14 Şubat sevgililer günü olarak yaşanmakta. Bu yılda geldi çattı ve bayağı ilgi gördü. Medya konuyu abartarak taşıdı gündeme. Satış mağazaları “fırsat bu fırsat” diyerek özel ve çekici paketlerle cazgırlaştı.

Hemen hemen tüm gazeteler, ekranlar başka işleri yokmuş gibi…Kimi yazıyla, kimi şiirlerle kimi öğütleriyle…Günün anlam ve önemini dillendirmiş.Hepsi bir yana beni etkileyen şu söz oldu: “Düşündüğüm zaman doğaya bakarım.” (Erdal Atabek)

Doğa-insan ilişkisinin önemi ve güzelliği bizi doğal olmaya yönlendirir. Ama öyle günler yaşıyoruz ki doğallık jet hızıyla başka kapıya doğru yol almakta

Doğaya bakmalı elbet. Çünkü ne varsa orda var. Ne yoksa orda yok.

Sevgililer Günü’ne bu denli önem verilmesinin  önemini bir türlü kavrayamıyorum. Bu bir takım hastalığı da değil ama, oralara tırmanıyor sanki.

Doğa aynı zamanda sanatçıların da esin kaynağı Yani esin de orda, esince de.Şiirin dizelerinin kökleri bile o güzelliklerden sızar.

Tüm canlılar oradan geldik. Sonsuza  doğru yine orada olacağız. Canlılığın en doğru yorumu bence bu, gerisi fasafiso. Sevgililer sözü bir çok yönden aklımı karıştırıyor. En başta ”Sevgili kim? Ya da kime sevgili diyeceğiz? Örneğin, Anne, kardeş , eş sevgili mi?

Bu yaklaşımın içinde cinsellik, romantizm ve kaçamaklar yok mu?

Ya da hangisi var, hangisi yok? Anlamak ve anlaşılmak kayıp anakara.

Hangi açıdan bakarsan bak bu isim kapsam alanını daraltmakta. Oysa “SEVGİ GÜNÜ” olsa  yerelden evrensele genişlemez mi?

Yoksa tüketimi tetikleyerek duygunun sömürüsünü yapmak ve kasayı doldurmak mı?

 Çaktırmadan.

İnsanın eşi her şeyidir elbet. Sevgilisi de. Ancak bambaşka ve kutsal bir sevgi bu.Aynı yastıkta bir ömrü paylaşmanın olağanüstü hali. Son yıllarda çekirdek aileyi parçalama yolunda söylemler ve yaklaşımlar var. Bunlardan biri “Evlilik aşkı öldürür”

Neden ve niçin öldürsün?Bunu dillendirenler acaba aile sevgisin ne olduğunu yaşadılar mı? Evliliği yalnızca  cinsellik olarak değerlendirmek  en azından aymazlıktır. Böyle deyişleri uyduranlar cinsel kaçamakları öne çıkaranlardır. Oysa gün gelecek bunun bile hiç önemi kalmayacak. Bitmeyecek olan tek şey sevgidir, saygıdır, bağlılıktır.

Cinsel yaşamın evlilikte elbette önemi var. Bu yadsınamaz.Geçimsizliklerin ya da mutlulukların önemli bir bölümü yatak odasıyla ilintilidir. Ancak tek başına yaşamak ve giderk ivme kazanan boşanmaların başka nedenleri  yok diyemeyiz. Paylaşım ve özverili olma kurumun yaşaması için önemlidir.

 “Aşk, güzelliğin aracılığıyla çoğalma arzusudur” (Sokrates)

 “Ah zavallılar, sevinçlerini suç sayanlar.” (Gallus)

 “Aşk, akıllı akılsız ayırmaz, herkesin gözünü kör eder.” (Menandros”

 “Viran bahçelerde/Bülbül öter mi/ Gönül eğlencesi gül olmayınca.” (Pir Sultan Abdal)

Ben sevgililer değil ama herkesin “SEVGİ GÜNÜ”nü kutluyorum. Kimse sevgisiz kalmasın diyorum.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.