Her seçim sonrasında başlıklı biz yazı yazarım ve herkesin önce kendisi ile hesaplaşması gerektiğini hatırlatırım.

Bunu yaptıktan sonra da kendisine bir yol haritası çizmesini ve gelecek seçime kadar neler yapması veya yapmaması gerektiğini dilimin döndüğünce anlatmaya çalışırım.

Bu günkü yazımla yine ayni eylemi gerçekleştirmek istiyorum.

Hesaplaşma ve vicdan muhasebesi hayatın her sürecinde önemli bir öz eleştiri mekanizmasıdır ayni zamanda.

Her konuda olduğu gibi seçimler sonrasında da kişiler önce kendisi ile daha sonra da çevresi ile hesaplaşmayı alışkanlık haline getirmelidirler.

31 Mart seçimlerinin ardından seçenler,seçilenler,seçilenlere yardım edenler,partilerince bu konuda görev üstlenenler yaptıkları çalışmaların ne kadar doğru veya yanlışlığını tespit ederek kendisine düşen sorumluluğu yerine getirip getirmediğini tespit etmek zorundadır.

Bunları yaptıktan sonra da şayet siyasete devam edecekse de gelecek seçime kadar nelerin yapılması gerektiğini,nasıl bir çalışma projesi hazırlamak zorunda olduğunu hepsinden önemlisi de şayet başarısız olmuşsa kenara çekilme veya devam kararını vermek zorundadır.

Bu seçimlerde ittifak olarak adlandırılan ama benim yazmış olduğum birçok yazımda çokta yararlı olamayacağını belirttiğim uygulamanın hayata geçmiş olmasıyla partilerin sağlıklı bir öz eleştiri yapmaları da mümkün olmayacak gibi görünüyor.

Bakın Edirne de MHP İl Başkanı ortağı Ak Partiyi suçlayarak bir ilçede kendi partisinin adayına oy verilmediğini ve desteklenmediğini söylüyor.

Bunun gibi örnekler çok aslında.

Parti Genel Merkezlerinin almış oldukları bu karara saygılı olmak zorunda oldukları için ortağından istenilen desteği alamadığını hatta etki edecek bir katkının bulunmadığını söyleyemeyen Parti yöneticilerinin ve adaylarının olduğunu tahmin edebiliyorum.

Parti Genel Başkanlarının almış oldukları karar ile sağlanan anlaşma gereği oyunu kendi partisine değilde ortağı olan partiye vermek zorunda olan birçok insandan; "benim demokratik hakkıma,özgür irademe kimse engel olmamalı.Genel Başkanlar böyle bir karar alsalar bile beni zorlamamalılar" diyen birçok insanın serzenişlerini duyduk ve okuduk.

Onun için şu anda fazla bir katkısı olmadığını bildiğimiz ve başarılarda büyük pay sahibi parti ve aday ile eşit şartlarda hak sahibi olan insanların bunu hak ettiğini düşünmüyorum şahsen.

Şimdi hesap kitap zamanı artık.

Seçmen kimlere mesaj vermiş ve neleri yapmasını istemişse her kes takkeyi önüne koyup düşünmeli ve planlarını daha şimdiden başlayarak bu uyarıların gereğini yerine getirmek adına çalışmalara başlamalıdır.

Seçim dönemini sadece üç aylık bir sürece sıkıştırarak el öpme,selam verme,toplantılara katılma,hatır sorma,dertleriyle ilgilenme,iyi ve kötü günlerinde vatandaşın yanında olma gibi erdemli ve olması gerekenleri beş yıllık zamana yayarlarsa umuyorum ve biliyorum ki;başarı fazlasıyla gelecektir.

Aksi halde,bu millet var olan oylarını azaltmayı da,daha fazla çalışmanız konusunda oylarınızı arttırarak umutlandırmayı da çok iyi bilir ve uygular.

Pazartesi bir değerlendirme yazısı ile seçim yazılarımızı noktalayacağız.

Hoşça kalın,sağlıklı kalın,mutlu kalın.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.