Benim ruhum, kalbim, bedenim ve tüm varlığım müzikle doludur. Çocukluğum ve gençliğimin geçtiği Karaağaç Ovası’nda kuzu otlatırken, ekin saplarından düdük yapar, çalardım.

Öyle başlayan müzik hayatım, ortaokul ve lise çağlarında daha da gelişti ve Ben; kaval, bağlama, keman, mandolin ve ud gibi enstrümanları çalmayı öğrendim ve iyi de öğrendim.

30 yıllık öğretmenlik yaşamımda; ilk 16 yıldan sonra sınıf öğretmenliğimin yanında ortaokul ve liselerde müzik öğretmenliği yaptım.

Sadece çalgıları çalmak, benim ruhumu doyurmuyordu. Yazdığım şiirleri bestelemeliyim de… Ve öyle de yaptım. Bir yığın alaturka şarkılar besteledim. Öğretmenliğimin gereği ihtiyaç duyduğum konularda çocuk şarkıları ve marşlar da besteledim.

1989’da İstanbul’dan Edirne’ye dönüşümde, Edirne’nin çekim alanına girdim. Bu tarihi şehrin doğası ve doğal güzelliğiyle insanlarının uygarlığı, beni gerçekten çok etkilemişti.

Bu etkileşimin sonucunda başta Kırkpınar olmak üzere, Edirne’nin değerleri üzerine bir dizi marşlar yazdım. Neydi bunlar:

1- KIRKPINAR MARŞI

2- EDİRNE MARŞI

3- EDİRNE BELEDİYESİ MARŞI

4-ETSO MARŞI

5- TRAKYA BİRLİK MARŞI

6- OLİN MARŞI

7- SELİMİYE MARŞI

8- TAVA CİĞER BESTESİ

9- UZUNKÖPRÜ MARŞI

10- EDİRNESPOR MARŞI

Şimdi asıl demek istediğime geleyim: Bu marşları yazmadan önce bana hiç kimse; “Beyazıt Hoca bizim için de bir marş yazar mısın?” demedi.

Ben kendi içimden geldiği gibi; bu kurum ve kuruluşlarımızın marşlarını yazdım ve besteledim. Bununla da yetinmeyip, bu marşları müzisyen arkadaşlarımızla meşk ettik, stüdyo kayıtlarını yaptık ve CD’lere kaydederek o kurum ya da kuruluşun amirlerine teslim ettik.

Ne yazık ki adına şiir yazıp, bestelediğim bu kurumlar; bu besteleri hiçbir zaman kullanmadılar. Ne internet sitelerine koydular, ne de herhangi bir reklamlarında kullandılar.

Herkesi bir yana koysam da, Edirne Belediye Başkanı Sn. Recep Gürkan’ın Edirne Belediyesi Marşı’na sahip çıkmamasını gerçekten üzüntüyle ve şaşkınlıkla karşıladım. Çünkü sözünü ettiğim marş, Eski Başkan Hamdi Sedefçi döneminde meclis kararıyla Edirne Belediyesi’nin resmi marşı olarak kabul edilmiştir.

Bilmiyorum benim bu uyarımdan sonra, bu güzel marş gündemdeki yerini alabilecek mi?
Gelelim Tava Ciğer Marşı’na. Bu marş, Edirne’mizin gerçekten sembol yiyeceği olan Tava Ciğeri sözü ve müziğiyle en güzel anlatan bir eser olmuştur.

Daha çok Tarihi Ciğerci Bahri Bey Kardeşimizin üstün çabalarıyla gündemde yer alan bu marş, aynı zamanda geleneksel ‘Bando ve Tava Ciğer Festivali’nin de sembol müziğidir.

Geçen yılki festival kutlamalarında bu marşın ödülü olarak Belediye Başkanı Recep Gürkan imzalı bir plaket tarafıma takdim edildi.

Bu eserin bir telif hakkının olması gerekmez mi?

Edirne Belediyesi ve Ciğerci Esnaflarımız bu festivali sürdüreceklerse; bundan sonraki festivallerde çalınabilmesi için tarafıma bir telif hakkının ödenmesini, çok doğal bir hak olarak kendimde görüyorum.

Olmazsa bizde eserimizi geri çekeriz.

Bilmiyorum çok bir şey mi istedim.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.