Dinlenmek ve stres atmak için bir süredir Mersin'deyim. Eski adı İçel olan trafik plaka numarasını bu ismin alfabetik sıralamasında yeri olan 33 numaradan alan Mersin sanayinin, ticaretin her alanında geliştiği bir sahil ve gelişmiş bir liman kenti. Ülkenin ticari alanda engelişmiş limanı burada.
Mersinlilerin bu imkanlardan yeterince yararlandığı söylenemiyor. Mersin ülkede işssizliğin en az olduğu bir kent olduğu biliniyor.
Burada ikamet eden oğlumla birlikte gezim sırasında çeşitli bölgelerden gelen insanlarla tanışma imkanım oldu.
Mersin tüm illerden gelen insanlardan oluşan bir kent. Burada her yörede gelen vatandaşlar dostça yaşam sürdürüyorlar.
Her bölgede olduğu gibi burada da başta Suriyeliler olmak üzere yabancılardan yakınmalar var. Vatandaşlarla yaptığım sohbette bu durum dile getiriliyor.
Torosların sahile doğru uzantısının eteğinde kurulan bu sahil kenti kısa sürede gelişip şu anda, özellikle deniz ticaretinde gelişmiş bir il konumuna gelmiş. Mersin'in yeni yerleşim alamı Mezitli adeta bahar havası yaşıyor. Sıcaklık 20 derece dolayında yakınındaki Toros dağlarının üzerleri ise karla kaplı.
Ak Deniz'den yapılan ihracat ve ithalatın merkezinin burası olduğu, buradan yurdun diğer yörelerinde dağıldığı söyleniyor.
Mersin sanayi yanında narenciye, sebze ve meyvecilik üretiminde de çok gelişmiş. Muz, mandalina, portakal limon ağaçları kente ayrı bir güzellik getiriyor.
Seracılık gelişmiş. Konuşmalar sırasında Edirne'li olduğumu söylüyorum. Edirne'yi ziyaret eden ve bilgisi olanlar kentimizden övgü ile bahsediyor. Edirne'de memuriyet görevi yapanlar ile Edirne'de askerlik yapanlar ve T. Üniversitesi'nde okuyanlar Edirne'yi ve Edirnelileri unutamadıklarını söylüyor.
Mersin'li güreş sever vatandaşlar Kırkpınar güreşleri nedeniyle Edirne 'ye gelmiş. Bu seyahatları sırasında konaklamada sıkıntı yaşamış. Konuşmalarında bunu dile getiriyorlar. Farklı yörelerde buraya gelen insanlarla yapılan sohbet çok yararlı oluyor.
Bu insanlar Mersin' de ikamet etseler de doğduğu yörelere bağlarını sürdürüyor. Nerelisin dendiğinde Karslıyım, Muşluyum diyor. Sohbet ettiğinizde insanların geldikleri illerinden de bilgi alıyorsunuz.
Burada da halkın en büyük sıkıntısı. İhtiyaç ürünlerindeki aşırı fiyat artışı. Bunun özellikle dar gelirlilerin yaşamını çok zora soktuğundan yakınılıyor.
Bu sorunun işverenlere kadar uzadığını belirtip, bu durumun ülke barışı için de sorun yaratacağı endişesini dile getirdiler. Burada bir kez daha tanık oldum ki, birçok ilde olduğu gibi Mersin'de de kentimizin yeterince tamıtamamışız. Bu konuda gayret göstermek lazım. İl dışında yapılan etkinliğe katılan kuruluş temsilcilerimiz hiç olmazsa İlimiz esnaflarından Bahri Dinar ve Edirne yiyecek ürünleri imal eden Arif Meriç kadar gayret göstermeli.
Burada konuştuğumuz insanlar da bu isimlerle şehrimizi tanıyor. Şu halde kenti tanıtımda yeteri olmadığımızı kabullenip bu alanda seferberlik başlamalıyız.
Yoksa hiç bir imkan "armut piş ağzıma düş" misaliyle sağlanamaz. Özellikle Edirne gibi turizm ve tarihi imkanları her ilden yüksek olan bir il mensupları olarak her gittiğimiz yerde şehrimizi tanıtmayı ilke edinmeliyiz. Bu ihtiyacımızın ne kadar önemli olduğunu bu seyahatımda bir kez daha tanık oldum.
