Neden kaynaklandığını bilmiyorum, Havanın  sıcaklığından mı yoksa  ramazanın etkisinden midir nedir  halkta seçim heyecanı yok. Sokaklara bakıyorsunuz normal günlerden farkı yok. Partilerin şehir içinde seçim turları da atmıyorlar.

Ülke geleceği açısından çok önemli  olan böyle bir seçim öncesi halktaki  görüntüyü nasıl yorumlamalı.

 Halkın bu sessizliği ve ilgisizliği fırtına öncesi sissizlik mi yoksa, “yine hiçbir şey değişmeyecek  ilgilensem ne olur” anlayışından mı kaynaklanıyor.

Bu arada siyasiler seçim büroları açma konusunda da partililer istekli değil. Sadece Saadet partisi ile İYİ Parti seçim bürosu faaliyette diğerleri kiraladıkları  büroların önüne sadece birkaç afiş ve resimleri asılı.

 Seçime az bir süre kaldı . Daha önceki seçimlerde  böyle seçim yaklaştığı  günlerde sokaklar daha hareketli olur partililer yapılacak seçime büyük ilgi gösterirlerdi. Bu duyarsızlığın ne sonuç vereceğini 24 Haziran seçimi sonrası göreceğiz.

ÇİFTÇİLER ENDİŞELİ

Bu sene çiftçilerimiz geçen yıl tarlalarından aldıkları ürünü arar duruma gelecek. Ekili  buğday tarlalarda  yine bir hastalık belirmiş. Bu hastalık için farklı yorumlar yapılıyor henüz teşhis konulmuş değil.

 Ekili alanlara dadanın bu illet sonucu üreticilerde verimin düşeceği endişesi var.

Geçimini tarlasındaki ürüne bağlayan üreticilerimiz eğer tarlasından beklenen verimi alamaz,  borçla kışı geçinmek zorunda kalırsa hale ne olur. Zaten kıt kanaat geçimini sağlayan üreticilerin başka bir geliri yok.

Bu durumda kime başvuracak. Çiftçilerimizin çaresine koşacak bir örgütü daha bulunmuyor. Böyle zor durumlarda kaderi ile baş başa kalıyor.

Maddi destek için kendi bankası olan Ziraat Bankasına başvursa onun için de çeşitli engeller getiriliyor. Bu engelleri aşamayan çiftçilerimiz çaresiz kalınca elindeki tek geçim kaynağı olan tarlasını satmak zorunda kalıyor. Tarlasından yoksun olan çiftçi en yakınını kaybetmiş gibi olur.

Çiftçilerimiz yıllardır tarımla uğraşan atasından miras kalan ekmek teknesini kaybetmek istemez zorluklar i,imkansızlıklar ancak tarlasını satmak zorunda bırakıyor. Çiftçilerimizin eğer koşullar böyle giderse kendi çalıştıkları topraklarda hizmetçi konuma geleceği endişesi var.

Ülke ekonomisine büyük katkı sağlayan modern çiftçilik yapan köylülerimize devletimiz el uzatmalı.

Zor durumda olan üreticiler için ucuz  kredi imkanı sağlamalı.

Başka alanlara yeterinden fazla sağlanan bu imkanlar çiftçilerimiz için de olmalı..Yeri geldiğinde tarımla elde edilen yiyeceğin dünyada en önemli stratejik ürün olduğunu iddia edenlerin., bu kesime gerekli desteği vermeleri gerekir

Bu yapılmadığı takdirde tarımın her ürünü için yurt dışına ödenecek döviz oranı katlanarak artar, Bu da bir zamanlar tarımda kendi kendine yeterli olan ülkemizi tarımın her alanında dışa bağımlı hale getirir.

SEÇİM SONUCUNU GENÇLERİN OYLARI BELİRLEYECEK

24-Haziran’da yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili  seçiminin sonucunu gençlerimizin vereceği oylar  belirleyici olacak.

Bugün için seçime ilgisiz gibi görünen gençliğin kendi geleceklerini yakından ilgilendirecek bir kararda söz sahibi olmak için istedikleri doğrultuda oy verecekleri kuşkusuz.

Ülkemizde bugüne kadar uygulanan gençlerin söz sahibi olmadığı, adeta dışlandığı  yöntemlere uymayan bir tavır içinde olan seçime ilgisiz gibi görünen gençliğin bu sessizliği kimseyi aldatmamalı.

Gençlerle yaptığım görüşmelerde bunun böyle olmadığını, gençlerin seçim günü sandığa gidip oy kullanacaklarını  kesinlikle bu yönde duyarsız olmadıklarını gördüm.

Günün koşulları nedeniyle  gençlerimiz  ilgisiz ve sessiz görünebilirler.

Bugün konuşmanın başlarına bir iş açacağı endişesinde olan gençlik tavrını ve kararını oy sandığında göstereceğini sanıyorum.

 Bu karar da gençlerin gelecekte yaşam yolunu rejim tavrını belirleyecek.

 Onun için diyorum ki,  günümüzde politik hesap yapan demirbaş siyasetçiler gençler için yanlış hesap yapmasınlar. Yaşlılardan daha çok donanımlı olan teknolojiye ayak uydurup güncel olayları yakından izleyen gençlerimiz., seçim günü  geldiğinde de ülke kaderini etkileyecek ve kendilerine güvenli bir ortam sağlayacak siyasi tercihlerini yapacaklardır

. Bundan kimsenin endişesi olmamalı. Zira bu karar onların geleceğini belirleyecek bir karardır: onun için  söz sahibi olmak en çok gençlerimize düşmektedir.

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ,?

İLK BARAJI 2. OSMAN YAPTIRDI.

Ülkemizde ilk baraj1619 yılında Osmanlı padişahı2.Osman’ın yaptırdığı “ 2. Osman” ya da diğer adıyla” Topuz Bendi ”ydi .

Yüksekliği 9 metre 91 santimetreydi.

Osmanlı padişahı 3 Ahmet1722  yılında  9 metre 41 santimetre  yüksekliğinde Büyük Bendi yaptırdı.

 Osmanlı zamanında yapılan en büyük baraj1890yılında yapımı tamamlanan 18.5 metre yüksekliğindeki Elmalı Bendi ’idi

 Cumhuriyetin ilanından sonra yapılan ilk ve en önemli baraj da 1936’da tamamlanan Çubuk Barajıdır Bu barajın yüksekliği 33 Metreyi geçiyordu.

YARI YARIYA İŞ

Otelde bir iş arayan kız gazetelerden birine şöyle bir ilan verir:-“ Oda hizmetçiliği için bir iş arıyorum.

Balayı geçiren çiftlerin gittikleri  özel otel tercih edilir”

Kızın ilanını gören bir otel müdürü onu çağırmış, fakat sormadan da edememiş.

-“ neden bilhassa balayına çıkan çiftlerin kaldıkları  otelde iş arıyorsun?”

İş arayan kız:

-“ Bunu bilmeyecek ne var?Bu tip otellerdeki iki kişilik  odalarda sadece bir tek yatağı düzeltmek zorunda kalıyorum da ondan

KASTAMONU

Bandırmaspor-Kastamonuspor maçında Bandırmaspor taraftarları sahada hep bir ağızdan bağırırlar

“ Bandırma ! Bandırma”

Buna karşılık Kastamonulu seyirciler:

“Bandırcez bandırcez” diye karşı tezahüratta bulunur.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.