Geçtiğimiz günlerde ETV deki Yerel Gündem Programıma Afad Şube Müdürü konuk olup kurumunun görevleri ve bilhassa da Deprem konusunda önemli açıklamalarda bulunmuştu.

Program sırasında bana şöyle bir soru sordu; Hocam Edirne de depremden ölen insan sayısı hakkında bilginiz var mı?

Tam sayı bilmiyorum ama çok fazla olmasa da mutlaka ölenler vardır dediğimde; "hayır" dedi.

Ve,açıklamalarına başladı;Hocam Deprem insan öldürmez,deprem sırasında insanları öldüren bina ve eşyalardır.

Kısa bir duraklama ve düşünme sürecinden sonra; haklısınız dedim.

Haklıydı tabiiiki.

Boş alanlarda depreme yakalananlar niye ölmüyor?

Demek ki;depremler insanların kusurlu ve depreme dayanıksız binalar yaptığı için deprem şiddetine dayamayıp yıkılıyor,içeride olan insanlarda bina enkazı altında ve eşyaların altında ezilerek hayatlarını kaybediyorlar.

Bu programı gerçekleştirip yayınladığımızın haftasına Silivri açıklarında denizde meydana gelen 5,8 şiddetinde insan zayiatı olmayan bir deprem yaşadık ve yine çürük ve dayanıksız binaların yıkılışına şahit olduk.

Yaşamımız süresince birçok hafif depremler yaşadık doğal olarak.

Ama felaket düzeyindeki depremlerin kalıntılarını ve izlerini görme fırsatım oldu tabiiki.

1967 yılında Erzincan Okuma Yazma Okuluna Öğretmen olarak atandığımda 1939 yılında yaşanan büyük Erzincan Depreminin izlerini gördüm.

Eski Erzincan olarak o haliyle duruyordu yıllar sonra.

Aycıca,her yıl Devremülkümün bulunduğu Sakarya Akyazı Kuzuluk bölgesinde 1999 yılında yaşanan büyük depremin izlerini de uzun yıllar görme fırsatım oldu ve yıkılan evleri,tamamen ortadan kalkan cadde ve sokakları aradık.

İşte bunları görmüş ve insanların akıbetlerine tanıklık etmiş biri olarak yaşadığımız şehir olan Edirne'de yaşananacak bir depremin nasıl ve nice tahribatlara neden olabileceğini tahmin edebiliyorum.

Edirne şehir olarak iki yapı topluluğu olarak mütalağa edilmeli aslında.

Eski Edirne dediğimiz,Ayşekadın eski Sigorta Hastanesine kadar olan bölüm ile oradan başlayıp Olin ve Otobana kadar uzanan Yeni Edirne.

Yeni Edirnenin kuruluş ve oluşum tahihi 80 li yıllar ile başlar.

Efas'ın kurulup Kooperatiflerin kurulması ile başlayan yapılaşma hızla büyüdü ve şu anda Edirnenin en kalabalık mahallelerini oluşturdu.

O günün şartları ile yapılan,kürek hesabı ile kum ve çimento karışımı ile beton atılan binalar artık dayanıklılık özelliğini yani ömrünü tamamladı.

Ufacık deprem sarsıntılarında bile sallanıyor hatta gıcırdıyor.

1.Murat,Şükrüpaşa,Kocasinan,Fatih Mahallerindeki yaşı bir hayli ilerlemiş binaların artık Kentsel Dönüşüm ile yenilenme zamanı geldi ve geçiyor.

Sayın Başkanımız Recep Gürkan bu konuda söz vermişti ve geçen şubatta 1.Murattan başlayarak bu bölgede Kentsel dönüşümü başlatacağını söylemişti.

Belediyenin maddi anlamda sıkıntıda olduğunu biliyoruz ama bu sistemde sanırım Belediyeye fazla bir yük gelmeyecek ve vatandaş ile Müteahit arasındaki münasebette aracılık edecek diye biliyorum.

İnşallah kısa sürede bu konuya tekrar kafa yorup bir çözüm yolu bulur da olası bir Deprem felaketinde bu Binalar nedeniyle ölümle burun buruna kalacak olan insanlar rahat bir nefes almış olur.

Buna başlamanız biz vatandaşların minnet ve şükran borcunu arttıracaktır bilesiniz Değerli Başkanımız.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.