Mayıs ayı “Günler ve Haftalar” ile doludur. Bunlara bir de festivaller eklenince; Edirne’de neyin, ne zaman kutlanacağını karıştırır olduk.
Bu önemli haftalardan bir tanesi de hiç şüphesiz “Vakıflar Haftası” (6 Mayıs-12 Mayıs) idi.
Edirne şehri bir vakıf eserleri şehridir. 7 bin yıllık bir geçmişe sahip olan Edirne şehrinde burada hüküm süren medeniyetlerden kalan onlarca eserler vardır. Daha doğrusu Edirne şehrinin altında kim bilir daha kaç tane Edirne şehri vardır?
Bugün tarihi vakıf eserleri yönünden dünyada en zengin şehirlerden birisi Edirne’dir.
Bizler de bu güzel şehirde yaşıyor olmanın bilinci ve sorumluluğu ile vakıf eserlerimizin kıymetini bilmek konumundayız.
Edirne’de doğup büyümüş bireyler olarak bizler, yani Edirneliler, vakıf eserlerimizin değerini pek fazla idrak edemiyoruz. Çünkü bizler doğal olarak bu eserlerin yanı başında doğup büyümüş insanlarız. Bu nedenle vakıf eserlerini biz hayatımızın doğal bir parçası olarak görüyoruz.
2008 yılında Edirne’de Vakıflar Bölge Müdürü olarak Hüseyin Özer diye duyarlı bir insanımız görev yapıyordu.
Bir gün karşılaştığımızda bana; “Beyazıt Hoca, sen güzel marşlar yazıyorsun. Bir tane de vakıf eserleri için yazmaz mısın?” teklifinde bulundu.
Sn. Müdür teklifinde haklıydı. Edirneliler olarak bizler vakıf eserlerimizin kıymetini bilmek ve önemini idrak etmek konumundaydık. Bu düşünceden hareket ederek çok güzel bir marş yazdım. Nihavent Makamında bestelediğim bu marşı Edirne Devlet Korosu’nun güzide sanatçılarıyla meşk ettik ve ses kaydını yaptık. Bununla da yetinmeyerek Ben, eseri Edirne Belediye Bandomuzla da meşk ettim ve Bandonun repertuarına aldırdım.
Hüseyin Özer’in görev yaptığı süreçte bu marş, Vakıflar Haftası sürecinde yer alan çeşitli etkinliklerde bando tarafından ve de CD ile çalındı, halkımıza dinletildi.
Konuya duyarlı Vakıflar Bölge Müdürü Hüseyin Özer Bey, bu marşın CD’sini Vakıflar Bölge Müdürlüğüne de götürerek kurulun marşı sahiplenmesini istemişti. Ancak ve ne yazık ki Ankara’dan olumlu bir yanıt gelmemişti.
Hüseyin Özer’den sonra gelen Vakıflar Bölge Müdürlerine de, bu marşın CD’lerini takdim ettim ve etkinliklerinde kullanmalarını önerdim. Ancak onlar da bu marşı kurumun etkinliklerinde çalmak cesaretini gösteremediler.
Ben bu durumu, Benim AK Parti muhalifi bir kimliğimin olmasına bağlıyorum. Çünkü aynı şeyi Kırkpınar Marşı’nın Kültür Bakanlığınca ödüllendirilmesini istediğimde de yaşamıştım.
İnanıyorum ki, Ben AK Parti’nin yandaşı konumunda bir şair-bestekar-yazar olsaydım; şimdi çoktan Benim marşlarım TRT ekranlarında da çalınır, söylenir olacaktı.
Sanatçılar, ürettikleri eserleriyle değerlendirilmelidir. Siyasal düşünceleriyle değil..
Yazımızı Vakıflar Marşı’nın dizeleriyle bitiriyoruz.
VAKIFLAR MARŞI
VAKIF ESERLERİMİZ CEDDİMİZİN MİRASI
HER BİRİ YÜZYILLARIN OSMANLI HATIRASI
CAMİLER MEDRESELER, İMARETLER SEBİLLER
HER BİRİ CEDDİMİZDEN NELER SÖYLÜYOR NELER
VAKIFLARIN DUASI HEM VARDIR BEDDUASI
VAKIFLARLA SARILDI YOKSULLARIN YARASI
VAKIF ESELERİMİZ YURDUMUZUN ZİYNETİ
ONLARIN VARLIĞIDIR YÜCELTEN BU MİLLETİ
YOKSULUN GÜÇSÜZLERİN YURDU VAKIFLARIMIZ
EN GÜZEL VAKIFLARI KURDU ATALARIMIZ
VAKIFLAR İDARESİ ÜLKEMİZİN HAZİNESİ
VAKIFLARLA YÜKSELDİ UYGARLIĞIMIN SESİ
BEYAZIT SANSI - 2008
