Kurban bayramına sayılı günler kala herkeste tatlı bir telaş başlar, hali vakti yerinde onlanların ise kurbanlık telaşı alır. Bu son yıllarda gözlemlediğim bir şey var, bazı hali vakti yerinde olanlar kurban kesip fakir fukarayı doyuyor,yada hayır kurumlarına bağış yaparak dini  görevlerini yerine getirmiş oluyor ne güzel.

                Ayrı bir kesim de var ki hali vakti yerinde yine urban bayramında kurbanlık kesip fakir fukaraya pay etmek yerine yıllık et ihtiyacını  karşılamak için kesiyor. Peki yapılan doğrumu tabi ki hayır…

                Biz insan oğlu neyi ne zaman ne amaçla yapacağımız bir türlü öğrenemiyoruz. Eğer buzdolabına et doldurmak için kesileceksen normal günde kes..  Ama bayramda kesince bende kestim gösterişi  olacak ya…

                İşte bende Kurban ne demektir, hükmü nedir? Bununla ilgili bir iki araştırma yaparak kurbanlığın amacı nedir neden kesilir ile ilgili  şu bilgileri edindim sizlerle de paylaşmak istiyorum.

                Kurbanlık;Sözlükte yaklaşmak, Allâh’a yakınlaşmaya vesile olan şey anlamlarına gelen kurban, dinî bir terim olarak, ibâdet maksadıyla, belirli şartları taşıyan hayvanı, kurban bayramı günlerinde usulüne uygun olarak kesmeyi ve bu amaçla kesilen hayvanı ifade eder.

                Akıllı, hür, mukim ve dini ölçülere göre zengin sayılan mümin, ilâhî rızayı kazanmak gayesiyle kurbanını keser. Böylece hem maddi durumu yetersiz olup kurban kesemeyenlere yardımda bulunmuş, hemde Cenab-ı Hakka yaklaşmış olur.

                Kurban ibadeti, İslam toplumlarının şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri yerine getirilmektedir. Kurban, bir Müslüman’ın gerektiğinde bütün varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun bir nişanesidir.

                Kurban Hanefi mezhebine göre vacip, diğer mezheplere göre ise sünnet-i müekkededir. Dini kaynaklarda Peygamber efendimizin kurbanını daima kestiği ifade edilmektedir. 

                Kurbanın dinî dayanağı nedir?

                Genel anlamda kurbanın bir ibadet olduğuna dair Kur’an-ı Kerim’de birçok ayet yer almaktadır. Hz.İbrahim’in oğlu Hz.İsmail’in yerine, Allâh tarafından bir kurbanın verildiği açıkça bildirilmektedir.

                Kurbanlık büyükbaş hayvanları da sizin için Allâh’ın dininin nişanelerinden kıldık. Sizin için onlarda hayır vardır. Onlar saf saf sıralanmış dururken kurban edeceğinizde üzerlerine Allah'ın adını anın. Yanları üzerlerine düşüp canları çıkınca onlardan siz de yeyin, istemeyen fakire de istemek zorunda kalan fakire de yedirin. Şükredesiniz diye onları böylece sizin hizmetinize verdik.” “Onların etleri ve kanları asla Allah'a ulaşmaz. Allah'a ulaşacak olan ancak, sizin takvanız (O’nun için yaptığınız, gösterişten uzak amel ve ibadet) dir.” (Hac 22/36;37)

                Bu ayetlerde zikredilen hayvan kesiminin ibadet amaçlı birer uygulama olduğu açıktır. Bu amaçla kesilen hayvanların, et ve kanlarının Allah’a ulaşamayacağının, asıl olanın ihlâs ve takva olduğunun vurgulanması kurban kesmenin ibadet olduğunun açık göstergesidir.

                Kurban kesmenin amacı nedir?

                Kurban ibadetinin  asıl amacı Allah’ın rızasını kazanmak ve O’na yakınlaşmayı arzu etmektir. Kurban kesen, bu ibadetiyle Allah’a yaklaşmış ve O’nun hoşnutluğunu kazanmış olur. Kurban, aynı zamanda bir sosyal yardımlaşma ve dayanışma örneğidir. Kesilen kurbanlardan maddi olarak daha çok yoksullar yararlanır. Görüldüğü gibi bu ibadetin ruhunda Hakka yakınlık ve halka fedakârlıkta bulunma anlayışı vardır. Kurban; -fıkhi hükmü ne olursa olsun- Müslüman toplumların simgesi  ve şiarı sayılan ibadetlerden biri olarak asırlardan beri dini hayatımızda önemli bir yer tutmaktadır. Kurban, bir Müslüman’ın bütün varlığını gerektiğinde Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun sembolik bir ifadesidir.

                İslam Dini; ferdi, ruhi-derûni hikmetlere ve insanî erdemlere ulaştırmayı öngörürken; toplumlar için, birleştirici ve bütünleştirici bazı emir ve uygulamalar da getirmiştir. İslam dininin bu üstün özelliği, zekât, hac ve kurban gibi sosyal boyutlu malî ibadetlerde, daha belirgin olarak ortaya çıkmaktadır. Bu ibadetler başlangıçtan bütün Müslüman toplumlarda, genel esasları ve özü hiç bir değişikliğe ve müdahaleye uğramadan  devam etmiş ve yeni nesillere intikal ettirilmiştir ve ettirilmeye devam etmektedir..

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.