Teknik Direktör ve İnadım İnat kitabının yazarı Yılmaz Vural, kentteki alışveriş merkezinde imza töreni düzenledi. Ardından gençlerin sorularını yanıtlayarak futbol hakkında görüşlerini paylaşan Vural, şunları söyledi:
“Futbol, kuralla oynanan bir oyundur. Sistemler de sahada oyunculara verilen görevleri belirler. Sizin sistemi belirlemenizi oyuncu yapısı belirliyor. Dönem dönem üçlü, dörtlü sistemler çıkıyor. Ne sistemle oynarsanız oynayın galip gelmiyorsanız, o kötü bir sistemdir. Hocaların kendi kişilikleri oluşturulan sistemde çok etkilidir. Ben takımlarımı oynatırken, rakibimin topu kaptırdığı yerde ilk müdahaleyi yapmasını isteyenlerdenim. Futbolda bütün maçları kaybetmezseniz küme düşersiniz. Kazanmaya yönelik bir anlayışı öne çıkarmanız lazım. Ben çocukluğumdan beri severim. Niye rakip takımlar kendi sahalarında kalabalık olmazlar diye merak ederim. Üçlü sistemi iyi oynayan birkaç takım var. Örneğin Chelsea takımı gibi. Bu sistemi uygulayarak Türkiye’de antrenör olanlar da var.
TÜRK ÇOCUKLARI İLERİDE SORACAK
Türk çocuklarının futbol oynaması o kadar zor değil. 18-20 milyona kadar çocuk var ülkemizde. Siz eğer bu dinamizmi bu işin içine sokmak için bir plan yapmıyorsanız eğer dışarıdan alacağınız oyuncular Türkiye’de futbolu ayakta tutmaya çalışırsınız. Tabi ki yabancılar da bu işin içinde olacaktır. Ülke gençliği, dünya gençliği karşısında yarışırken bu yarışı önde bitirmesini isterim. Bunun olması için kendi çocuklarımızı iyi eğitmeliyiz. Futbol spor değil çok önemli sosyal bir olaydır. Türkiye’de artık uyuşturucu ilkokullara kadar indi. Bu çocukları eğitmezsek, sporla bu kötü alışkanlıklardan uzaklaştırmazsak, uyuşturucu içen gençlik olur. 18 milyon gence bu işe sokacak bir sistemi oluşturmamız lazım. Türkiye’de futbol farklı kullanılıyor. Maalesef herkesi futboldan koparacak ortamı yarattılar. Yolda giderken bana soruyorlar " bizimde iki kulağımız, burnumuz var insan benziyoruz, İngiliz'den farkımız ne hep onlar yeniyor biz yeniliyoruz" diye En büyük sorun eğitenlerin eğitilmesi gerekiyor. Biz maalesef gençleri yetiştirecek kimseyi oluşturamadık. Çocuklar büyüyünce soracaklar "dünyanın en lokum mesleğini bana değil yabancı gençliğe sunuyoruz, bu ülke için benim babam şehit oluyor, ben vergi veriyorum, ben niye bu meslekten niye istifa edemiyorum" diye adama sorarlar. O zaman ne cevap verecekler merak ediyorum."
Vural’ın konuşması katılımcılar tarafından ilgiyle dinlendi.
Gözde Kabasakal
