Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in Türkiye’ye yapılması düşünülen 3’üncü nükleer santrali Trakya’ya yapmayı planladıklarını söylemesi tedirgin etti. 8 Ağustos Çarşamba günü yaptığı açıklamasında Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, nükleer enerjide üçüncü santral için yer tespit çalışmalarında sona yaklaşıldığını belirterek, “Ancak elektrik ihtiyacının fazla olduğu sanayi bölgelerine yakınlığı dikkate alındığında, üçüncü nükleer santrali Trakya'da düşünüyoruz, burada Çinlilerle ilerleyeceğiz" demişti.
“DÖNMEZ’İN AÇIKLAMASINI KAYGIYLA VE ENDİŞEYLE KARŞILADIM”
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Dönmez’in açıklaması üzerine konuşan Edirne Belediye Başkan Yardımcısı ve Edirne Tabipler Odası Üyesi Dr. Ertuğrul Tanrıkulu yaşadıkları tedirginliği belirterek, “Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in açıklamasını kaygıyla ve endişeyle karşıladım. Tabi ki bunun kolay bir süreç olmadığını biliyoruz. Bir nükleer santral yapımı veya projelendirilmesinin çok ciddi bilimsel verileri, araştırmaları olması gerektiğini düşünüyorum. DAYKO vakfı ile birlikte Kırklareli’ne yapılacak olan termik santralle ilgili eleştirilerimizi çekincelerimizi söyledik. Şimdi bir konuda kafamızın net olması lazım. Neden illa nükleer santral? Neden enerjiyi termik santral, nükleer santral gibi aslında tüm dünyanın vazgeçmeye başladığı ve sonuçlarının tüm dünya ve insanlık için sıkıntı yaratan enerji üretim modelleriyle yapıyoruz. Önemli olan budur.” Dedi.
“YENİLENEBİLİR ENERJİ KONUSUNDA ÇALIŞILMALI”
Türkiye’nin yenilenebilir enerji konusunda çalışması gerektiğini vurgulayan Dr. Tanrıkulu, “Çevreciler nükleer santrale karşı, termik santrale karşı o zaman diyorlar ki bize geçmiş çağlara dönsünler elektriksiz bir hayat yaşasınlar. Böyle değil. Bizim istediğimiz insan hayatıyla, doğa hayatıyla ve doğada yaşayan bütün canlılarla barışık ve zarar vermeyen bir enerji sistemi yaratılabilir. Bakın Türkiye’nin 365 gününün neredeyse 200 gününden fazla güneş alan bir ülkede yaşıyoruz. Rüzgarımız var, güneşimiz var. Bu anlamda elektrik ve enerji üretiminin ne kadar önemli olduğunu ve bu ülkenin yüzde 70 enerjisinin dışarıdan ithal edildiğini biliyoruz. Bunun başka çözüm yolları olmalı.” Diye konuştu.
“YAŞAM ALANLARINI VE İNSAN SAĞLIĞINI ÇOK CİDDİ ETKİLEMEKTEDİR”
Nükleer santralin vereceği zararlardan da bahseden Tanrıkulu, “Bu tür nükleer ve termik santralin çevresindeki yaşam alanları, insan sağlığı da çok ciddi etkilenmektedir. Doğa çok ciddi tahriplere uğramaktadır. Bu tür santraller yüzünden Çevre koşullarının ve doğanın tahribatına uğradığını bilmekteyiz. Önemli olan sağlığımızı koruyacak ve çevremize zarar vermeyecek enerji çeşitleri bulmaktır.” Dedi.
“KÖMÜR OCAĞININ ATIK SULARINI BİLE ZARARLI HALE GETİREBİLEN BİR ÜLKEYİZ”
Demirhanlı köyünde kömür ocağı yüzünden köy halkının ayaklanması üzerine de konuşan Tanrıkulu, “Bakın daha Edirne’ye bağlı Demirhanlı köyünde 3 yıl önce kurulan maden ocağının atık sularını bile zararlı hale getirebilen bir ülkeyiz. 3 yıl önce bir maden ocağı açılıyor ve orada yeterli bir şekilde denetim yapılamadığı için o kömür ocağının bütün atık suları doğayı kirletiyor. Hal böyleyken nükleer santralin sonuçları nasıl olur? Biz ülke olarak çevresini, doğasını koruyan bir yöntemle enerji üretebiliriz. Biz Edirne Tabip Odası olarak, Edirne Çevre Gönüllüleri Derneği olarak, Edirne Kent Konseyi olarak, Edirne Kent Konseyi Çevre Komisyonu olarak hep diyoruz ki Trakya’mızda Edirne'mizde böyle kirletici santraller istemiyoruz. Biz tasarruf etmeyi unuttuk. İlk olarak tasarrufa yöneleceğiz. İkinci de güneş enerjisinden oluşan bir yöntemi seçmek zorundayız. El birliği ile bunu yapabiliriz. Bakanımızın bu açıklaması tüm Trakya’da endişe ve kaygı yaratmıştır.” Dedi.
Barış Karapaça
