HESABI SANDIKTA SORULACAKTIR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileriyle ilgili olarak ülke genelinde olduğu gibi Edirne’de basın açıklaması düzenlendi. Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Mehmet Koç, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını, halkın gerçek enflasyonunun 1 yıllık süreçte yüzde 159,6’ya dayandığını ileri sürdü. Koç ayrıca “Sayıları milyonları aşan kamu emekçileri, emekliler ve halk; evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta soracaktır” uyarısında bulundu.

HESABI SANDIKTA SORULACAKTIR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileriyle ilgili olarak ülke genelinde olduğu gibi Edirne’de basın açıklaması düzenlendi. Birleşik Kamu-İş Genel Sekreteri Mehmet Koç, TÜİK verilerinin gerçeği yansıtmadığını, halkın gerçek enflasyonunun 1 yıllık süreçte yüzde 159,6’ya dayandığını ileri sürdü. Koç ayrıca “Sayıları milyonları aşan kamu emekçileri, emekliler ve halk; evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta soracaktır” uyarısında bulundu.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
13 Haziran 2022 Pazartesi 06:00
HESABI SANDIKTA SORULACAKTIR

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu TÜİK’in açıkladığı enflasyon verileriyle ilgili olarak ülke genelinde olduğu gibi Edirne’de basın açıklaması düzenlendi.

Geçtiğimiz Cumartesi günü Saraçlar Caddesinde toplanan sendika üyeleri TÜİK’in enflasyon verilerinin gerçeği yansıtmadığı yönünde bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay, CHP Edirne Milletvekili Okan Gaytancıoğlu ve CHP Edirne İl Başkanı Fevzi Pekcanlı da destek verdi.

Sendika adına açılamayı Kamu-İş Genel Sekreteri Mehmet Koç okudu. Koç, 9 Haziran tarihinde Ankara’da, Birleşik Kamu İş Konfederasyonu ve bağlı sendikalarla birlikte, siyasi iktidar tarafından Temmuz ayında maaşlara yapılacak zammı belirleyecek olan enflasyon farkını düşük göstererek emekçilerin ekmeği ile oynayan TÜİK’in oyununu bozmak ve gerçek enflasyon oranlarını açıklamak  için gittikleri TÜİK önünde güvenlik güçleri tarafından şiddete maruz kaldıklarını ifade etti. Koç açıklamasını şöyle sürdürdü:

“TÜİK’in açıkladığı Mayıs ayı oranlarına göre aylık bazda yüzde 2,98 beş aylık bazda yüzde 35,64 ve son bir yıla göre yüzde 73,5 oranında artış yaşandı. Ancak, açıklanan enflasyon oranları son 20 yılın en yüksek seviyelerinde seyretse de açıklanan veriler gerçeği asla yansıtmamaktadır. Birleşik Kamu-İş konfederasyonu araştırma birimi olan Kamu-Ar’ın yaptığı araştırmaya göre; mayıs ayı enflasyon oranı aylık bazda yüzde 9,2 rakamını, beş aylık bazda yüzde 65,6 yıllık bazda ise yüzde 159,6 oranı ile üç haneli sayılara ulaşmıştır.

Kamu-Ar verilerine göre, yıllık bazda sebzede yüzde 422,4 meyvede yüzde 243,1 ekmek, pirinç ve un ürünlerinde ise yüzde 139,4 gibi oranlarda enflasyon yaşanmaktadır. Kamu-Ar verilerimiz TÜİK’in verilerine kıyasla, vurdumduymaz AKP iktidarına inandırıcı gelmese de yurttaşlar çarşı pazarda bu gerçeği yaşayarak öğrenmektedir. Doğalgaz son 1 yılda sanayide yüzde 601 konutta yüzde 146 zamlanmış, 320 metreküp doğalgaz bulduk müjdesinden sonra, doğalgaza 13, elektriğe ise 12 kere zam gelmiştir. Kamu çalışanları ve emeklilere ise enflasyon farkı haricinde yüzde 7,5 oranında zam yapılmış, fakat bugün yaşanan enflasyona göre maaşların alım gücü, geçen yılın asgari ücretinin bile gerisine düşmüştür.

Yaşanan enflasyon oranının dışında gerçeklere dayanmayan veri açıklayan TÜİK’i referans alan hükümet, sözde enflasyon oranında zam yapmaktadır. Sözde enflasyon oranında yapılan zam, eriyen para biriminin sözde telafisidir. Yani zam oranı sıfırdır. Biz gerçek enflasyon oranının üzerinde zam talep ediyoruz. Bu yapılırsa bir nebze olsun yaşam şartlarımızda iyileşme olabilir diyoruz.

Bundan sadece 10 yıl önce en düşük kamu emekçisi maaşı 1000 dolar civarında seyrederken bugün 400 dolar civarına karşılık gelmektedir. Yıllarını eğitime ve ülkemiz çıkarlarına adamış olan kamu emekçilerinin maaşı diğer para birimleri karşısında, yıldan yıla erimiş ve alım gücünü kaybetmiştir. Sürekli geçmişten medet uman AKP iktidarının, bu hesapla en düşük kamu emekçisi maaşını bugünkü döviz kuruyla en az 17 bin liraya çıkarması gerekmektedir. AKP iktidarının akla ve bilime uygun bir şekilde üretim, yatırım ve düzgün bir para politikası üretmem ekteki ısrarı son bulmadıkça, ekonomik krize de hiçbir şekilde çözüm üretemeyecektir. AKP İktidarı acilen ciddi ve somut adımlar atmalı ve milyonlarca gencimizin ve yurttaşımızın işsizlik sorununu çözmelidir.

Birleşik Kamu İş Konfederasyonu olarak bizler, AKP iktidarını; yandaşa, partiliye, mülteciye, akrabaya, haksız bir şekilde ulaşabildiği her yerden maaş alan liyakatsizlere tanıdığı ayrıcalıklardan vazgeçip ülkesi için mücadele veren kamu emekçilerinin, emeklilerin ve halkımızın sorunları ile ilgilenmeye davet ediyoruz. Aksi halde, sayıları milyonları aşan kamu emekçileri, emeklileri ve bu halk evinde kaynatamadığı tencerenin, pazarda dolduramadığı filenin, çocuğunun cebine koyamadığı harçlığın hesabını sandıkta AKP’ye soracaktır.”

ÖZBAY; BU ÜLKEDE HİÇ KİMCE CUMHURİYET YURTTAŞINDAN ÜSTÜN DEĞİLDİR

Eğitim-İş Sendikası Genel Başkanı Kadem Özbay da alanda yaptığı açıklamada Anka’da yaşadıkları şiddetin sonucunda çok sayıdaki arkadaşının ciddi şekilde yaralandığını vurguladı. Özbay,  açıklamasın şöyle sürdürdü:

“Eğer ki bu ülkeyi aydınlığa, özgürlüğe, demokrasiye kavuşturacaksak hepimize yan yana durmak, hepimize bu aydınlanma mücadelesinde bir omuzdaşlık sorumluluğu düşüyor. Bakın iki gün önce Ankara’da konfederasyonumuz Birleşik Kamu-İş ve bağlı sendikaları olarak bir eylem gerçekleştirdik. Eylem de aslında TÜİK’in halka söylediği  yalanı yine yalan söyleyenlerin önünde açıklamaktık. Halkı kandıranların, halkın sofrasındaki ekmeği, zeytini çalanların bu halkın Ulaşım hakkını çocuklarının eğitim hakkını, sağlık hakkını dinlenme hakkını gasp edenlerin iktidarın borazancılığından tetikçiliğinden öteye geçmeyen ve adeta hırsızlığın azmeden tarifini koymamız lazım. Eğer ki siz bugün emekçilerin sofrasındaki bir ekmeğin az alınmasına sebep oluyorsanız sizin yaptığınız hırsızlıktır. Ve bu hırsızlığın da baş failisinizdir.

Hiç kimse cumhuriyet yurttaşından bir adım önde yurdun üstün değildir. Cumhuriyet yurttaşlığı, eşitlik, özgürlük temelleridir. O nedenle biz hiçbir şekilde bu ülkenin insanlarına yapılan baskıyı ve zulmü seyirci kalmayacağız. Kararlılıkla bu mücadeleyi sürdürmeye devam edeceğiz. Bakın eğitim emekçileri, kamu emekçileri, bunun yanında işçiler, çiftçiler, yoksul sınırın altında.

SORUMLULUĞUMUZ ÇOCUKLARIN GELECEĞİNİ EN İYİ ŞEKİLDE İNŞA ETMEK

Bizim sorumluluğumuz bu ülkede tüm çocukların geleceğini en iyi şekilde inşa etme zorunluluğudur. Her bir yurttaşın eşit, özgür, çağdaş bir ülkede yaşama hakkının mücadelesidir bizim sorumluluğumuz. O nedenle hakkımızı alana kadar, sonuna kadar bu mücadelede en ufak tereddüt etmeden, geri adım atmadan, boyun eğmeden mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz. Hatta bize Ankara’da o şiddeti uygulayan o talimatı verenlerin çocuklarının, bu ülkenin geleceğinde daha özgür, daha demokratik, Çağdaş bir ülkede yaşayabilmeleri için, haklarını istedikleri yerde anayasadan aldıkları güvenceyle açıklayabilmeleri için, yoksulluk sınırının altında bir ücretle yaşamaya mahkûm bırakılmamaları için, çocuklarının özgürce yaşayabilmesi için tüm yurttaşlarımız için mücadele etmeye devam edeceğiz.”

Gözde Kabasakal

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.