Bir süre önce CHP merkez ilçe başkanlığını açıklayan Av. Burak Güngörmedi’nin adaylık toplantısında yaptığı konuşmasını dinledim.
Avukat Güngörmedi bende farklı bir siyaset anlayışında olacağı, partide açılım sağlayacağı izlenimi verdi.
Bunu konuşmasında değindiği sözcüklerden de anlıyoruz.
“ Çalışmalarımızda partililerimize bulaşacağız hatta bizim partimize uzak duran insanlarla da görüşeceğiz, onları bizden değil diye dışlamayacağız” dedi. Yine toplamdan herkesin birbirine muhtaç olduğunu bunun için dayanışma içinde olunması gerektiğini vurguladı.
Bunlar CHP’de bugüne kadar yeterince değinilmeyen konular.
Genç idealist bir merkez ilçe başkanın çıktığı bu yolda partisini büyütecek partisi dışındaki kesimlerle de diyalog kurabilecek bir anlayış içinde olursa bundan CHP karlı çıkar.
Bu partide hala bazı kesimlerde benden senden anlayışı hakim. Kimse neden bazı insanlar bizden olmuyorlar o kişileri partiye kazandırmak için nasıl bir politika izlenmesi gerektiği anlayışında değil.
Yeni aday İstanbul belediye başkanlığı seçimlerinden de etkilenmiş olacak ki CHP’nin partililer dışında diğer partilere oy veren kişilerle de diyalog kurulması gerektiğini özellikle vurguladı.
Bu önemli bir saptama idi.
Bir de Güngörmedi, bugüne kadar mesleği dışında birçok sosyal derneklerde görev almış.
Bu siyasette önemli bir avantaj.
Bu dernekler kanalıyla farklı kesimlerden insanlarla görüşme imkanı olmuş, ufku genişlemiş Edirne halkına daha geniş açıdan bakma fırsatı bulmuştur.
Bu yönü de ilçe başkanının başarısında önemli bir etken olacaktır.
Sözüm özü,CHP’nin merkez ilçe başkanı adayı bu görüntüsüyle partide farklı bir profil oluşturacak.
Eğer rahat çalışma ortamu bulur, statükocular tarafından çalışması engellenmezse Güngörmedi ile CHP büyük kazanç sağlayacak, partinin dışa açılması sağlanmış olacaktır.
Kimse bunu anlamadı fakat aslanda CHP’nin yeni politik anlayışı bu .
İktidar olabilmek için bunun yapmak , oy oranının artırmak zorunda. O da tıpkı İstanbul mahalli seçiminde olduğu gibi bilinçli ve donanımlı bir kadro ile tüm halkı kucaklamakla sağlanabilir.
Güngörmedi’de böyle bir izlenim edindim.
--------------------------
AĞIZDA GEVELEMEDEN SÖYLENMELİ
Bakıyoruz çevremizde halkın bir bölümü bir yerlerden bazı kurumlardan şikâyetçi kimisi mahalli yöneticilerden bazıları resmi kurumlardan, odalardan şikayetçi. Bunların birçoğu dayanağı olmayan kulaktan duyma suçlardan türeyen mesnetsiz yakınmalar.
Aslında, bölgemizde şikâyet edilmesi çözümüne katkı sağlanması gereken konuların olduğu muhakkak.
Bunlar her zaman ilgili yerlere belgeleri ve gerekçeleri gösterilerek yapılması en doru yol olduğu halde halkımız bunu birbirine dedikodu şeklinde duyurmayı uygun görüyor. Bu şikâyetlerde gerçeklerin saptırılması sorunların çözümünü de zora sokuyor.
Genellikle bir şikâyetin nasıl yapılacağı nasıl sağlıklı sonuç alınacağı konusunda izlenmesi gereken yollara gerek duymayıp bunları sokak ağzı ve dedikodu şeklinde duyurmayı daha emin yol olarak görüyoruz.
Bu durum sorunların çözümünü daha da zora sokuyor. Bu tutarsızlık , birlik ve beraberliğin olmaması ilimizdeki sorunların Ankara’da çözümünü açmaza sokuyor.
Sonra da ilimize hizmetlerin az olmasından yakınıyoruz. Bunda yerel basının da suçu yok diyemeyiz.
Bizler demokratik kitle örgütlerinin desteğini alarak Edirne’ye gerekli bir hizmet üzerinde odaklanıp bunu üst makamlara taşısak o sorunun çözümü daha kolay olmaz mı?
Biz bu birlikteliği bir türlü sağlayamıyoruz. Sonunda da işlerin olmadığından yakınıyoruz. Biz önce iğneyi kendimize sonra çuvaldızı başkasına batıralım.
----------------------
KENTİN DOĞUSU DA HAVA AKIMINA KAPANACAK
Edirne, çarpık yapılaşma sonucu önde gelen kirli iller arasına girmeye aday.
Kentimize en çok hava akımının geldiği, kentin havasını temizleyen kuzey bölgesinde yüksek apartmanlarla kaplanması sonucu Buçuktepe yöresinden gelen hava akımından kentin yeni yerleşim alanları faydalanamıyor. Yüksek binalar Edirne’nin yeni yerleşim alanlarına gelecek hava kirliliğini önleyecek kuzey rüzgarlarını engelliyor.
Bu yetmiyormuş gibi, şimdi de Edirne’ye doğudan gelebilecek rüzgarın önü kesilmek isteniyor.
Buralara da yapılacak çok katlı apartmanlarla Edirne’nin en önemli rüzgar koridorları iyice kapanmış olacak şehrin doğu kesiminde yapılaşmaya hız verildi. Bu durumda Edirne’yi daha kirli hava bekliyor.
Edirne üzerinde biriken kirli havanın temizlenmesi için batıdan ve güneyden esecek rüzgarı beklemek zorunda kalacağız.
Şehir plancılarımız, Edirne halkına bu kadar zararı dokunacak yapılaşmaya nasıl izin veriyorlar? Edirne’yi kirli havalı kent haline getirmek kime yarar sağlayacak.? Bunun zararını özellikle kış günleri nefes almada zorlanan yeni yerleşim bölgesindeki Edirne halkı çekiyor
***********************************************
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
AVRUPA GEZİSİNE ÇIKAN İLK PADİŞAH ABDÜLAZİZ HAN’DI
Tarihimizde Avrupa gezisine çıkan ilk Padişah Abdülaziz Han oldu. 21 Haziran 1867 günü Fransa İmparatoru 3. Napolyon’un çağırısı üzerine deniz yoluyla Avrupa’ya gitti.
Fransa’nın Tulon kıyı kentine çıkarak Paris’e geldi. Burada uzun süre kaldı. Uluslararası Paris sergisini gezdi. İki ülkeyi ilgilendiren konularda görüşmeler yaptı.
İngiltere Kraliçesi Viktorya’nın konuğu olarak Londra’ya da gitti.
Viyana, Budapeşte ve Rusçuk’a uğradı. 7 ağustos 1867’de ülkesine döndü. Abdülaziz'in Türk hükümdarı kişiliğiyle yurt dışına ilk kez çıkışı Türk dış ilişkileri açısından önemli bir olaydı.
--------------------------
FIKRA
İMKÂNSIZ KARICIĞIM
Kadın ölüm halindeydi Son anlarda, kocasına vasiyetini bildirdi.”Bak kocacığım ben ölür ölmez. En çok bir hafta içinde yeniden evlenmeni istiyorum.
Yalnız senden bir ricam var….Bir sürü yeni kürklerim, yeni elbiselerim var.
Tamamını yeni karına ver giysin. Sakın ihmal etme. Böylece beni hatırlarsın”
Adam çaresizlik içinde başını salladı:
-“Bu imkansız karıcığım zira senden sonra evleneceğim kadının bedeni senden iki numara daha büyük..
Senin elbiselerin dar gelecek”
-----------------------
ÖZLÜ SÖZ
Nefreti nefretle yok etmek değil, nefreti saygıyla yok etmek hüredir
YUGOSLAV ATASÖZÜ