Tecavüz girişimine direndiği için vahşice katledilen ve kadına yönelik şiddetin simge ismi haline gelen Özgecan Aslan, ölümünün 4. Yıldönümünde anıldı. Edirne Cumhuriyet Kadınları Derneği, dün dernek binasında düzenlemiş oldukları basın açıklamasıyla Özgecan Aslan’ı andı.
“UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ”
Edirne Cumhuriyet Kadınları Derneği adına basın açıklamasını okuyan Dernek Başkanı Mine Hepgüllü, “Mersin’in Tarsus ilçesinde 11 Şubat 2015 tarihinde bindiği minibüste öldürülen ve kadına yönelik şiddetin simgesi haline gelen Üniversite öğrencisi Özgecan Aslan’ın vahşice katledilişinin üzerinden tam 4 yıl geçti. Acımız, utancımız ilk günkü gibi büyük. Kadın cinayetleri ve kadına yönelik şiddetle mücadelenin simgesi olan Özgecan Aslan’ı unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Bizler Cumhuriyet Kadınları Derneği Genel Merkezi ve şubelerle birlikte saat 12.00’de ülke çapında eş zamanlı olarak basın açıklamasını gerçekleştirdik. Özgecan’lar tecavüze uğramasın, ölmesin ve tekrar bu tarz olaylara maruz kalmasın diye mücadelemize devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
“YÜREKLERİMİZ YANIYOR”
Hepgüllü, Özgecan’ın kadına yönelik şiddetin sembolü haline geldiğini ifade ederek, “Anne olacağına kadına yönelik şiddetin sembolü haline geldi Özgecan Aslan. Anısına heykeller dikildi, filmler çekildi, parklar, anıtlar yapıldı, yürüyüşler düzenlendi. Hepimizin ortak dileği Özgecan’lar ölmesindi. Her 11 Şubat’ta yüreklerimiz şiddete uğrayarak ölen kadınlarımız için yanıyor. Her gün medyada, sokak ortasında bıçaklanan, boğazlanan, yakılan, tekmelenen, yumruklanan, öldürülen kadınlar yer alıyor. Her biri ile ayrı ayrı bıçaklanıyoruz, yumruklanıp öldürülüyoruz. Toplumun her kesimine sinen şiddet, çocuklar ve kadınlar üzerinde vücut buluyor. Cumhuriyet değerlerinden, Cumhuriyet felsefesinden uzaklaşıldıkça kadın ve çocuk kimsesiz kalmaktadır. Bilimsellik ve laiklikten, halkçılık ve devletçilikten uzaklaştıkça toplumu bir arada tutan yapı taşları zarar görmektedir. Medya üzerinden topluma sunulan yaşam felsefesi insanları yalnızlaştırıp bireycileştirmektedir. Aile değerleri hafife alınmakta insanın insana sevgi ve saygı ile yaklaşımı alay konusu olmaktadır. Türkiye büyük bir ekonomik kriz içinde, tüketim toplumu halindedir. Ekonomik krizin sıkıntıları, eğitim ve sağlıktaki gericileşme, Cumhuriyet değerlerinden kopuş, kadın ve çocukların hayatına şiddet, taciz, tecavüz, yokluk olarak geri dönmektedir. Şiddete, gericiliği ve bölücülüğü yaratan emperyalizme karşı bütün kadınlar birlikte güç yaratarak karşı koyabiliriz. Ülkemizin, emperyalizm tarafından içeride ve dışarıda saldırıya uğradığı, ateşle sınandığı bu zor günlerde kadınların farkındalığına birlik ve beraberliğine her zamankinden daha fazla gereksinim vardır. Yani şiddete karşı mücadele ancak örgütlü olmakla mümkündür. Bunun için, Vatan ve millet sevgisi taşıyan, Atatürk gibi zorluklarla yılmadan mücadele eden tüm kadınları Cumhuriyet Kadınları Derneği’ne üye olmaya Cumhuriyet devrimlerine sarılmaya davet ediyoruz.” şeklinde konuştu.
Kerem Filiz
