Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan hafta sonunda Edirne’deydi.
Sn Erdoğan her zaman olduğu gibi karizmatik duruşu ve konuşması ile yine toplumu etkileyici düzeydeydi.
Bu konuda ülkemizde yıllardan bu yana en başarılı siyasetçinin Cumhurbaşkanı olduğunu kimse inkar edemez.
Sn Erdoğan, Edirne’de de bu özelliğini bir kez daha kanıtladı.
Bu arada konuşmasında Edirne için yapılan hizmetleri sıraladı.
Bunlar doğru gerçekten yapılan hizmetler Dileriz bundan sonra bu hizmetler artarak devam eder.
Cumhurbaşkanı yoğun çalışma temposu içinde,mahalli seçimlerde ağırlık onun omuzlarında.
Bakıyorum, mitinglerde bir yandan meydanlarda konuşuyor ,diğer taraftan halka bez torba dağıtıyor.Bunlar yorucu işler.
Parti örgütlerinin Cumhurbaşkanının yapacağı konuşmalar için detaylı bilgi vermesi Cumhurbaşkanının yükünü hafifletmesi gerekir.
Kendisi o bilgeler doğrultusunda konuşmasını yapıyor.
Mesela, Edirne’deki konuşmasında mitin alanının çok yakınında olan Selimiye önündeki kazı alını için , “Bu çirkin görüntüler kısa sürede ortadan kalkacaktır” demesi Edirneliler için büyük müjde olurdu.
Üst aklın taleplerinin yerine getirilmemesi mümkün değil.
Bundan da aynı yönde talebini Cumhurbaşkanına bildiren Beyazıt Hocamız mutlu olurdu.
Sanırım, Cumhurbaşkanına parti örgütü böyle bir talepte bulunmamış.
Bir diğer konu ise, çiftçilerin topraklarına el konulması meselesi.
Bu da kendisine yanlış aktarılmış olabilir.
Bilindiği gibi Edirne’de banka borçları ve çiftçilerin darda kalması nedeniyle iki yüz bin dekardan fazla toprak el değiştirdi.Çiftçiler toprağından koptu.
Bu durum farklı yorumlanarak karşı siyasilere tepki olarak sunulmaması gerekirdi.
Yine, Edirne’nin Meriç, Süloğlu İpsala Havsa,Uzunköprü içlerine doğalgaz’ın geldiği insanların kömür yakmaktan kurtulduğu ifade edildi.
Bu ilçelerin bazılarında doğal gaz tesisatı kuruldu bazılarında henüz çalışma yok.
Parti teşkilatlarının yöresel sorunları liderlere iletirken önem sırasına göre doğru olarak belirleyip Genel Başkana iletmeleri gerekirdi.
Toplum hangi konularla ilgili onlar gündeme gelmeliydi.
Parti örgütünün bu konuları cumhurbaşkanına iletmede yeterli olmadığını görüyoruz.
Cumhurbaşkanının Edirne’ye gelmesi, yeni hizmetlerin kente yönelik yeni yatırımların müjdecisi olacağını umuyoruz.
Temennimiz o.
-----------------------------------------------------------------------------
RECEP HOCA ADAYLIĞINI GERİ ÇEKMEMELİYDİ,
Bunu ben değil milliyetçi görüşü savunan bir sendikanın yetkilisi söylüyor.
Daha önce MHP’den partililerin talebi doğrultusunda Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü görevini bırakarak MHP’den Edirne Belediye Başkan adayı olan Recep Kozan hoca daha sonra seçim afişleri bastırıp caddelere asmış partisinden kadrosunu kurup seçim çalışmalarına başlamıştı.
Bu arada Cumhur İttifakı üst yöneticilerinin aralarındaki anlaşmayı yeniden gözden geçirme kararı sonrası Edirne’nin de bu kapsama alınması kararlaştırıldı.
Kentimizde MHP’nin AK Partinin adayına destek vermesinin kararlaştırılmasından sonra Recep Hocanın da adaylığı son bulmuş oldu.
Parti tabanında bu karar tepki ile karşılandı.
Bu arada görüştüğümüz bazı partililer alınan kararın parti tabanında destek bulmayacağı görüşünde.
Sendika yetkisi de bunlar arasında aynı görüşü savunuyor. alınan kararın doğru olmadığını belirtiyor.
Bunun yansımasının partiye zarar vereceği görüşünde.
Bilemeyiz, seçimlerde bu ittifaklarla partilerin bir birine destek vermesine parti tabanları destek verecek mi?.
Onu da seçim sonunda göreceğiz.
Her iki ittifak, seçim sonrası bir nisan şakasına hazırlıklı olsun.
FIKRA
Adam indiği otelin odasına girince ceplerini aradı, bütün dolap gözlerine baktı yok, yok, Otelde bıraktığı beş yüz lirasının yerinde yeller esiyordu.
Üzüntü içinde düşünürken kapı vuruldu.
Asansörcü kapıdan içeri girdi.
“ Beyefendi kaybettiğiniz 500 lirayı buldum.” Dedi, çıkarıp beş tane yüzlüğü uzattı.
Adam hayretle: “Fakat benim kaybettiğim para bütün beş yüzlüktü “ dedi
-“ Biliyorum efendim ama şu anda size bozuk para lazım olur diye bozdurarak getirdim”
ÖZLÜ SÖZ
Rica , acınma dilenmekle bir ulus devletin onuru, bağımsızlığı kurtarılamaz.
M.K. Atatürk
İLK HALİFE YAVUZ SULTAN SELİM
Tarihimizde ilk halife Osmanlı Padişahı Yavuz Sultan Selim’di
Osmanlılar Mısır’ı aldıktan sonra,” Kutsal Emanetler” le birlikte halifelik de Osmanlılara geçti.
Mütevekkilullah’ın yerine Yavz Sultarn Selim 1517 yılında ilk halife oldu.
.1924 yılına kadar Osmanlı padişahları halife unvanını taşıyarak hilafeti ellerinde tuttular.
Kurtuluş Savaşı sona erince Türkiye Büyük Millet Meclisi 1.Kasım 1922’de saltanatla hilafetin birbirinden ayrılmasına karar verildi.
18 Kasım 1922’de Abdülmecit halife ilan edildi.
3 Kasım 1924 yılında çıkarılan “Hilafetin İlgasına ve Hanedan-ı Osmani’nin Türkiye Cumhuriyeti Memaliği Haricine çıkarılmasına Dair Yasa”’yla da hilafet kaldırıldı.
Son halife “ Abdülmecit” Osmanlı Hanedanına mensup yirmi dokuzuncu halifeydi.