“FARK EDİLMEYİ BEKLERKEN ÖLÜYORUZ”

Motosikletli Kuryeler Derneği Başkan Yardımcısı Engin Durmaz kuryelerin yaşadığı sorunları anlatırken kuryecilerin fark edilmeyi beklerken öldüğünü söyledi.  Kuryecilerin evden çıkarken güle oynaya çıkmadığını söyleyen Durmaz, “Hepsi ailesiyle vedalaşıp öyle evden çıkıyor. Kimse o insanları hor görmesin. Bu adamlar ölüyor.” Dedi.

“FARK EDİLMEYİ BEKLERKEN ÖLÜYORUZ”

Motosikletli Kuryeler Derneği Başkan Yardımcısı Engin Durmaz kuryelerin yaşadığı sorunları anlatırken kuryecilerin fark edilmeyi beklerken öldüğünü söyledi.  Kuryecilerin evden çıkarken güle oynaya çıkmadığını söyleyen Durmaz, “Hepsi ailesiyle vedalaşıp öyle evden çıkıyor. Kimse o insanları hor görmesin. Bu adamlar ölüyor.” Dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
06 Eylül 2018 Perşembe 08:26
“FARK EDİLMEYİ BEKLERKEN ÖLÜYORUZ”

Motosikletli Kuryeler Derneği Başkan Yardımcısı Engin Durmaz kuryecilerin çok büyük sorunları olduğunu anlatırken, Türkiye’de motosiklet kullanımının önüne geçilmeye çalışıldığını iddia etti ve kuryecilerin fark edilmeyi beklerken öldüğünü belirtti. Durmaz, dernek olarak yaptıkları çalışmaları ve sorunları anlatırken kuryeciliğin bir meslek dalı olması için uğraştıklarını belirtti. Dernek olarak elleriden geldiğince aktif olarak kuryelik yapan vatandaşlara yardımcı olmaya çalıştıklarını aktaran Durmaz,  “Biz meslek yüksek kuruluna kuryeliğin bir iş dalı olduğunu kazandırmaya çalışıyoruz. Bununla ilgili çalışmalarımız var. MYK ile birlikte iki dönemdir çalışıyoruz. İlerleyen dönemlerde büyük ihtimalle bunun bir meslek olduğu onaylanacak. Firmalarda çalışanların bir şekilde ne yaptığı ile ilgili kodlar vardır. Bunlara NACA kodu denir. Bunlar uluslar arası meslek kodlarıdır. Bizim kodlarımız var ama bu kodlarla meslek olunmuyor. Biz meslek olabilmek için mücadele veriyoruz. Çok aşama kaydettik. Yıpranma dediğimiz bir olay var. Mesela motosiklet kullanan polisler 15 yılda yıpranmadan dolayı emekli olabiliyorlar. Bizde buradan yola çıkarak, belki böyle bir hak talep edebiliriz diye düşünüyoruz.” Dedi.

“KURYELİĞİN EĞİTİMİ YOK”

Her mesleğin yapılabilirliği için bir eğitimin alındığı ama kuryeliğin eğitimi olmadığını dile getiren Durmaz, “Bizim beklentilerimiz kuryeliğin hem denetlenebilir, hem de sorgulanabilir bir yanı olması. Denetlenebilirse daha fazla eğitim alan kuryeci olacaktır. Sektörde paketçi kuryelerinde çok büyük sıkıntılar var. Kuryeye ihtiyacı olan bazı şirketler ehliyeti bile olmayan adamı işe alıyor. Eğitim olmadığı için çok büyük sıkıntılar yaşıyoruz.” Diye konuştu.

3 sene önce TURİNG federasyonu ile yaptıkları çalışmayı anlatan Durmaz, “Yaklaşık 10 bin kuryeye eğitim verdik. Bu bir görsel eğitimdi. Görsel anlatımla ilgili eğitimdi. Sonrasında eğitim alıp, sertifika, kask ve yelek hediyesi vardı. Çok rağbet gördü. TURİNG bunu kuryeden çıkartıp, motosikletçi eğitimine döndürdü. Hala aktif olarak devam ediyor.” Dedi.

“KAMYONETİN ASFALTI YIPRATMA PAYIYLA, MOTOSİKLETİNKİ AYNI GÖZÜKÜYOR”

Köprü geçişleriyle ilgili yaşadıkları sıkıntılara da değinen Durmaz, “3 sene önce bu konuyu protesto etmek için bir kamyonetin üzerine 5-6 motosiklet koyup, köprüden öyle geçtik. Çünkü kamyonet, arabayla motosikletler olarak aynı geçiş parasını veriyorduk. Yani bir kamyonetin asfaltı yıpratma payıyla, motosikletin yıpratma payı aynı gözüküyordu. Bizim çalışmamız sonrası 6’ıncı sınıf HGS kartı çıktı.

“FARK EDİLMEYİ BEKLERKEN ÖLÜYORUZ”

Kuryeciler olarak fark edilmeyi beklerken öldüklerini vurgulayan Durmaz, “O kadar çok cümle kuruyoruz ama devletinde buna bir şekilde bir yön vermesi gerekiyor. Her ilkokula motosiklet ile ilgili bir eğitim vermek gerekir. Çocuklara eğitim verirseniz, motosikletin ne işe yaradığını anlatırsanız, o çocuk yarın öbür gün arabasında babasını ikaz eder. Benim çocuklarımda beni ikaz ediyor. İyi şeylerle de, kötü şeylerle de söyledikleri cümlelerle ben bazen başımı öne eğebiliyorum. Her çocuğun bu konuyla ilgili eğitim alması lazım. Geçtiğimiz yıl bayramda yüzde 4 olan motor kazaları bu sene yüzde 2’ye düştü. Bizler hayal kurmuyoruz, hedefleri olan insanlarız.

“KURYELERİ FAHRİ TRAFİK MÜFETTİŞİ GİBİ DÜŞÜNÜN”

Kuryelerin aktif olarak çalıştığı birçok bölge olduğunu ve sadece tek bir kuryeye kamera takılması halinde o kuryenin 300-400 aracın plakasını alabileceğini belirten Durmaz, “Bu uygulamayı bölge, bölge 10 kurye ile başlatın. Bir fahri trafik müfettişi gibi düşünün. Bu arkadaşlar emniyet ile ortaklaşa çalışsalar, birçok suçun önüne geçebilirler. Sadece kask üzerine bir kamera koyulacak. Biz bu fikrimizi paylaştıktan sonra mobil ekipler çıktı ama mobil ekipler de çok aktif değiller.” Dedi.

“BİR MOTOSİKLETİN YÜZDE 38 VERGİSİ OLUR MU?”

Türkiye’de motosiklet kullandırmak istemediklerini vurgulayan Durmaz, “Fark edilmek istiyoruz ama fark edilmeyi beklerken ölüyoruz. HGS’miz olsun diyoruz. 6’ıncı sınıf çıkıyor ama hiçbir yerde yok. İptal edildiyse bize de bilgi versinler de adam kaçak geçmek zorunda kalmasın. Onu da geçin motosiklet alamıyoruz. Bir motosikletin yüzde 38 vergisi olur mu? Yani neye zorluyorlar insanları. Kayıt dışına mı? Zaten eğitim yok. Bu gün Çin malı, değeri en düşük motor bile nerden baksanız 7-8 bin lira. Plakası, ruhsatı hariç. Bu gün 100 bin liralık motosikleti çaldır, 200 liralık bisikleti çaldır ikisi aynı statüde. 200 bin liralık motoru çaldır yine aynı statü de ve tutuksuz yargılanıyor o arkadaşlar. Bizim Türkiye’de motosiklet kullanmamızı istemiyorlar. Özellikle düşük CC’li motorların vergilerini düşürmek lazım.” Diye konuştu.

“KURYELER EVDEN ÇIKARKEN AİLESİYLE VEDALAŞIP ÖYLE ÇIKIYOR”

Kaybettikleri ve sakat kalan arkadaşları olduğu için bu kadar mücadele ettiklerini anlatan Durmaz, “Bende motor kullanıyorum ama kurye değilim. Bana neden kuryeler için mücadele veriyorsun diye soruyorlar. Niye onlar insan değil mi? Kuryeler evden çıkarken güle oynaya çıkmıyor. Hepsi ailesiyle vedalaşıp öyle evden çıkıyor. Hepsi eşini, çocuğunu alnından öpüp öyle çıkıyor. Akşam eve geldiklerinde de ne kadar sevinçli geliyorlar. Kimse o insanları hor görmesin. Bu adamlar ölüyor. Bu adamları kimse hatırlamıyor bile.

“TEHLİKELİ OLAN ARABALAR, YOLLAR, EMNİYET ŞERİTLERİ”

Motosikletin sağlıklı bir araç olduğunu ve trafik kurallarının motosikletlere göre belirlenmemesinin büyük tehlikelere neden olduğunu vurgulayan Durmaz,  “Tehlikeli olan  arabalar, yollar, emniyet şeritleri, bariyerler giyotinler kötü olan onlar. Ama biz azınlık olduğumuz için kendimizi ifade edemiyoruz. Trafik kuralları da dört tekerli araçlar için dizayn edilmiş. Mesela hız limiti biz otobanda kamyondan daha düşük bir hızla gitmek zorundayız. Dolayısıyla biz 70’le kamyon 80’le giderse o kamyonun önünde kurallara uyduğumuz için tehlike yaratıyoruz. Biz kamyondan hızlı gitmeye mecburuz. O kanunu çıkartan adamı kamyonun yanından motosikletle geçmesini tavsiye ediyorum. Bir geçsin bakalım, geçebiliyor mu? Ya da kamyon onun yanından o hızla geçsin. Bir geçsin bakalım ömründen 5 yıl gider. Kamyon yanından geçerse ise 10 yıl gider. Bir şeyleri yaparken ne olur tecrübe etsinler ya da bilen insanlara sorsunlar.” Dedi.

Cumhurbaşkanına seslenen Durmaz, “Cumhurbaşkanımız beni inşallah duyar. Araba üretmeye çalışmasın, motosiklet üretmeye çalışsın.” Dedi.

“KURYELER SADECE İKİ GÜN ÇALIŞMASA HAYAT FELÇ OLUR”

İstanbul Motosiklet Cemiyeti Üyesi ve aynı zamanda da kurye olan Mehmet Uğur Dinçer de, “Kuryeler sorunlarını dile getirmek için sadece iki gün çalışmasalar, kontak kapatsalar hayat felç olur. Örneğin, kuryeler ecza depolarından, eczanelere ilaç taşıyorlar, çocuklarımızın yemeklerini getiriyorlar, şirketlerin evraklarını, tahlil sonuçlarını taşıyorlar. Fakat toplumda ha ettikleri değeri bulamıyorlar. Trafikte ters yöne giriyor diye, kaldırıma çıkıyor diye hor görülüyorlar. Trafik kuralları motosikletçiler için uyumlu değil. Trafik kuralları dört tekerli taşıtlar için dizayn edilmiş. Motosikletli kurye  bu kurallara uyduğu takdirde canını tehlikeye atmış oluyor. Keyfi yere kaldırımlara çıkmıyoruz. 

Barış Karapaça

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.