CHP İl Genel Meclisi Gurup Sözcüsü ve Ziraat Odası Meclis Başkanı Erdal Akgün, bir süre önce boşalan Tarım İl Müdürlüğüne bölge elemanlarından birisinin atanması konusunda ısrarlı.
Bu tür uyarıyı bir süre önce Edirne merkez köy muhtarları da yapmıştı. Ne yazık ki bu etkili olmadı. Tarım İl Müdürlüğüne vekaleten de olsa bir Edirnelinin gelmesini sağlayamadılar.
Ülke genelinde bu tür atamalara baktığımızda özellikle tarım İl müdürlüğü görevi gibi, bölgenin tarım sorunları ile yakından ilgili olan daire müdürlüklerine o bölgenin elemanlarını atandığı biliniyor.
Bu atamalar kendi illerinden olmasa dahi komşu illerden atama yapılıyor.
Bölge sorunlarını çok iyi bilen, halkla iyi diyalog kuran bölgeden atanan daire müdürleri o bölgedeki işlerin daha seri yapılmasına da katkı sağlayabiliyor.
Her nedense Edirne’de bölge insanlarımızdan daire müdürlerimiz yok denecek kadar az.
Erdal Akgün’ün açıklamasında belirttiği gibi,” Eski tarım İl Müdürümüz tayinini çıkartıp kendi ili Çorum’da aynı göreve getirildi. Bölge halkı Sarı’nın gelişini sevinçle karşıladı, kendi insanını sahiplendi.
Bu hak her nedense bizim bölge insanlarımıza sağlanmıyor. Bu durum herkes gibi beni de rahatsız ediyor. Başka illere tanına bu imkan Edirnelilere çok mu görülüyor.” Akgün bu serzenişinde haklı sayılmaz mı?
Bugün baktığımızda köylü sorunlarıyla yakın ilgisi bulunan iki önemli kurumumuz Özel İdare Genel Sekreterliği ve tarım İl Müdürlüğü görevi vekaleten yürütülüyor. Edirneli bürokratlar siyasilerin bu yönde ağırlıklarını koymaları gerekmez mi,?
ÖZLEM DUYDUĞUMUZ HOŞGÖRÜ
Hoşgörü kısaca yaşamın adı olarak tanımlanır. Bu bir anlamda insanların farklı görüşte olanlara katlanmalarıdır.
Teklik dürtüsünün hakim olduğu yerde hoşgörü olamaz.
Tanrı dahi kutsal kitaplarında evrenin hoşgörü ile yaratıldığını buyuruyor.
Ne hazindir ki, dünyamızda ne düşmanlıklar, son buluyor ne de savaşlar. Dünyada akılla yaratık olarak bilinen İnsanların insanları katletmesi hiçbir zaman azalmıyor.
Aşk gibi, sevgi gibi, merhamet şefkat, hoşgörü gibi kavramlar günümüzde modası geçmiş sözcükler haline geldi.
Dünyada şiddet ve terör bir karabasan gibi evrenin üzerine çöreklendi.
Bencillik, gaddarlık her alana sinmiş durumda. Günümüzde dostluk ve barış sözde kaldı.
Dünyamızda insanlığın mutluluğunu arayanlar, bu çılgınlığa karşı evrensel nitelikte yasalar çıkarmanın çabasında. “ İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin, 18-19-26’ncı maddeleri ile Birleşmiş Milletler Anayasa’sının ışığı altında yayınlanan hoşgörü bildirgesinde şöyle deniliyor.” Hoşgörü her şeyden önce insanın evrensel haklarının bir başkasının temel özgürlüklerinin tanımlanmasının özendirdiği etkin bir davranıştır. Hoşgörü hiç bir durumda bu temel değerlere verilen zararları haklı göstermek için ileri sürülemez” . Bu kurallar Günümüzde herkes için gerekli değil midir,?
YASA ÖYLE DE PİYASA NASIL?
Edirne Bakkallar ve Tekel Bayileri Odası Başkanı Süleyman Yaşagör, tekel ürünlerinden sigaranın açıkta satılmamasının yasa gereği olduğunu bu ürünlerin ambalajı ile satıldığını söyledi.
Piyasada naylon içinde veya tek tek satılan sigaraların satılmadığını, bu tür kaçak sigara satışlarının büyük pazar oluşturduğu bilinmiyor mu?
Bu uygulama bazı tiryakilerimize kolaylık getirebilir, bu ihtiyaçlarını ucuza sağlamış olabilirler. Fakat içtikleri tütünün ne olduğunu sağlığı için zarar verip vermeyeceğini dikkate almaları gerekmez mi?. Bir de bu işin devletimize verdiği zarar dikkate alındığında, bunun ekonomiye katkısı ile birlikte ne boyuta ulaşır.
Sigara zamlansın yüksek vergi alayım düşüncesinden olanlar buradaki kaybı dikkate almıyorlar mı?
