CHP’de uzun süredir beklenen durum gerçekleşti. CHP sonunda Cumhurbaşkanı adayını belirledi. Belirlenen isim Muharrem İnce oldu.
Aslında bu görev İnce’nin hakkı sayılır. Partisinin en aktif politikacısı olan İnce, seçim propagandası sırasında meydanlarda halkın anlaşacağı dilden nutuk atacak.
Ülkemiz Siyasetinde bu tür üslup gereklidir.
Bunun ne kadar yararlı olduğunu Süleyman Demirel ve Özal’da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’da gördük.
Muharrem İnce’nin halk ağzıyla nükteli konuşmalarının halkta rağbet göreceği kuşkusuz.
Bu yarışta her iki kanattaki partililere de büyük görevler düşüyor. Her kesim kendi güzergahında mücadele verecek.
Böylece halkın gerçek iradesi ortaya çıkacak. Her şeyden önemlisi 24 Haziran’da yapılacak seçime kadar ülkemizde tatsız bir olayın olmaması huzur içinde seçime ulaşmamız gerekiyor.
Bu gerçekleştiği zaman ülkemiz önemli bir demokrasi sınavı vermiş olacak.
Bunu içine sindiremeyenler, Türkiye’yi karalamak isteyenler yanıldıklarını anlayacak.
Bu arada adayların seçime kadar üsluplarını yumuşatmaları toplumu germemeleri gerekir.
Eğer bugüne kadar devam eden sert üslup devam ederse bu gerginlik kutuplaşma halka kadar sirayet eder, bundan yine halkımız, ülkemiz zarar görür.
Ülkemizi karıştırmak isteyen demokrasinin olmadığını iddia edenlerin ekmeğine yağ sürmüş oluruz. Sağ duyulu halkımızın bu oyuna gelmeyeceğini umarım.
KADINLAR POLİTİKADA ETKİN OLMAK İSTİYOR
Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimi öncesi bakıyoruz, kadınlarımız politikada daha etkin olmaları için çaba içindeler. Bu demokrasimiz açısından olumlu bir gelişme. Kadının elinin değdiği yerde dirlik düz oluyor.
Politikada ve demokratik kurumlarda kadınların sayısının artması, daha etkin duruma gelmeleri demokrasinin sağlıklı işlemesi açısından çok önemlidir.
Bölgemiz kadınlarının siyasette ve diğer etkinliklerde ön planda olmaları her platformda seslerini duyurma çabaları demokrasimizin geleceği açısından umut verici.
Dilerim bu dönemde parlamentoda yer alacak kadınlarımızın sayısında artış olur.
Edirne’miz de bu alanda öncülük eder Ankara’ya hiç olmazsa bir bayan milletvekili gönderilir.
TURİZM SEZONUNA GİRDİK
Ramazan ayı yaklaştı bu arada turizm sezonuna girdik. İlimizin kalkınması için turizmin ne kadar önemli olduğu tartışılmaz.
Turizm bölge kalkınmasında Edirne lokomotif görevi yapıyor.
Bunu Edirneliler olarak akıldan çıkarmamalıyız. O nedenle tüm halkımıza görevler düşüyor.
İlimize gelen yerli ve yabancı turistlere tüm halkımızca yardımcı olmalıyız. Bu ilden mutlu ayrılan bir turist bir dahaki sefere birkaç turistle gelir.
Kentimizin tanıtımında sıkıntılar yaşıyoruz. Halkımıza turizmin önemi yeterince anlatılamıyor. Bu işe okullar ketle örgütlerimiz el atmalı her fırsatta turizmi baltalayacak konular halkımıza anlatılmalı, uyarı yapılmalı.
Esnaflarımıza bu konuda önemli görevler düşmektedir. “Bu insanlar Edirne’ye bir kez geliyor onları kazıklayayım anlayışı, taksiye binen bir turiste fahiş fiyat teklifi Edirne’mizin imajını sarsar. Turistler bir adres sorduğunda kendimiz bilgi sahibi olmuyorsak da bir başkasına sorup yardımcı olmamız gerekir.
Yaya geçitlerinde sürücülerimiz, insanların geçmesine öncelik verilmeli. Ne yazık ki bu alışkanlığı bir türlü sağlayamadık. Turistlerin geldiği işyerlerinde kentimizi tanıtıcı broşürler bulundurulmalı gelen misafirlere bunlardan takdim edilmeli, her turisti güler yüzle karşılamalıyız, onların kentimiz açısından velinimet olduğunu akıldan çıkarmamalıyız.
FIKRA
TRENDE PENCERE KAVGASI
Haydarpaşa garından kalkan tren Erenköy’e doğru yol alıyordu. zayıf yaşlı bir kadın bilet denetimi yapan tren görevlisine sordu.
“ Evladım pencereyi kapatabilir misiniz?”dedi.”Yoksa bu rüzgar beni öldürecek”
Görevli tam pencereyi kapatacağı sırada yaşlı şişman bir hanım pencerenin açık olmasını istedi.
“Sakın ha pencereyi kapatmayın, pencere kapanırsa havasızlıktan boğulurum”
Daha sonra iki kadın arasında pencere açılsın, kapansın tartışması başladı. Uzun süre bu tartışma devam etti. Bu tartışmaya kulak veren bir yolcu tren görevlisine şöyle bir öneride bulundu: ”Beyefendi siz önce pencereyi kapatın şişman hanım havasızlıktan boğulsun. Daha sonra pencereyi açın bu kez zayıf hanım rüzgardan yaşamını yitirsin, biz de böylece rahat bir yolculuk yapabilelim” dedi.
FIKRA
DİL ALTIRNDA BAKLA
Bir mollanın çömezi çok küfürbazmış. Küfür etmemesi için ilinin altına bakla konulmuş.
Molla ile çömezi bir sokaktan geçerken,bir kadın “ Molla efendi biraz bekler misin” demiş.
Bunun üzerine molla uzun süre beklemiş. Sonunda kadın beklediği için mollaya teşekkür etmiş. Molla kadına neden beklettiğini sormuş. “Kadın tavuğumu kuluçkaya yatırdım civöivler sizin sarığınızdaki gibi tepeli olsun diye beklettim” demesi üzerine.
molla çömezine “çıkar ulan dilinin altından baklayı” demiş.
FIKRA
BEYİ KAPICIYMIŞ
Orta yaşlı bir kadın dışarıdan sınava girip ilkokul diploması almak ister.
Kendisine sınavda şöyle sorular yöneltilir:
“ Kalp ne iş yapar?”
-“Vücutta kan dolaşımını sağlar”
“Midenin görevi nedir?”
-“Sindirimi sağlar”
“Gözlerin görevi nedir?
-“Görmemizi sağlar”
“ Beyin ne iş yapar?”
“ Bizim apartmanda kapıcılık yapar” der.
