyorsunuz?

Neden 2001 de Recep Tayyip Erdoğan tarafından kurulan ve her parti ve kesimden insanı davet eden bir anlayış ile hareket ederek bir yıl sonra tek başına iktidar olan AK Parti gibi ülkenin en büyük partisi olmanın hesaplarını yapmıyorsunuz?

CHP’ nin yeni yapısı artık bunların hesabı içinde olmalıdır.

Ve bu düşünceleri düstur ve görev kabul edenler görev üstlenmelidir.

Partide yıllarca hizmet etmiş, şu veya bu görevlerde bulunmuş ve iyi partili olarak anılan kişilere karşı saygılı ve sadakatli davranışlar sergilemelisiniz.

CHP den bu davranış ve İktidar partisi olması bekleniyor artık.

Hemde çok Partili hayata geçtikten sonra bir türlü gerçekleşmeyen Tek başına iktidar olması bekleniyor.

Kongre sürecinde bunun hesapları yapılarak hareket edilmeli ve uygulanmalıdır.

İşte o zaman CHP liler olarak "Benim iki büyük eserim var,biri Cumhuriyet diğeri Cumhuriyet Halk Partisidir"diyen Ulu Önder Atatürk'e olan Minnet borcunuzu ödemiş olacaksınız.

Benden söylemesi tabii ki...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.