Belediye Başkanı Recep Gürkan, önceki gün düzenlediği basın toplantısında; “Kırkpınar bu yıl İstanbul seçiminin gölgesinde kalabilir…” dedi.
Bu şu demektir .. ; CHP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı dahil olmak üzere Devlet Erkanının Kırkpınar’a gelme şanslarının hiç yok veya çok az olduğudur.
Özellikle İstanbul’da yeni seçilen Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Kırkpınar’a gelmesi çok güzel olurdu ve Kırkpınar için prestij ve tanıtım şansı olurdu.
Ancak şartlar ne olursa olsun biz Edirneliler olarak Kırkpınar’ımıza sahip çıkacağız ve elimizden geldiğince onu en güzel şekilde yaşamaya-yaşatmaya çalışacağız.
Yaklaşık 1 aydan beri ben yazılarımın çoğunluğunda Kırkpınar’ı anlatmaya, Kırkpınar’a dikkat çekmeye çalışıyorum.
Bunu yaparken de Edirneyi yönetenlere bazı öneriler arz ediyorum.
Ancak nedendir bilemiyorum ? Yaptığımız önerilere karşılık yetkili makamlardan olumlu ya da olumsuz hiçbir yanıt alamıyorum.
Bu, böyle olmamalı. Biz bir yazar ve gazeteci olarak gördüğümüz artıları ve eksileri sayın Yöneticilerimize duyurmaya çalışıyoruz. Ancak onların bizim yazılarımıza olan duyarsızlıkları, bizim yazı yazmadaki şevkimizi kırıyor.
Konuya ilişkin yaptığım iki önerimizi tekrarlıyorum;
1-Sarayiçi girişinde, hemen Kanuni Köprüsünün bitişiğine bir portatif köprü kurulsun.
2-Kırkpınar Marşı’nın taş kitabesi Sarayiçi’ne dikilsin.
Bunlar olmayacak şeyler değil.
Portatif köprü kurulursa Sarayiçi’nde oluşabilecek her hangi bir karmaşada tahliye kolay olur, izdiham önlenir. Giriş çıkış rahat olur.
Kırkpınar Marşı’nın taş kitabesinin dikilmesi; öncelikle Kırkpınar’ın manevi varlığına gösterdiğimiz saygının ifadesi olur. Kırkpınar Marşı’nın verdiği mesaj, Kırkpınar’a gelen on binlerce yurttaşımız tarafından algılanmış olur. Kırkpınar Marşı’nın yazarı- bestekârı Beyazıt Hoca onore edilmiş olur. Genç kuşak şair ve bestecilere teşvik örneği olur.
Bunları yazdıktan sonra, dediklerimizin ne kadar önemsendiğini görmüş-anlamış olacağız.
