Ülkemizde siyaset yapan muhalefet partilerinden özellikle iktidara aday olduğunu iddia eden ana muhalefet partisi CHP'nin bugüne kadar iktidara karşı izlediği politikanın etkili olmadığı ayan beyan ortada.
Bu parti sözcülerinin aynı söylemlerle sadece Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı hedef alan sözlerine halk fazla itibar etmiyor.
Parti üyeleri dahi böyle bir muhalefet yöntemini yeterli bulmuyor. Onun yerine halkın sorunlarını kapsayan konular, toplumun anlayacağı şekilde sade bir dille muhalefet yönteminin daha çok ses getireceği inancındalar. Muhalefette çok söz yerine rahmeti Süleyman Demirel'in yaptığı gibi kısa ve öz sözcüklerle muhalefet çok daha etkili oluyor.
Ana muhalefet partisinin bazı sözcüleri yaptığı konuşmalarında bunu ara bir uyguluyor.
Konuşmacıların bu yöntemleri halktan daha çok ilgi görüyor.
Bu anlayışın tüm parti örgütlerine yaygılaşması lazım.
-------------
MUHALEFET YÖNTEMİ GÖZDEN GEÇİTİLMELİ
CHP'de bugüne kadar izlenilen kısır döngü politikası, genelde uygulanan tek hedefli yöntemle ana muhalefet partisinin başarı grafiğinin artması mümkün değil.
Bugün ülkemizde muhalefet partilerinin başarıları için koşullar çok elverişli olmasına karşın özellikle CHP oylarının yerinde sayması parti yöneticilerince çok iyi değerlendirilip gerekli dersin çıkarılması, partilerinin seçimlerde başarılı olması için zorunlu hale gelmiştir.
Bu parti mensuplarının temcit pilavı gibi aynı yöntemle politika yaparak başarı beklemeleri hayal olur.
Parti üst yönetiminden başlanarak, en alt parti örgütlerine kadar CHP'liler propaganda yöntemini, sonuç getirmeyen davranışları tutarsızlıkları gözden geçirmek zorundadır.
Rahmetli Bülent Ecevit, izlediği halktan karşılık bulan etkin politikası ile CHP'nin bugünkü oylarının neredeyse iki katına çıkarmayı başarmıştı.
Kara Oğlan örneğinden CHP'nin alması gereken çok ders var. Aksi durumda, bugünkü halka güven vermeyen, toplumla bütünlemeyen muhalefet yöntemi ile başarı kazanmaları mümkün değil.
-----------------------
ELEŞTİRİNİN YANINDA YOL GÖSTERİCİ DE OLMALI
Bakıyoruz görev alanında olmasa da her konuda eleştirmede hedefimiz Edirne belediyesi oluyor. Hatta elektrikle ilgili konularda, trafikte dahi suçu belediyeye havale edenler var.
Bu tür, bazen dayanağı dahi olmayan eleştirilerin yannda beleyeyi eleştirirken çözüm yolları da önerilmeli.
Bu il bizim, burada rahat huzurlu yaşamak için sadece belediyeye iş düşmüyor. Bizlerin de uyumamız gereken kurallar var.
Örneğin belediye şehrin bazı bölvelerine parklar yaptı. Bundan yararlanların yiyece içecek ambalajlarını çöp araçlarına atma yerine olduğu yerde bırakmak, minibüs durakları çevresini çöpiüğe dönüştürmek. Bir turizm kenti vatandaşına yakışır mı?
Yerlere çöp atanlar uyarıldığında"belediye temizlik işçilerinin işi ne temizlesin"gibi yakışıksız sözler bizim halkımızın söylemi olmamalı.
Kuşkusuz belediye hizmetlerinde eleştirilecek çok yönleri var, bu inkar edilemez. Vatandaşlarımız bunları kahve muhabbetlerine abartarak anlatma yerine ilgili birimler uyarmaları, buradan sonuç almadıkları zaman daha üst makamlara iletmeleri sorunun çözümünü kolaylaştırır.
Belediye yetkililerinin de yapıcı eleştirilere olumlu bakması lazım.
--------------------------
HERKES GÖREVİNİ YAPMALI
Belediyede onun bunun torpili ile işe girip kendini dokunulmaz, her istediğini yapacak güçte olduğunu sananlar var.
Arkalarında ne kadar güçlü torpili olursa olsun bu güce dayanarak belediye hizmetlerini aksatmaya , verilen görevi yapamamaya kimsenin hakkı olamaz.
Belediye yetkililerinin bu tür kendini imtiyazlı sanan kişilere bu imkanı tanımamalı.
