Baharın güzel yüzünü gösterdiği güzel günlerdeyiz. Bakıyoruz park ve bahçelerde çiçekler açmış. Bu güzelliklere karşın sokağa çıkması engellenen yaşlılar bu güzelim baharı evinin pencereden veya balkondan seyretmekle yetiniyor. Eve uzun süre kapanmak işkenceye döndü. Bu sıkıntılı ortamda günler günleri kovalıyor. Yaşlılar ise evlerinde her an hava raporu gibi yayınlanan coranavüvis haberlerini izlemekle zaman tüketiyor. Üstelik bu çilenin de ne zaman son bulacağı belli değil. Ne yazık ki, insan yaşamı söz konusu.

 Toplumca katlanmak zorundayız. Bu ölümcül mikrobun da nereden bulaşacağı meçhul. Mikrobun bulaşmasını engellemek uğruna her şeyden şüphelenip adeta paronayak olacağız. Herhangi bir şeye eliniz dediği zaman aman mikroskop bulaşmasın diye ellerini sürekli yıkanmak zorunda kalıyorsun. Bu tür monoton yaşam insanın rüyasına giriyor.Günlerin evlerde dört duvar arasında geçirmek zorunda kalmak işkenceden farksız. Özellikle böyle doğanın uyandığı, bahar aylarının geldiği zamanda bu  yaşam daha da zorlaşıyor. Böyle güzel günlere bir daha erişeceğimizi kim garanti edebilir. Dünyanın gelişen teknolojisi beraberinde insan yaşamını da tehlikeli hale getiriyor. Her şeye gücünün yeteceğini savunanlar tüm imkanlarını kullanmalarına rağmen bu ölümcül hastalığın çaresini bulamıyor. Bu illetin daha ne kadar can alacağı belli değil. Özellikle evlerinde mahsur kalan, sokağa çıkıp ihtiyaçlarını giderecek kimsesi olmayanlar için bu yaşam daha da çekilmez duruma geliyor. İnsanların hastalık korkusuyla başkalarından yardım istemesi güç. Herkes bu hastalık korkusuyla insanlar yardımdan çekiniyor. Bu durumu görüp gelecekten endişe ediyorsun. Kara mizah yapmak istemiyorum fakat durum bu. Bundan böyle insanlar mikrop bulaşır endişesiyle birbirine yaklaşamaz hale gelecek. Anlı şanlı her şeye hakim olduğunu söyleyen bilim insanları bu mikrop karşısında aciz kaldı. İnsanın aklına bu mikrobun yaygınlaşmasında insanların rolü yok mu diye sorası geliyor

Gerekli önlemler alınmaz dünyada düzen böyle devam ederse bu belaların tekrarı dünyada toplumsal olaylara neden olabilir. Aç kalan insanlar yasağı dinlemez duruma gelir.

İŞLERİ ÇOK ZOR

Edirne de Aile ve Sosyal Politika İl Müdürlüğünde görev yapanların bu günlerde işleri çok zor. Bu müdürlüğün sorumluluğunda olan çocuklara, yaşlılara, engellilere, kimsesiz ve korumasız olanlara, şiddet mağduru olan kadınlara, mültecilere, evsiz yurtsuz olanlara, 65 yaşının üstünde olan vatandaşlara evlerinde

bakım ücreti verilen engellilereve aileleriyle yatılı kuruluşlarda bakılan toplam 700 kişiye, evine gitmeksizin 20 gün süre ile sabit vadiye sistemi ile eş ve çocuklarından mahrum kalıp görevinin başında kalan, psikolog, ısosyolog, sosyal hizmet uzmanı, bakım elemanları, öğretmen, çocuk gelişimcisi, hemşire, din görevlisi, ek dersli, idareci, şoför, teknisyen, memur, işçi, temizlik personeli, güvenlik görevlisi, veri hazırlama personeli, kaloriferci bu kutsal görev uğruna canını ortaya koyup Edirne merkez ve ilçelerinde görevi başında. Onların işleri çok daha zor, Özellikle huzurevinde görev daha da çileli.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.