Doktor tavsiyesi üzerine her gün sabahları bir kâse işkembe çorbası içiyorum. Çorbayı da yediyolağzı’nda “Bizim Ciğerci” diye anılan Hasan Hüseyinca kardeşimizin dükkanında içiyorum. Size de tavsiye ederim.
30 Haziran 2019 Pazar günü aynı şekilde çorbamı içmeye gittim. Ancak öyle bir pozisyon oldu ki; bütün masalar doluydu. Sadece bir masada bir erkek insanımız oturmaktaydı.
Doğru masaya yaklaşıp, yarım yamalak İngilizcem ile “Merhaba, yanınıza oturabilir miyim ?.” dedim. Muhatabım yarı ayağa kalktı ve Japon usulü bir selamlamayla ve de Türkçe “Buyurun oturun.” Dedi.
Oturdum ve çorbamı içerken yarı İngilizce, yarı Türkçe muhatabımla anlaşmaya çalıştık.
Muhatabım Japon yurttaşı idi. Altı yıldan bu yana İstanbul’da yaşamaktaydı. Japonya’dan bir gazetenin İstanbul muhabiriydi ve Edirne’ye Kırkpınar için gelmişti.
Japon masadaşım, Kırkpınar’ı çok iyi biliyordu ve şunları söyledi: “ Kırkpınar, UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürler Mirası listesine alındıktan sonra (1911) bütün dünya’da tanınır oldu. Ancak biz Japonlar, Kırkpınar’ı diğer milletlerden daha çok seviyoruz ve tanıyoruz.” dedi.
Japon muhatabımın Kırkpınar’a böylesine yakından ilgi duyması, beni de duygulandırdı ve memnun etti.
Japon konuğumuza bu ilgisinden cesaret alarak; “Kırkpınar’ın bir de marşı var. Onu hiç duydunuz mu ?” diye sordum.
Japon konuk beni hayretler içinde bırakan bir tavırla; Kırkpınar Marşının ezgilerini söylemeye başlamasın mı?
Ben bu heyecanla çantamdan kitabımı çıkartarak, Kırkpınar Marşının sözlerinin ve notalarının yazıldığı sayfayı kendisine gösterdim. Japon konuk, beni bir kat daha hayrete düşüren bir tavırla Marşın notalarını okuyarak solfejini yapmasın mı?
Bu heyecanla ben konuğumuza; “ Bu Marşın yazarı-bestecisi benim” dedim. Bu sefer şaşkınlık sırası Japon konuğumuzdaydı; “Öyle mi ?” dedi ve ayağa kalkarak beni tebrik etti ve de tanımaktan memnuniyet duyduğunu ifade etti.
Bir Japon gazeteciyle tesadüfen yaşadığım bu anı, hiç unutmayacağım.
Yazdıklarımın yorumunu siz çok değerli okurlarıma bırakıyorum.
Sadece bir cümle söyleyeceğim; “ Kırkpınar Marşı, çoktan Türkiye’mizin sınırlarını aşmış ve evrensel bir kültürel değer olarak çok mesafeler katetmiştir.”
