Gazetemiz Sahibi Sayın Orhan Yazgan 12 Kasım Pazartesi günü gazetemizde yayınlanan “ Ekonomik İlişkiler Kalıcı Hale Gelmeli” adındaki köşe yazısında gerçekten Edirne için hayati önemi olan konulara neşter vurmuş, gündeme taşımıştı.
Sayın Yazgan, özellikle komşu ülkelerle ticarette yapılması gerekenleri sıralamış. Edirne’nin önemini ve değerlerini gündeme getirmişti. Bu uyarıcı yazı tüm meslek kuruluş temsilcilerimiz açısından örnek alınmalı.
Edirne’de ticaret yapan, geçimini bu yönde kazanın herkes şehrimizin gelişmesi konusunda gücü oranında fedakarlık yapmalı, elini taşın altına koymalıdır.
Öyle, “başkaları yapsın ben ondan faydalanayım” mantığı artık son bulmalı.
Bu yazı aynı zamanda yeni göreve başlayan Sayın Valimiz Ekrem Canalp’a bilgi aktarmak, Edirne sorunlarının tanıtımı açısından yararlı olacağı inancındayım.
Bu sorunları gündeme getiren, Edirne’nin ekonomik sorunlarını dile getiren Sayın Yazgan’ın, Edirne’de yüzlerce kişiye istihdam sağlayan bir işveren olduğu dikkate alınmalı.
Gönül ister ki, ülkemizde çözüm bekleyen ekonomik sorunların olduğu bir dönemde Sayın Yazgan’ın gündeme getirdiğine benzer konular ,Edirne ekonomisine katkı yapacak öneriler diğer kurum ve kuruluşlarımızdan ve odalarımızca da gündeme getirilsin.
Bu arada siyasi partilerimiz de bu önerileri dikkate almalı. Yoksa boş laflarla, hamasi nutuklarla bir yere varmak mümkün değildir.
-----------------------------------
SAADET PARTİSİ BASIN TOPLANTISININ ARDINDAN
Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mustafa İriş, İl Merkezinde bir basın toplantısı düzenledi.
İriş,bu toplantıda bir kez daha ülkenin çözüm bekleyen ekonomik sorunlarını gündeme taşıdı.
Haklı gerekçelere dayanan bu önerilerin ulusal medyamızda yer alacağını sanmıyorum. Zira ülkenin içinden bulunduğu ekonomik açmaz bu partinin genel merkez yöneticileri tarafından da defalarca gündeme taşındı.
Bunların halka ulaşması yeterli düzeyde olmadı.
Tamamına yakını iktidar yanlısı olan ulusal basınımız bu tür hükümetin görüşlerine ters düşecek konuları hiçbir zaman gündeme taşımıyor.
Sanki ülke güllük gülistanlık gibi gösterilerek sorunlar yok sayılıyor.
Bu medyanın bazıları ise her gün emekliler ve çalışanlarımız için gerçekleşmesi mümkün olmayan müjdeler vererek halkı avutuyor.
Saadet Parti yöneticilerinin haklı da olsa bu tür siyasi yöntemle halka ulaşıp oy almaları mümkün görülmüyor. Saadet Partisi Ülke gerçeklerini dikkate alarak politika geliştirmesi kendini geniş halk yığınlarına kabul ettirmesi kaçınılmaz hale gelmiştir.
Onlar da bu yöntemleriyle halka ulaşmanın mümkün olamayacağını kabullenmeleri gerekir.
Böyle köklü ve halkın gerçek sorunları ile iç içe olan bir partinin parlamentoda ve mahalli yönetimlerde gücü daha üst seviyede olmalı. Mahalli seçimler SP için önemli bir fırsat olmalıdır.
Halkın bugünkü siyasi yapısını sorunlara duyarsız tavrını dikkate alan parti yetkilileri yeni politikalar geliştirip daha geniş kitlelere ulaşma yollarını aramalıdır.
SP kadroları bunu başaracak güçtedir. Geçmiş yıllarda bunun başarmışlardır.
-------------------------------------------------------------------------
UNUTMAYIP UNUTTURMAMALIYIZ
Çorlu yakınlarında meydana gelen tren kazasında 25 canımız gitti , yüzlerce insanımız yaralandı.
Aradan bu kadar süre geçmesine karşın bu kaza ile ilgili suçluların kim olduğu konusunda yeterli açıklama
Yapılmadı.
Bu elim kaza geçiştirilmek, adeta unutturulmak isteniyor.
Yakınlarını kazada kaybeden bir bayan kamuoyunda sesini duyurmak istiyor.Buna karşın DDY’nin başında bulunan zat, bu kadının sesini kısmak, haberleşmesini engellemek istiyor.
Ölen bu insanlarımız öldüğü ile mi kalacak?
Bu kazanın hiçbir suçlusu yok mudur?
Bundan sonra, “tren yolculuğu en güvenli yolculuktur” sözlerine kim inanacak?
Buradan Trakya’nın tüm siyasi partilerine ve milletvekillerine sesleniyorum.
Bu elim kaza unutturulmak isteniyor. Bu olaya sahip çıkın.
Unutturmak isteyenlere engel olun. Bundan daha küçük çaplı kazalarda fırtına koparanlar acaba böyle güvenli yolculuk olarak bilinen devlet kurumuna ait bir ulaşım aracında meydana gelen kazada neden sesleri çıkmıyor?
Bu konu Meclis’e getirildi.
Her ne hikmetse orada tartışılmasın dahi engellendi.
Bölge milletvekillerimiz;meslek kurum temsilcilerimiz bu konu ancak sizler sayesinde gündemde tutulur.
Bu yitirilen canlara sahip çıkın. Mağdur aileler sizden yardım bekliyor.
Eğer bu konuyu sahiplenmez unutturulmasına göz yumarsınız, halkın karşısına çıkamazsınız. Kazada canının kaybedenler sizin yakanıza yapışır. Haberiniz olsun.
-------------------------
UÇSA DA YÜRÜSE DE KEÇİ
İki avcı dağlık bir bölgede ava çıkarlar. Bu avcılardan biri çok inatçıymış hani bir tabir vardır dediğim dedik cinsindenmiş.
Bu iki avcı arkadaş ava çıktığından bir süre sonra dağın yamacında bir karaltı görürler. Avcılardan biri o karaltının keçi olduğunu savunur. Diğeri ise onun kartal olduğunu, keçinin oraya ulaşmasının mümkün olamayacağını iddia eder. Kartaldı-keçiydi diye iddiaya giren avcılar sonunda bir silah atarsak ne olduğu anlaşılır diye kararlaştırırlar.
Silah sesini duyan kartal oradan uçar. Böylece görünen karaltının kartal olduğunu savunan avcı haklı çıkar.
Kendi söylediğinde ısrarcı olan arkadaşı bunu kabullenmez ve o karaltı bence uçsa da keçidir yürüse de keçi diyerek inatçılığını sürdürür.
-------------------------------------
BUNLARI BİLİYOR HUSUNUZ?
İLK HARİTAYI KAŞGARLI MAHMUT ÇİZDİ
Tarihimizde ilk harita Kaşgarlı Mahmut tarafından yapıldı.
Bu ilk Türk haritası Kaşgarlı Mahmut’un 1072 yılında yazdığı Divan-ü Lügat-ı Türk'ün metnindedir. Türk boylarının oturduğu yerlerle çevresindeki yabancı yer ve toplulukları göstermekteydi.
Haritanın ortasında ise Karahanlılar'ın ilk başkenti olan Babasagun vardı..
MOTOSİKLETLERE ŞEHİR İÇİ HIZ SINIRI YOK MU?
Şehir içinde hızla yol alan ve trafik kurallarını hiçe sayan motosiklet sürücüleri için şehir içinde hız sınırı yok mu?
Özellikle E-5 yolunu yarış pisti haline getiren motosiklet sürücülerinin kulakları tırmalayan motor sesleri toplumun tepkisine neden oluyor.