Edirne’de mantar gibi biten en kenar mahallelere kadar yayılan AVM’ler küçük esnafın korkulu rüyası haline geldi. Son yıllarda sayıları iyice artan büyük marketlerin açılmasını kısıtlayıcı bir yasa yok.
Mahalle aralarında AVM’leri açılmasıyla yıllardır halka hizmet veren bakkallar,küçük işletmeler birbiri ardına işyerlerini kapattı.
Odaların, AVM’ler konusunda yaptıkları girişimler sonuç vermedi.
Büyük marketlerin vergi daireleri başka illerde olduğu için Edirne’de yapılan alışverişlerde elde ettikleri para bağlı bulundukları vergi dairelerinin bulunduğu illerin kalkınmasına destek veriyor.
Bir anlamda biz ödediğimiz vergilerle kendi ilimize katkı yapacağımız yerde o illere yardım sağlıyoruz.
Nüfus oranlarına bakıldığında AVM sayısı en yüksek olan illerin başında Edirne geliyor.
Edirnelilerin sıcak parasının başka illere gitmesiyle kentimiz devlet imkanlarından, yatırımlardan daha az yararlanıyor.
Siyasilerimizin bu konuda gayret göstermeleri gerekiyor. Belediyelerin AVM’lere ruhsat engeli getirme imkanı yok.
Belediyeler gerekli Evraklarını tamamlayanlara zorunlu olarak ruhsat veriyor.AVM’lerle ilgili kısaltama ancak yasa değişikliği ile, büyük marketlerin o yörenin nüfus oranına göre düzenlenmesiyle çözümlenebilir.
Avrupa’da böyle her ürünü satan bir AVM yok . Bu sadece bizim ülkemize has bir uygulama.
KÜSKÜNLERDEN PARTİLERİNE DESTEK
Özellikle CHP’de mahalli seçimler öncesi partililer arasında yaygınlaşan tepki ve küskünlükler,seçim günü yaklaştıkça ve siyasilerin birbiri ile kıyasıya mücadelesi CHP’ye yönelik haksız suçlamalara girişmeleri sonucu, partisi ile küskün olan CHP’liler parti ile olan bağlılığının önemini dikkate alarak, küskünlüğü bir yana bırakıp partisi ile bütünleşiyor.
CHP’de çeşitli görevlerde bulunan ve bugüne kadar CHP ile bağlarını koparmamış emektar partililer yaptıkları açıklamada” CHP’de her zaman seçim öncesi bu tür kırgınlıklar olur.
Genel Merkezlerde yapılan yanlışlıklar, hatalar partililer arasında genellikle küskünlüğü, kırgınlıklara neden olabilir. Bunla bizim partimiz için doğal karşılanmalı.Yalnız unutmamak gerekir ki bu mahalli seçimler bundan önceki seçimlere benzemiyor.
Başkanlık sistemine geçilmesinden bu yana partimize yönelik sistemli saldırı var.İktidarın tek hedefi CHP.
Bu durumu iyi değerlendirmek gerekir. Bugün CHP olmasıydı ülke siyasetinde olup bitenleri, iktidarın yaptığı haksızlıkları hataları kim dile getirecekti.
Her türlü imkansızlığı rağmen CHP halkın sorunlarını gündeme taşıyor.
Medyanın tamamının iktidar desteğinde olmasına karşın CHP bunu yapabiliyor.CHP’ye halkın sorunlarını gündeme getiren,halkın gerçek sesi olan, dillendiren tek parti diyebiliriz.
Hal böyle olunca, partimizdeki her türlü yanlışlığa rağmen bu parti ile bağları olan herkesi küskünlüğünü bir yana bırakıp her zamankinden daha çok ülkemizin bugünün özel konumunu da dikkate alarak partisine destek vermesi zorunlu hale gelmiştir.
Bugün partiye küsme bir kenara çekilme veya oy vermeme günü değildir. Her zamankinden daha çok ve güçlü olarak CHP’ye destek verme günüdür. Partimizin seçimden güçlü olarak çıkması ülkemizdeki antidemokratik uygulamaların engellenmesini sağlayacaktır. Mahalli idarelerde etkili olmak iktidar partisinin kendine çeki düzen vermesini sağlar.
Buradan partisine küskün olan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum. Kişisel kırgınlıkları bir kenara bırakalım. Onun bunun telkinlerine aldanmayalım. Cumhuriyetin kurucusu olan partimize sahip çıkalım. Aramızdaki sorunları seçim sonrasına bırakalım.
Vereceğimiz oylarda önce partimizi düşünelim onun durumunu dikkate alalım. Öyle inanıyorum ki partili arkadaşlarım seçim öncesi bu tür kırgınlıkları seçim sandığı başına gittiklerinde unutarak partisine oylarıyla desteğini sürdürür.
CHP’li olmanın sorumluluğu da budur ”Mahalli seçimlerde yapılan uygulamaya tepkili olan partililerin yaklaşımı bu.
Karar onların kararı.
FIKRA
ARABA KAZASI
Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur.
Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:
- Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,' der.
Müthiş heyecanlanan adam:
- Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın:
- Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam.
Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,' diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır.
Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:
- Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir :
- Hayır, ben polisi bekleyeceğim…..
ÖZLÜ SÖZ
Dört şey devam ettikçe, din ve dünya ayakta duracaktır;
Binginler mallarıyla cömertlik yaptıkça; alimler ilmiyle amel ettikçe; cahiller bilmedikleri bilgilerle kibirlenmedikçe; fakirler dinlerini dünyalarına satmadıkça,
HAZRETİ ALİ