Emek ve Meslek Örgütleri, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü'nde Şükrüpaşa İlkokulu önünden başlayarak kortej yürüyüşü gerçekleştirdi. Yürüyüş Saraçlar Caddesi’ne kurulan platformda son buldu. Kortej DİSK, KESK, TÜRK-İŞ, Birleşik Kamu-İş, TMMOB, Türk Diş Hekimleri Birliği üyelerinden oluştu.
Saraçlar Caddesi'ndeki etkinlikler saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Ardından Emek ve Meslek Örgütü Edirne Temsilcileri, işçileri selamladılar.
Kurulan platformda hazırlanan metni okuyan işçi Kamile Demir “Emeğiyle çalışıp geçinenlerin birlik, mücadele ve dayanışma günü olan 1 Mayıs bu yıl da OHAL’i grevlerin yasaklaması için getirildiğini itiraf eden emek ve demokrasi düşmanı politikaların gölgesi altında kutlanacak.
Farklı hükümetler eliyle 12 Eylül 1980 yılından bu yana sürdürülen siyasi ve ekonomik politikalar tüm çalışanların durumunu kötüleştirmiştir. Çıkarılan yasa ve yönetmelikler ile önce sahip olunan haklar ve meslek alanları yok edilerek ortadan kaldırılmıştır. İşçi, memur ve mühendis tüm emekçilerin yoğun olarak istihdam edildikleri Etibank, Türkiye Gübre Sanayi, PETKİM, TÜPRAŞ, TPAO, SEKA, SEK, TEKEL, Türkiye Şeker Fabrikaları gibi kurum ve kuruluşların özelleştirilmesi sonucu meslektaşlarımız ve emekçiler işsizlik sorunu ile karşı karşıya bırakılmıştır.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerinin göz ardı bırakıldığı, iş cinayetlerinin, meslek hastalıklarının en çok yaşandığı dönemi yaşıyoruz.
Kadın ve çocuk emeği sömürüsü en ağır şekilde sürüyor. Ev içi emek yok sayılıyor.
Kamu kuruluşlarının özelleştirme adı altında yok pahasına satılması kamu ve bağlı kuruluşlarda istihdam edilen birçok branşta işsizliğin yoğun olarak yaşanmasına neden olmuştur. Bütün bunlar yetmezmiş gibi yakın zamanda çıkartılan bir kararname ile meslek alanımızla ilgili bazı kurumların Varlık Fonu’na devredilmesi yaşanılan bu sürecin daha yoğun hissedilmesine neden olacaktır. Mezun olan üniversitelilerin iş bulma imkanları ne yazık ki her geçen gün daha da azaltmaktadır. Bu kralbet kadar fazla işsizin olması iş verenlerin iştahını kabartmakta, emekçiler çok düşük ücretle, iş güvenliğinden yoksun çalıştırılacak işgücü ordusu olarak görülmektedir.
Hükümetin gündeminde olan istihdam bürolarının açılması durumunda ise sömürünün en yoğun yaşandığı, adına taşeronlaşma denilen ve yaklaşık dokuz milyon insanın bu şekilde istihdam edildiği sisteme mimar, mühendis, doktor, öğretmen ve her meslekten emekçilerin de dahil olduğu bir sürecin yaşanması kaçınılmaz olacaktır.
Sömürü, yoksulluk ve baskı düzenini yıkacak, güzel günler göreceğiz, inanın…” Dedi .
Açıklama metnini okurken fenalaşan Demir’in yerine metni okumaya Türk-İş Edirne İl Temsilcisi Zeki Şişko devam etti. Daha sonra etkinliğe katılan işçiler müzik eşliğinde halay çekip eğlendi.
