Bugün siyaset yazmayı istedim.

Hatta bir kaç gün ard arda.

31 Mart 2019 tarihinde yapılacak olan Yerel seçimlerin rüzgarı esmeye başlarken heyecanda da artış başladı artık.

Sizlerden gelen isteklerdeki konu seçimlerinde de Siyasi yazılar zaten 1.sırayı alıyor.

Tüm Siyasi Partilerin Edirne'deki durumlarını,çalışmalarını,yanlış ve doğrularını dile getirerek kendilerine yardımcı da olmaya çalışacağız.

Önce Ak Partiden başlayarak Edirne siyasetinin gidişatını aktörlerinin rollerini ne kadar doğru veya eksik yaptıklarını dile getirerek dört ay kalan bu Yerel Seçimlerde başarılı olmak için neler yapmaları gerektiğini,başarılı olamamanın nedenlerini kamu oyu bilgilerine kendi görüş ve düşüncelerimi de katarak yorumlamaya çalışacağım..

Ak Parti bu güne kadar yaşamadığı kadar Edirne’den umutlu 2019 Yerel Seçimlerinde.

Ankara'ya davet edilen bu konunun muhatabı Parti yetkililerine verilen bilgiye göre Edirne de makasın daraldığı ve özverili ve gayretli çalışmalar ile bu seçimde başarılı olmanın mümkün olabileceği anlatılmıştı.

Yani bu heyetin dahi tespit etmediği Ak Parti olumlulukları ile CHP olumsuzluklarının haritasını çıkarmış Genel Merkez.

Zaten Ak Partinin kendi başarısından veya çok çalışmasından çok CHP'nin andikapları ve olumsuzlukları elde edilecek olan sonucu etkileyecek.

Yani Ak Parti bu seçimlerden umutlu ve Ak Belediyeciliği Edirne'ye getireceklerinden eminler.

Ama bu işler lafla olmuyor tabii ki.

Çok istemek ve kazanmayı arzulamak elbette güzel ama bunu yakalamanın yollarını iyi takip etmek gerekir.

Daha önceki bir yazımda da belirttiğim gibi başarılı olmanın ilk şartı kusursuz bir yönetime sahip olmaktır.

İl ve İlçe yöneticileri halkın içinde olan ve halkın her türlü sorun ve derdi ile ilgilenen,dürüst,kişilikli,sağlam karakterli,Ak Partiyi kendi menfaatinden daha çok seven,partisi için yapamayacağı fedakarlık bulunmayan ,toplumun değer verdiği ve saygı duyduğu kişiler olmalıdır.

Bu özelliklere sahip kişilerden oluşan Yönetim Kurulları iyi seçilmiş bir aday ile herşeyi değiştirir.

Siyasette oy en önemli faktör.

Ama insanların gönlüne girmek o kadar kolay değil.

İnsanların dertleri ile ilgilenmek siyasette çok önemli.

Halledemeyeceğin konulara değil, yapacağın işlere söz verilmeli.

Verdiğin sözü de hiçbir zaman ötelemeden yerine getirmek o insanın güvenini sonrada oyunu kazanmak için yeterlidir zaten.

Hastasına, ustasına, öğrencisine, askerine, düğününe, cenazesine dört gözle sizi bekler insanlar.

Dostlukta bu değil mi zaten.

Siyaset her zaman para değildir çünkü.

Geçtiğimiz aylarda Edirne'ye gelen İstanbul Milletvekili Harun Karaca’nın Edirne ziyaretinde sorduğu ve kendisinin cevapladığı;”Edirne’de seçimi niye alamıyoruz?” sorusuna verdiği cevabı bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

Ne demişti Karaca;“O kusur bize yani buradaki heyete ait.Giremediğiniz yer sizin değildir. Herkes üstüne düşeni yapacak. Selam vermeye korkuyoruz. Adam size niye oy versin? Selam vermiyorsunuz, evine, köyüne gitmiyorsunuz. 280 tane kapıya gitseniz Edirne’yi kazanırız. Asıl olan iletişimdir. Her konuda konuşuruz biz. Öyle bir suratla gidiyoruz ki karşımızdaki insan gördüğü anda yolunu değiştiriyor. Onun için bizim özellikle samimi olmamız lazım”

Demişti çok haklı ve gerçek tespitlerinde.

Siyaset gönül alma ve gönül verme işidir.

Hatta sanatıdır.

Sayın Karacanın söyledikleri elbette en doğru ve gerçek olanıdır.

Bunlar bilinen hatta birçok siyasi lider ve aday tarafından da sıkça dillendirilen gerçeklerdir.

Esas olan bunları uygulamaktır ve hayata geçirmektir.

Bir siyasi partide görev almış olan kişi artık kendini o partiye ve partililere adamış kişidir.

Nasılsa seçildim,şu kadar yıl görev yapacağım bana dokunanda olmaz,bildiğimi okurum,istediğim telefona cevap verir istemediğimi açmam bile,kimsenin işi ve aşı beni ilgilendirmez,sıkıntısı olan ve derdini ortadan kaldırmada bana yardımcı olmamı kimse istemesin diyemez ve dememelide.

Bunları diyorsa ve uyguluyorsa da hemen görevinden ayrılıp o partinin yıpratılmasına sebep olmamalıdır.

Ak Partisi İktidar Partisidir ve herkesin iş ve aş için baş vurmak zorunda olduğu kapıdır.

Yalan söyleyerek onları umutlandırmak yerine, yapabilme olasılığının bulunmadığını söyleyerek o kişiyi başka kişilere veya makamlara kanalize etmek hem o yöneticiye hem de mensup olduğu partiye kazanç sağlar.

İl Başkanlarına bu konuda büyük görev düşmektedir.

Telefonları sürekli açık olmalı ve Parti Binasında muhatap olacak bir yetkiliyi mutlaka görevlendirmelidir.

İl Başkanının samimiyetine güvenerek bir yardım talebinde bulunan kişiyi hor görmek ve onu çeşitli platformlarda anlatarak küçük düşürmek hem ayıp hem de günahtır.

Onun her zaman yardım ve destek isteyeceğini var sayarak telefonlarına bakmamak bir İl Başkanına hiç ama hiç yakışmayan bir davranıştır.

Ve bu yönetimler 2019 seçimlerinde Ak Partinin Edirne’deki başarısını veya başarısızlığını belirleyecek.

Karaca’nın hatırlattığı hatta olması gerekenler ne kadar yapılacak ve uygulanacak göreceğiz elbette ama 17 yıllık bir parti olan ve bunun 16 yılını tek başına İktidar olarak geçiren bir Ak Partinin Edirne’deki temsilcileri olarak kendilerine çok iş düştüğünün farkında olmalılar sanırım.

Siyasette oy en önemli faktördür.

Ama insanların gönlüne girmek o kadar kolay değil.

İnsanların dertleri ile ilgilenmek siyasette çok önemli ama halledemeyeceğin konulara değil, yapacağın işlere söz vererek tabiî ki.

Verdiğin sözü de hiçbir zaman ötelemeden yerine getirmek o insanın güvenini sonrada oyunu kazanmak için yeterlidir zaten.

Hastasına, ustasına, öğrencisine, askerine, düğününe, cenazesine dört gözle sizi bekler insanlar.

Dostlukta bu değil mi zaten.

Yazımı Ak Parti Genel Başkanı ve Reisi Recep Tayyip Erdoğan'ın sözleri ile bitirmek istiyorum;

"Bir belediye başkanı halkına tepeden bakamaz. Belediye başkanı tevazu ehlidir, samimiyet ehlidir, gayret ehlidir. Önce millet der, önce memleket der. Bulunduğu görevde kibir, büyüklük taslama, millete tepeden bakma, milletle irtibatını koparma hastalığına kapılan hiç kimsenin AK Parti çatısı altında yeri olamaz."

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.