Zaman ne kadar da hızlı geçiyor.
Rektör seçimleri sanki daha dün yapıldı ve Erhan Tabakoğlu koltuğa oturdu.
Yapılan açıklamaya göre 17 Üniversiteye Rektör ataması yapılacağı için 1 Haziran-8 Haziran tarihleri arasında başvuru yapılması gerektiği ifade ediliyor.
Yanlış hatırlamıyorsam Türkiyede 205 Üniversite ve akademi var ve bunları 131 tanesi Devlet Üniversitesi.
Durum böyle olunca neden 17 Üniversiteye Rektör ataması yapılyor.
Demekki hepsinin göreve başlama süreleri değişik ve dört yılı tamamlayanların ilanı yapılıyor.
2018 yılına kadar devlet üniversitelerinde rektör, profesör akademik unvanına sahip kişiler arasından görevdeki rektörün çağrısı ile toplanacak üniversite öğretim üyeleri tarafından seçilecek adaylar arasından Cumhurbaşkanı'nca atanıyordu.2018 yılında 703 nolu KHK'yla 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'ndaki söz konusu madde “Devlet ve vakıf üniversitelerine rektör, Cumhurbaşkanınca atanır. Vakıflarca kurulan üniversitelerde rektör ataması, mütevelli heyetinin teklifi üzerine yapılır” şeklinde değiştirildi. Böylece, üniversitelere dışarıdan rektör atılmasının da önü açılmış oldu.Hali hazırda rektörlük atamaları Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından yapılan ilanlara gelen başvuruların kurum tarafından değerlendirmesi ve seçtiği üç adayı Cumhurbaşkanına önermesiyle gerçekleşiyor. Bir ay için önerilenlerden birinin atanmaması ve YÖK'ün iki hafta içinde yeni aday göstermemesi halinde Cumhurbaşkanı doğrudan atama yapıyor.
17 Üniversite içersinde bizim Üniversitemiz Trakya Üniversitesi de var ve başvurularda başladı.Mevcut Rektör Erhan Tabakoğlu’nunda yeniden başvuru yapacağı ifade ediliyor.Hayırlısı olsun diyelim çünkü iyi kötü bir şey söylemek zor.Son dönemin Rektörlerinin zaten içe kapanıklıkları her geçen gün artıyor.1982 yılında Eğitim Öğretime başlayan Trakya Üniversitesinin Edirne ile entegre olduğunu, bütünleştiğini hisseden varmı bilmiyorum ama ben görmeyenlerdenim.Rektörler Edirne’den çok Balkanlarda etkinler.Zaten Balkanlardaki Üniversiteler ile müşterek bir etkinlik yapılıyor ise Edirne halkı veya bürokratlarıda o zaman Üniversiteye davet edilip birliktelik sağlanıyor.
Geçenlerde bir kardeşimizle yaptığımız sohbet te bana bu onu ile ilgili görüşünü açıkladı şöyle dedi;”Hocam Trakya Üniversitesinin Hatane bölümü olmasa sanırım Edirnelilerin çok büyük bir bölümü Trakya Üniversitesini görmeden hatta yerini dahi bilmeden öbür tarafa gider.Hastane bir velinimet ama yaşlı Üniversiteler arasına girmiş olan Trakya Üniversitesinin daha tanınır ve bilinir olması gerekir.Bu konuda bir tespitimde var ve sanırım bu olumsuzlukların ostadan kalkması da bunun gerçekleşmesine bağlı. Bu güne kadar göreve gelen Rektörlerin biri hariç hepsi Tıp Doktoru.İşleri oldukça fazla ve yoğun.Tıp Fakültesi başlı başına ilgi ve özverili bir çalışma gerektiren bir kurum olduğu için toplumla yani Edirne ile entegre olma konusunda güçlük çekiliyor.Balkanlardaki uğraşlarda Rektör ve çevresindekilere yetiyor.Onun için Rektör’ün diğer Falültelerin hocalarından seçilmesinde yarar var.”.
Rektör atamaları öyle bizim düşündüğümüz gibi gerçekleşmiyor maalesef.Her konuda donanımlı,becerikli,toplumcu,halk ile iç içe gönül gönüle olmasını bilen,sorun çözmede menfaat gözetmeksizin iş yapan,yard Trakya Üniversitesinin varlığını her konuda gösteren,Devlet malını ve parasını canı gibi koruyan insan olmak bile yetmiyor bazen.Allah hayırlısını göstersin inşallah.Dilerim Balkanların an başarılı Üniversitesi yakıştırması ile sık sık muhatap olan Üniversiyemizi önce Edirne de sonra da Ülke ve dünyada duyuran yöneticilere kavuşuruz.Gönlünde bu hasletleri barındıran Rektörler ile yönetilen bir Üniversite olarak Trakya Üniversitesini ülke sıralamasında değil,Dünya sıralamalarında iyi yerlerde görürüz.
