Edirne belediye Meclisinin  temmuz ayı toplantısına katıldım.

Meclis gündem maddeleri görüşülürken  dikkat çekecek konuları belirlemek istedim. 

Meclisin olağan görüntüsü dışında  belediye meclisinin muhalefet meclis üyelerinin  derslerine iyi çalışmaları sonucu çok seslilik kazandığına tanık oldum.

Bu meclis için  yararlı bir gelişme.

Özellikle AK Parti meclis sözcüsü Av Kerim Kazan  gündem maddeleri görüşülmesi sırasında  düzeltme teklifleri  ve uyarıları  belediye Başkanı Gürkan tarafından da  yerinde  ve uygun görüldü.

Kazan   ve arkadaşları görüşülmek üzere verdikleri önergede.Edirne’deki inşaat sektörünün durumu  ve bu sekterdeki durgunluğun nereden kaynaklandığı konusundaki önergesine verilme aşamasında   sadece CHP meclis üyesi Şükrü Atamgüç karşı tavır aldı.

Diğer üyeler bu teklif karşısında sessiz kalmasına rağmen gündem dışı olarak yapılan oylamada öneri aleyhinde oy kullandılar.

Onun için CHP Meclis üyeleri  toplantılara  derslerini daha çok çalışmış olarak gelmeleri gerekir.

Zira  yapılan eleştirileri Belediye Başkanı Gürkan yanıtlamak zorunda kaldı.

Meclis üyeleri Başkana  bu durumda yardımcı olmaları gerekir.

Gönül isterdi ki,  Edirne’deki inşaat sektörünün açsızının belediye ile ilgili bölümü tüm detaylarıyla araştırılma imkanı olsun.

Buna CHP’li belediye meclis üyeleri izin vermedi ve  önerge oy çokluğu ile reddedildi.

Bu durum  görüşme neden engellendi diye kaflarda soru işareti yaratabilir.

Edirne ekonomisine büyük katkı sağlayan iş imkanı yaratan   inşaat sektörünün durumunu ve açmazlarının araştırılmasına neden karşı çıkıldı. Meclis toplantısı için  özet olarak diyebilirim ki  tüm meclis üyeleri görüşülecek maddeler konusu ve bu yönde eleştiriler  hakkında  daha hazırlıklı olmalı  kasaca derslerine daha çok çalışmalı.

Sadece maddeleri onaylayan bir meclis yerine gündem maddelerinin enine boyuna  tartışıldığı bir meclis olmasında yarar var. Bunu Temmuz  ayı toplantısında az da olsa görme imkanımız  oldu. Dilerim  bu artarak devam eder.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

BARIŞMAK GÜSEL DE..

Kırkpınar’ın ilk günlerinde kamuoyuna bir haber yayıldı.

Eski Edirne  Belediye Başkanı  Hamdi Sedefçi ile  Belediye Başkanı Recep Gürkan’ın barıştıkları  söylendi. Bunun neden kaynaklandığı zamanlaması neden bugüne  henüz anlaşılmadan.

CHP Edirne il Başkanı  Fevzi Pekcanlı bu barışma Sedefçi’nin  bu yaklaşımına  tepki göstererek Sadefçi’ye CHP’de yer olmadığını söyleri.

Aslında dargınların art düşünce olmadan  barışması güzel bir olay.

Har ne kadar geçmişte  kırgınlıklar olsa da bu yaklaşıma anında tepki göstermek  muhalif olan kişiye  tüm kapıları kapamak  doğru mu?  Önümüzdeki günlerde  seçim de olmayacağına göre halef selef  başkanların barışmasında  ne zarar olabilir.

İl Başkanı Pekcanlı  buna şiddetle karşı çıktığına göre bir bildiği olsa gerek. Öyle ya, parti yönetimlerinde olanlar şimdiden gelecek hesapları yapıyor.

Sedefçi’nin böyle bir hesabının olduğunu o nedenle eski partisine sıcak bakmış olabilir. Pekcanlı  da belki de bu nedenle partiye gelmesinden rahatsız olmaktadır. Aslında bunu parti üst yönetimiyle birlikte yapmaları bugün  böyle bir tepki  yapmaması  daha doğru olurdu.

Bu durumun yaşandığı diğer partilere bakalım, birbirine her türlü hakareti yapanlar şimdi aynı partide görev yapıyor. Bunu doğruluğu tartışılabilir. Fakat ülkemizde siyaset bu .

İl Başkanı  bu tepkiyi göstermeden önce Sedefçinin  buna neden gerek duyduğunu araştırması daha doğru olmaz mıydı?

Acaba partide  daha bu günden Milletvekili hesapları mı yapılıyor.Bundan beklentisi olanlar kendisine rakip olmasa bile  buna  köstek olacaklara şimdiden kapıyı kapatmak mı istiyorlar.

Bir konuyu burada  hatırlatmak isterim. CHP’nin eski politikasının bundan sonra geçerli olacağını sanmıyorum.

İstanbul seçimlerinde kazanılan başarının ardından bunu nasıl sağlandığı konusunda tüm parti teşkilatlarının  bu başarıdan  ders alarak,

Politikaların ona göre dizayn etmeleri gerekir. Bu başarıda sadece CHP örgütleri  başarılı olmamıştır.Bu başarının sağlanmasında amatörce çalışan gizli  kahramanların olduğunu unutmamak gerekir. Sanırım Edirne yöneticilerinin de  bundan alacakları çok ders olacaktır.

 Aslında, Sedefçinin  belediye başkanı ile  barışmasını farklı yönlere çekmeye onu yeterinden fazla önemsemeye  gerek yoktu.

 Seçimde  birbirine rakip olanların  barışması konusunda farklı gerekçeler arama yerine  bunu  zamana bırakıp gerçek nedeni anlaşıldıktan sonra ona karşı tavır alınması doğru olmaz mıydı?

-----------------------------------

NELER OLUYOR

Buğday hasadının ilk günlerinde Borsa’da yüksek fiyatla alcı bulan buğday bugünlerde o fiyatın yaklaşık  bir buçuk  lira altına düştüğü söyleniyor.

Bu arada  Borsadan buğday almak için gelen Konyalı tüccarların buğday almalarına izin verilmediği iddiası var,bu ne derece doğru ve neden uygulanıyor?

Edirne’de buğday alan tüccar ve un fabrika sahiplerinin sayısı bir elin parmağı kadar değil. Bölgemizde  buğday alımı yapan  un fabrikaları kapandı.

Bir önemli buğday alıcısının  da  piyasadan çekilmesiyle  üreticiler malını satmak için   ne yapacağını şaşırdı. Malını borsaya götürüp satılmayınca  geri götüremeyeceği için  ürününü  o gün belirlenen  değer doğrultusunda  lisanslı depolara sevk ediyor.

Üreticinin maddi yönden sıkıntısı yoksa oradan malının para yapmasını bekleyecek. Genetiğinde malına karşılık bankalardan para alabilecek.

Burada ilginç olan  Edirne Ticaret Borsası gibi ülke genelinde çok önemli bir borsada buğday alımı yapacak tüccarların çok azalması.

 Hal böyle olunca üreticinin malının da geçerli fiyata gidip gitmeyeceği yönünde üreticiler şüpheye düşüyor. Borsaya mal arzının artmasının da fiyatların geri çekilmesinde etken olduğu yönünde  iddialar da var.

-------------------------------------

 FAİZİNİ DE İSTERİM

Salamon tatilini geçirmek için gittiği köy civarında dolaştığı sırada cüzdanını düşürmüştü. Cüzdanında beş bin lira parası olduğu için Salamon parasını kaybedence adeta deliye dönmüştü.

İki ay sonra namuslu bir köylü  cüzdanının bulduğunu mektup yazarak  haber verince ve Salamon, köye gidip cüzdanının bulan köylüyü buldu,cüzdanını aldı.

Ancak cüzdanındaki paraların sayarken Salamon’un kaşlarının çatıldığını gren köylü merakla” Cüzdanınızdaki para beş bin liradan fazla mıydı” diye  sordu.

 Salamon” Hayır” dedi.

“ Ama parayı kaybedeli iki ay odluna göre kaybettiğim faizleri şimde bana kim ödeyecek. Ben bunu kimden alacağım”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.