Bugüne kadar meydanlarda ve diğer toplantılarda binlerce kez dinledik.
Edirne güzellikleri hakkında konuşmak için mikrofonu eline alanlar bir kentin güzelliklerini bir biri ardına sıralar.
Sık sık Edirne’nin Osmanlı Devletine 92 yıl başkentlik yaptığı vurgulanır. Şehrin tarihi dokusu, çağdaş yapısı üç nehrin birleştiği yerde önemli bir kent olduğu, verimli topraklara sahip olduğu uzun uzun anlatılır.
Bunlar klişeleşmiş , bugüne kadar binlerce kez dinlediğimiz Edirne güzelliklerine has sözcüklerdir.
Bunlar çok güzel de:
Peki, Edirne ve bölge halkı bu güzelliklerden ne kadar yararlanıyor.
Sık sık seyahat eden çeşitli illeri ziyaret eden bir arkadaşım bana anlattı.
Edirne’nin ihmali konusunda bu kentli biri olarak çok üzüldüğünü söyledi.
Nedenini sordum:
Söylediği şu:
“Herkes bu kente geldiği zaman kenti methetme konusunda konuştuklarında mangalda kül bırakmıyorlar.
Peki bu kadar güzel ve önemli kente ne kadar hizmet geliyor.
Bakıyorum Edirne gelişmişlik düzeyinde sıradan bir Anadolu kenti düzeyine düştü.
Doğu ve orta Anadolu kentleri bu alanda Edirne’yi kat kat geçmiş.
Neden bu kente hizmet verilmiyor?
Selimiye önündeki rezalet kazı alanı yıllardır duruyor.
Bunda suçlu olan kim?
Niçin her şey siyasetle oluyor, oraya bağlanıyor.
Acaba bu görüntüler başka ilde olsu şimdiye kadar bekler miydi?
İnanmak istemem, fakat Edirne’ye verilmesi gereken hizmetler sanki engelleniyor verilmek istenmiyor. Bunun sonunda bu güzel kent istenilen düzeye gelmiyor,gelemiyor.
Tarihi köprülerin durumu ortada, Kırkpınar alanı için söz verildi fakat bir gelişme yok.
Sarayiçi’ndeki Osmanlı Sarıyı kazısı yıllardır bekletiliyor ve buna benzer devlet hizmetleri Edirne’ye bir türlü gelemiyor.
Aslında Edirne sadece Edirnelilerin değil bu ülkede yaşayan herkesi ortak değeri.
Bu güzel kente yapılacak hizmetlerden herkes yararlanacak, gurur duyacak.
Bazılarının dediği gibi “bana oy verirsen hizmet var yoksa hizmet gelmez” mantığı ile Edirne halkının sevgisi kazanılmaz.
----------------------------------
EMEKLİ OLANLAR HEMŞERİMİZ OLUYOR
Buraya hizmet gelmesi durumunda bu ilin halkı vefalıdır gereğinde oyunu verir.
Öyle düşünenler yanılıyorlar.
Türkiye geneline bakıldığında Edirne gibi her yönüyle yaşam alanı uygun insanları yasalara son derece saygılı, devlete karşı yükümlülüklerini yerine getirmede kusur etmeyen kaç kent görebilirsiniz.
Bu şehirde emekli olan memurların çoğu kendi memleketlerine gitme yerine Edirne’de kalıyor. Bu Edirne sevgisinin ne kadar kalıcı olduğunu gösteriyor.
Ne yazık ki bu şehrin güzellikleri konusunda nutuk atanlar kente getirilecek hizmetlerde yapılması gereken çabada yeterli olmuyor.
-----------------------------------
BUNDA BİZLERİN DE SUÇU VAR
Edirne’ye gelmesi gereken hizmetler konusunda ne siyasilerimizin ne de demokratik kitle örgütlerimizin gereken birlik beraberliği ve çabayı gösterdiği kanısında değilim.
Buna biz basın mensupları da dahil.
Böyle olduğu için bu güzel şehre yönelik devlet hizmetleri yeterli olmuyor. Diğer kentleri gezip gördüğümüzde bunu net olarak görebiliyoruz.
Bu güzel kent hizmetlerde öksüz kaldı. Bakıyoruz , Bu durum bilindiği halde bu kent için yapılması gereken hizmetler konusunda geliştirilen bir ortak proje yok.
Herkes,her kurum bir tarafa çeker bir noktada birleşme olmaz, bu hizmetler başta siyasi partiler ve kitle örgüt temsilcileri, mahalli yöneticiler tek ses halinde talepte bulunmaz bunu en yüksek perdeden yetkililere iletmezse biz uzun yıllar yerimizde sayarız.
İleriki yıllarda bu ihmalimizi öğrenecek olan yeni nesil bizim için hayır dua etmez.
Kırşehir’de bir arkadaşıma Selimiye yanındaki kazının yıllarca beklediğini bir türlü çözüm bulunamadığını söyledim. Bana ne desin :
O durum bizim kentimizde olacak toplumun her kesimi Ankara yoluna düşüp bu sorunu kısa sürede çözüme kavuştururdu.
Ne demek Mimar Sinan’ın en önemli eserinin yanında öyle bir çirkin kazı alanı.
Sizler meselenize sahip çıkamıyorsunuz. He şeyi normal prosedür ile çözme gayretindesiniz.
Ülkemizde ne acıdır ki işler öyle olmuyor.
Özel gayret göstermeden, il halkı birlikte hareket etmeden hiçbir hizmeti alamazsınız.
Onun yolunu bulmalısınız.
Edirne halkı bu konuda yeterli gayreti ve birlik beraberliği gösteremiyor” dedi.
Kırşehirli arkadaşımın söylediği doğru değil mi?
Biz “ Armut piş ağzıma düş” diyoruz. Böyle giderse armudun pişip ağzımıza düşmesi için çok bekleyeceğiz.
------------------------------------------------------------------------------------------
FIKRA
CİMRİNİN BİRİ
Cimri mi cimri bir adam çocuğuna özel ders vermesi için bir öğretmenle fiyat konusunda anlaşmak istemiş.
Fiyat hakkında bilgi veren öğretmen.
“ Birici ay beş yüz lira, ikinci aydan itibaren ise iki yüz elli lira ücret alıyorum” demiş.
Bunu duyan cimri baba biraz düşündükten sonra şunu söylemiş:
“Çok güzel öğretmen bey. Yalnız bu ders verme işini ilk ay değil de ikinci ayda başlatsak nasıl olur.”
ÖZLÜ SÖZ
Birtakım kuşbeyinli kimselere kendinizi beğendirmek hevesine düşmeyiniz; bunun hiçbir kıymeti ve önemi yoktur.
Mustafa Kemal ATATÜRK