Mahalli basın çalışanları canla başla, güç koşullarda görevlerini sürdürüyor. Bir süre önce 24  Temmuzda basın bayramımız kutlandı. Bakıyorum arkadaşlarımız bu  mutlu günlerini açıklamalarına bakılırsa   coşku ile kutladılar.

Özellikle mahalli basın çalışanlarının bu günü kutlamanın yanında sorunlarını da dile getirmeleri gerekirdi.

Bu günü beylik sözlerle kutlamakla basının sorunları çözülmüyor.Arkadaşlarımızın hangi, koşullarda görev yaptıkları ortada .Hiç birinin sosyal güvenceleri

Bu şartlarda basın bayramını kutlamanın  kendilerine ne yararı olur.Basında görev alan kardeşlerimiz de bu mesleğin havasına kapılıp sorunlarının çözümüne katkı sağlamıyor.

İşsiz kaldıklarında da  sorunlarına sahip olacak birini bulamıyorlar.Bakıyoruz mesleğine dört elle sarılan haberden habere koşan bir genç basın çalışanımız bir süre sonra  işine son verilmiş.Bu koşullarda işlerinde başarılı olmaları mümkün mü?

Bence tüm olumsuz koşullara rağmen bu meslekten geçimini sağlamak isteyenler sebat etmeli direnmeli.

Bunun için çaba harcamalı,  hemen  havalara girmemeli.

Mahalli basını gücünün etkisinin ne olduğunu bilmeli.Toplumun sorunlarına çare olacak haberleri yapmaya özen göstermeli.

Öyle, bazılarına yüzlü görünmek için sansasyon yaratacak  haberleri yapanların toplum içinde konumları ortada.

Ben bu alanda iddialı olmayan bir basın mensubu olarak her zaman amacım şu oldu.

Rutin haberlerin dışında toplumun genelinin yararına olan haberleri  yapmak, bunları gündeme getirmek,  benim için mutluluk kaynağı oldu. Kendimi ön plana çıkarmayı  hiç sevmem,yazdıklarım ortada .  Bu alanda benim olmasına katkı yaptığım bir iki örnek sunmak istiyorum:

Eski İstanbul caddesinde köylülerin minibüs beklediği açık bir alan vardı.Köylü vatandaşlarımız sıcakta ,soğukta orada araçlarını ayakta  beklemek zorunda kalıyorlardı.Köylülerin talebi üzerine ben haberlerimde bunu gündeme getirdim.İlkin  buna pek ilgilenen olmadı Tekrar tekrar gündeme taşıdım Sonunda köylü vatandaşlarımızı minibüs beklerken altına sığınacağı,oturabileceği bir yerin yapılmasına katkı sağladım Her ne kadar bu hizmeti kendilerinin yaptığını iddia edenler olsa da, bu alanda benim  büyük katkım oldu.Yine  yeni yerleşim alanındaki yürüyüş yolunda bir sorun vardı. Uzun süre sürüncemede kaldı.

Onu da gündeme taşıyıp çözümüne katkı yaptım.Arşivlerde bunun daha çok örneği var

Bu  arada defalarca yazmama rağmen  bir türlü yanıt alamadığım sorunlar da oldu.

Örneğin, Özel İdare önündeki Atatürk büstünde Atamızın ”Köylü Milletin Efendisidir” diye veciz sözleri vardı.Her nedense bu sözler kaldırılıp şimdi” Millete efendi, gerekmez ona hizmet eden efendidir” mealinde Atatürk’e  ait olduğu söylenen sözler yazılmış.Buna bir anlam veremedim.Atamızın bu sözleri özellikle çiftçi kuruluşlarında yer alıyor.Neden buradan kaldırmaya gerek duydular.Bunu gerek özel idare yetkililerinden gerekse İl Genel Meclisi üyelerimizden bu konuda cevap alamadım.Hala cevap bekliyorum.Neden Atatürk’ün köylülerimizi onara eden bu veciz sözleri kaldırıldı..

-------------------

ÖZLÜ SÖZ

Ayakta ölmek, dizüstü yaşamaktan iyidir.

ROOSEVELT

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.