ERKEK EGEMEN MECLİSLERDE KADINLAR ‘VİTRİN SÜSÜ’

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin 85’inci yıldönümü ve Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şubesi tarafından basın açıklaması yapıldı. Dernek binasında gerçekleştirilen açıklamada, ülkemizde özellikle kadınların seçilmeleri konusunda ciddi sıkıntılar olduğu belirtilerek, “Yaşadığımız gerçek; hala erkek meclisler, göstermelik oranda kadın temsilciler. Aynen ‘Vitrin Süsü’ deyiminin göstergesi. Hala kadınların ve onların çocuklarının kaderini, geleceğini, erkek çoğunluklu meclisler belirliyor. Nüfusun yarısını oluşturan biz kadınlar, karar verici meclislerde ancak sembolik olarak yer alıyoruz.” dedi.

ERKEK EGEMEN MECLİSLERDE KADINLAR ‘VİTRİN SÜSÜ’

5 Aralık Türk Kadınına Seçme ve Seçilme Hakkı verilmesinin 85’inci yıldönümü ve Dünya Kadın Hakları Günü nedeniyle Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şubesi tarafından basın açıklaması yapıldı. Dernek binasında gerçekleştirilen açıklamada, ülkemizde özellikle kadınların seçilmeleri konusunda ciddi sıkıntılar olduğu belirtilerek, “Yaşadığımız gerçek; hala erkek meclisler, göstermelik oranda kadın temsilciler. Aynen ‘Vitrin Süsü’ deyiminin göstergesi. Hala kadınların ve onların çocuklarının kaderini, geleceğini, erkek çoğunluklu meclisler belirliyor. Nüfusun yarısını oluşturan biz kadınlar, karar verici meclislerde ancak sembolik olarak yer alıyoruz.” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
06 Aralık 2019 Cuma 06:22
ERKEK EGEMEN MECLİSLERDE KADINLAR ‘VİTRİN SÜSÜ’

Cumhuriyet Kadınları Derneği Edirne Şube Başkanı Mine Hepgüllü tarafından yapılan basın açıklaması şu şekilde:

“BİR ARPA BOYU YOL ALAMADIK”

“Türk Kadınının, Avrupa'nın ve Dünyanın onlarca ülkesinden, onlarca yıl önce kazandığı Seçme ve Seçilme Hakkının yıldönümü olan 5 Aralık tarihi, aynı zamanda Cumhuriyet Kadınları Derneğimizin de kuruluş yıldönümüdür. 5 Aralık tarihi derneğimizin kuruluş günü olarak özellikle seçilmiştir. Aslında bir kadın devrimi olan, Türk Kadınını Cumhuriyetin öznesi yapan, Cumhuriyet Devrimlerinin en önemlisi Kadınların Siyasal Haklarının verildiği yasal düzenlemedir; 5 Aralık 1934. Bu yasal düzenleme; ülkemizde demokrasi, eşitlik ve kadının insan hakları açısından çağ atlatan bir devrimdir. Bu bilinçle her yıl 5 Aralık tarihini, kuruluşumuzu ve siyasal haklarımızı kazanışımızı şevkle aynı zamanda buruk bir sevinçle kutluyoruz. Çünkü yasalardaki siyasal haklarımız 85 yıl geçmesine rağmen yaşama geçmedi. Seçmen olarak bu hakkı kullanabiliyoruz, hiçbir engel yok. Hatta teşvik var. Siyasal partiler, iktidarlar kadınların sadece seçmen olarak yasal haklarını kullanmalarından son derece hoşnutlar. Ancak seçilme hakkını kullanma konusunda tam tersi bir tutum sergiliyorlar. Atatürk'ten sonra yerel ve genel parlamentolarda kadınların birdenbire yok olduğunu görüyoruz. Bunca yıl sonra meclislerimiz hala Erkek Egemen Meclislerdir. Yerel parlamentolarda durum daha da kötüdür. Hiç kadın üyenin olmadığı meclislerimiz var. Kadınların siyasal haklarını bizden onlarca yıl sonra alan pek çok ülke bizi fersah fersah geçti. Kadın hakları özelliklede kadının siyasal hakları konusunda uluslararası tüm sözleşmelere taraf olmuş, imza atmış hatta Anayasasına pozitif ayrımcılık ilkesini bile koymuş ama kadınlarına seçilme hakkını eşitlikçi bir biçimde yaşama geçirmemiş bizden başka bir ülke yoktur. Kadının insan haklarının ve bu bağlamda siyasal haklarının yasalarda yer almasının yeterli olmadığını, bunca yıllık deneyimden sonra gördük, anladık. Önemli olan bu hakların kullanılabilmesidir. Yani arpa boyu yol alamayışımızdır.”

“KADINLAR SEMBOLİK OLARAK YER ALIYOR”

“Yaşadığımız gerçek; hala erkek meclisler, göstermelik oranda kadın temsilciler. Aynen ‘Vitrin Süsü’ deyiminin göstergesi. Hala kadınların ve onların çocuklarının kaderini, geleceğini, erkek çoğunluklu meclisler belirliyor. Nüfusun yarısını oluşturan biz kadınlar, karar verici meclislerde ancak sembolik olarak yer alıyoruz. Günümüzde kadınlar bırakın siyasal haklarını, birincil insan hakkı olan yaşam haklarının peşine düştü. Kadın cinayetlerindeki artış bir kadın kırımı noktasına geldi. Bu yakıcı sorunun çözümü kadının siyasal katılımındadır. Yerel ve genel parlamentolarda yarısı kadın olursa bu sorunun derhal çözüldüğünü görürüz. Tüm erkek siyasetçilere, karar vericilere sesleniyoruz; kadınların eşit siyasal katılımı olmadan demokrasi olmaz. Ülkenin yakıcı sorunlarını kadınlar olmadan çözemezsiniz, kadınların eşit siyasal katılımını sağlamadan biz demokratız diyemezsiniz, demokrasi sözünü ağzınıza bile alamazsınız. Kadınların siyasal haklarını kullanabilmeleri bir eşitlik mücadelesi değildir. Aslında bir demokrasi mücadelesidir. Nüfusun yarısını oluşturan kadınlar aynı oranda mecliste ve karar verici konumda olmalı.”

“DEMOKRAT UNVANLARINI HAK ETMİYORSUNUZ!”

“Tüm yurttaşlarımıza sesleniyoruz: kendinizin, gelecek nesillerimizin gerçek bir demokraside yaşamasını istiyorsanız, kadınların siyasal katılımını sağlamak için mücadele edin. Bize destek olun. Tüm insan hakları mücadelesi aktivistleri, tüm ‘demokratım’ diyenler lütfen özeleştiri yapın. idealleri, ilkeleri doğrultusunda kadının eşit siyasal katılımı için ben ne yaptım sorusunu kendinize sorun. Sorun ve başınızı öne eğin! Kadınlardan özür dileyin. Hiçbir şey yapmadınız. Bundan böyle ne demokratım ne de insan hakları savunucusuyum diyemezsiniz. Bu unvanları hak etmiyorsunuz. Hak etmek için kadının siyasal haklarını yaşama geçirmek için mücadele edin. Kadınların seçilme hakkını kullanabilmelerinin önünde bir dizi engel vardır. Çözüm için tek yol cinsiyet kotasını yaşama geçirmek.”

“EŞİTLİKÇİ CİNSİYET KOTASI İÇİN YASAL DÜZENLEME YAPIN”

“Tüm siyasi partilere sesleniyoruz; Öncelikle Atatürk'ün kurduğu CHP’ye ve yaptırım gücünü elinde tutan iktidar partisi AK Parti’ye en kısa zamanda Siyasi Partiler Yasası ve Seçim Kanununda gerekli değişiklikleri yaparak, eşitlikçi cinsiyet kotası için yasal düzenleme yapın. Yaşama geçmesi için politika üretin. Biz kadınlar siyasette karar verici, yasa yapıcı oranlarda var olursak, kadın cinayetlerini de engelleriz, sizlerin bir türlü düzeltemediği ekonomiyi de düzeltiriz, ülkenin tüm yakıcı sorunlarını da çözeriz. Cumhuriyet Kadınları Derneği olarak, Türk Kadınına Siyasal Haklarını veren ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'e, Tunalı Hilmi Bey'e, Türk Kadınlar Birliği kurucu Başkanı Nezihe Muhittin Hanımefendiye, Atatürk'ün eşi Latife Hanımefendiye ve 1934 Meclisinde Kadınların siyasal haklarının verilmesi, için oy veren tüm milletvekillerimize sevgi saygı ve şükranlarımızı yineliyoruz. Ruhları şad olsun. Kuruluş amaçlarımızın başında gelen Kadının Siyasal Haklarının yaşama geçmesi için mücadeleden asla vazgeçmeyeceğiz. Tüm Cumhuriyet Devrimleri gibi bu devrimi de gerekirse canımız, kanımız pahasına koruyacağız, geliştireceğiz, yaşama geçireceğiz.”

Kerem Filiz

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.