Yaklaşık 15 gündür yazılarımı yazamadım.
Bildiğiniz gibi çok ağır olmasa da bir sağlık sorunum var ve onu tamir etmeye çalışıyorum.
Bu arada Edirne’nin gündemini de elimden geldiğince takip etmeye çalıyorum. Bu gün için benim nazarımda Edirne’nin birinci gündem maddesi tarihi köprülerin onarımıdır.
Şükürler olsun ki; Tunca Köprüsü’nün onarımı bugün için bitmiş vaziyettedir. Ancak kafalarda biriken soru işaretleri ise bitmiyor.
1-Köprülerin yüzey taşları yine önceki onarımda olduğu gibi Afyonkarahisar’dan getirilen kaygan taşlarla yapılmıştır. Önceki onarımda bu taşlar iki yıl sonra çatlamaya-delinmeye başlamıştı. Aynı taşlarla aynı oluşum tekrarlanmayacak mı?
2-Küçücük Tunca Köprüsü’nün onarımı tam iki ay sürdü. Acaba Meriç Köprüsü’nün onarımı kaç ayda bitecek. Bu konuda vatandaşlarımızın sorularının ilgililerce yanıtlanması gerekiyor.
Eğer onarım üç aydan fazlaya sarkarsa kaygan bir zemine sahip olan Dr. Mehmet Müezzinoğlu Köprüsü’nden geçişler çok riskli olacaktır. Bugün için bile Dr. Mehmet Müezzinoğlu Köprüsü’nde öyle bir yer var ki; dik bir zeminde iki araç neredeyse birbirine sürtünerek geçebiliyor. Ayrıca köprünün bu bölümünün bir tarafı en az 30-40 metrelik bir uçuruma açıktır.
Kısacası, Dr. Mehmet Müezzinoğlu Köprüsü’nün de en kısa sürede ele alınması ve bu riskli noktanın trafiğe uygun hale getirilmesi, insanımızın can güvenliği açısından şarttır.
3-Tarihi Gazimihal Köprüsü bugün için devre dışıdır. Ulaşım, bitişiğindeki yeni köprüden verilmektedir. Ancak bu köprü, giriş ve çıkışları 90 derecelik dönüşlü ve korkulukları olmayan bir yapıya sahiptir.
Yaklaşık bir ay önce bu durumu AK Parti İl Başkanı İlyas Akmeşe’ye hatırlatmıştım. Sn. İlyas Akmeşe o hatırlatmamızda “Basit iş o yarın hemen yaptırayım.” demişti.
Buradan Sn. İlyas Akmeşe’ye de bu sözünü hatırlatmış olalım.
Bu günlük bu kadarıyla yetinelim. Yarınki ve daha sonraki yazılarımızda güzel Edirne’miz için görgü, bilgi ve önerilerimizi paylaşmaya devam edeceğiz.
