DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın ve Genel Başkan Başdanışmanı Metin Gürcan dün DEVA Partisi Edirne İl Teşkilatını ziyaret etti. İl Başkanlığında basın mensuplarıyla da bir araya gelen Dalgın ve Gürcan gündeme dair önemli açıklamalarda bulundu. Açıklamalarının ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan ikili, ‘Andımız’ ile ilgili sorular soruya ise ‘net’ bir cevap vermedi. Korona virüs süreciyle ilgili sorulan soruya da cevap veren Genel Başkan Yardımcısı Dalgın, salgın sürecinde dahi tutarsızlık ve adaletsizlik olduğunu belirtti.
DALGIN: “TUTARSIZLIK VE ADALETSİZLİK VAR”
Korona virüs sürecine ilişkin sorulan soruya cevap veren DEVA Partisi Genel Başkan Yardımcısı Burak Dalgın, “Yaz sonuna kadar hasta mı vaka mı diye bir hikayeyle götürüldü korona virüs süreci. Bir günde bir bakıldı hastalar vakaymış gibi bir noktaya savruldu. Madem bu iş bu kadar ciddiydi, bir Kaymakam Bey eczanede çay içen üç kadına ceza yazıyor. Babasının para çekmesini bekleyen küçük çocuk azarlanıyor. Ama lebaleb doldurulan kongre salonlarına yüklenilmiyor. Tutarsızlık ve adaletsizlik iki boyutlu. Birincisi verileri baştan beri düzgün bir şekilde paylaşmamışsınız, ikincisi aynı kuralları toplumun farklı kesimlerine farklı şekilde uyguluyorsunuz. Vatandaş buna nasıl güvensin ki.” dedi.
ARDA: “EDİRNE’NİN GÜNAHI İLK BAŞTA KIRMIZI OLMAK MI?
DEVA Partisi İl Başkanı Kerem Arda ise aynı konuyla ilgili olarak, “Burada bir adaletsizlik var. Covid-19’da bile adalet sağlanmıyor. Hatırlarsanız, biz 105’te iki hafta önce kırmızı olduk. Bunun için önlemlerimizi aldık, mücadele başlatıldı, emniyet teşkilatı kontrollere başladı. Sonraki hafta komşu iller dahil bizim rakamları geçti, biz de 185 olduk. Son açıklanan haritada biz 200’ü geçtik ama İstanbul 175. İstanbul’da her yer açık bizde kapalıyız. Bu adaletsizliktir, kul hakkıdır. Burada Edirne’nin günahı başta kırmızı olmak mı? O zaman hiç açılmasın bir daha Edirne. Haritada bir değişiklilik olmuyor. Biz 105 iken her yer kapandı, bugün İstanbul 175 iken açık. Bunun akıl ile izanla anlatılabilir bir yanı yok. Burada bu Edirnelilerin hakkına girmektir, Edirne’ye haksızlıktır. Zaten insanı en çok yaralayan adaletsizlik.” şeklinde konuştu.
DALGIN: “ANDIMIZ KONUSUNA ÖNCE CUMHUR İTTİFAKI CEVAP VERSİN”
Türkiye’nin ana gündem maddelerinden olan ‘Andımız’ konusuyla ilgili sorulan soruya cevap veren Dalgın, bu konunun ‘sanal gündem’ olduğunu belirterek, “Andımızı biliyorsunuz 2013’ten kalma bir mesele. Yargı kararı ile tekrar gündeme geliyor. İlk cevap vermesi gerekenler Cumhur ittifakının büyük ortağı ile küçük ortağı. Andımızı kaldıran büyük ortak, kaldırılmasına karşı çıkan küçük ortak. Sonra tekrar onu mahkemeye taşıyan büyük ortak. Ailece tartışmaları var. Önce onları bir dinleyelim. Cumhur ittifakı ortakları ilk önce ne durumda olduklarına bir baksınlar. Bugün Türkiye’nin gündemi EBA’ya giremeyen eğitimini alamayan çocuklar, internete bağlanamayan gençler, bir an önce yurtdışına gidip kapağı atmaya çalışan yetişmiş insanlar. Bunlarla uğraşmak zor olduğu için çözümü mümkün olmadığı için böyle bir takım sanal gündemlerle devam ediyorlar. Biz bu sanal gündemin parçası olmayacağız. Kendi aralarında ne karar veriyorlarsa versinler, onların pozisyonunu görelim. Aile içi meselelerini büyük ortakla küçük ortak halletsinler. Biz Türkiye’nin gerçek meselelerine odaklanmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
GÜRCAN: “KISIR BİR TARTIŞMA ZEMİNİNE SIKIŞMAMAK LAZIM”
Basın mensupları tarafından ‘Andımız’ konusuyla ilgili ‘net’ bir açıklanma istenmesi üzerine söz alan DEVA Partisi Genel Başkan Başdanışmanı Metin Gürcan ise, “Türkiye’de aslında siyasetin çapsızlığını gösteren bir tartışma bu. Yani andımız kaldırısıncılar ile kalsıncılar arası bir kısır tartışma zeminine sıkışmamak lazım. DEVA Partisi’nin programında taahhüt ettiği önemli bir vaad; eğitim 3 yaşında başlayacak. Devletin gözetiminde, parasız bir şekilde, temel değerleri esas alarak başlayacak bir eğitim vizyonundan ve vaadinden bahsediyoruz. Türkiye’de 3 yaşında eğitimi başlatacak, 6-7 yaşına kadar ilkokul birinci sınıfa kadar eğitim alacak çocuklara temel değerleri aşılayacak bir eğitim sisteminden bahsediyoruz. Andımız tartışması bana göre şu anda Türkiye’nin yapay tartışmaları. Biz içeriğe odaklanalım. Andımızın içindeki o temel değerleri biz çocuklarımızın beyinlerine ve kalplerine nasıl nakşedeceğiz, temel mevzu budur. İşte bu 3 yaşıyla 6 yaş arasındaki okul öncesi temel değerlerler eğitimi. Bu da insana, hayvana saygı, sevgi, empati kurabilme yeteneği, eleştirel düşünce, sistematik düşünce, vatan sevgisi, bayrak sevgisi, ülke sevgisi bunların hepsi var. O nedenle bence andımız kalkmalı mı kalmalı mı tartışmasından ziyade asıl odaklanmamız gereken şey Türkiye’deki eğitim sistemi nasıl kurgulanmalı ki çocuklarımıza bu temel değerleri hem kalplerine hem de beyinlerine çok güzel şekilde yazabilelim. Mevzu budur. Bunun ötesinde bu tarz tartışmalar kısır tartışmalar.” dedi.
Kerem Filiz
