Çimen kokuları duyulmaya başlayınca İlkbahar kendini hissettirmeye başlar artık.
Mart ayı her ne kadar Bahar olarak kabul edilmeyip “ kazma kürek yaktıran ay” olarak adlandırılsa da çok fazla etkili olamaz bundan sonra.
Cemreler düştü ve Bahar hissedilmeye başladı artık.
Gönüllerde ve beyinlerde Baharı yaşayabilirseniz zaten gelmiştir Bahar.
Geçenlerde bir arkadaş ile Askeri Gazino, DSİ Tesisleri ve Trakya Üniversitesi tesislerinin bulunduğu alanda araba ile gezerken eski günler geçti gözümün önünden.
90 lı yılların başı emekliliğimin ilk yılları.
Emekliliğin tadını çıkarmak için hiçbir iş ile ilgilenmediğim yılların başı.
Sonbahar mevsimi ve bazen söğütlükte bazen de DSİ bahçesinde kendimize çektiğimiz balık ziyafetleri geldi geçti gözümün önünden.
Değme balık ustalarına taş çıkartacak kabiliyette olan Edirne sporun Müdürü rahmetli Ercan Aca’nın nefis ızgara lüferler ve sonrasında folya kâğıtta pastırma ziyafetini hatırladım hemen.
Her zaman bir araya geldiğimiz PTT Baş Müdürü Mustafa Ünal, Edirne spor Teknik Direktörü Basri Uzunca ve Edirne spor Yöneticisi Ayhan Dağlı ile her yemekte söylediğimiz şu söz ile cevabı gelirdi gündeme.
“Edirne’de sonbahar çok güzel arkadaş” hemen arkadan biri cevap verir “Edirne’nin nesi güzel değil ki”
Gerçektende güzel bir şehirde yaşıyoruz.
İçinden nehirler akan, tarih ve kültür kokan böyle bir şehir çok az bulunur sanırım.
Yüce yaratana ne kadar hamdetsek azdır.
Hemen aklıma dünya iyisi meslektaşım dostum ve arkadaşımız rahmetli Saim Metin hocamın şiiri gelir ve mutlaka okurdum;
“Nice şehirler gördüm kocaman kocaman
Senin için Edirnem başım dönüyor inan
Sevgilerim sanadır, sevdalarım hep sana
Sevdim seni Edirnem,çok sevdim kana kana”
Ne kadar da güzel anlatmış Edirne’yi sevgili Saim Metin.
Ruhun şad olsun sevgili dostum.
İşte o günler hafızamda canlanınca ayni duyguları yaşadım yine ve Mart ayının başında Sonbaharı andık.
Sonbahar hüzündür aslında.
Yaprak dökümü zamanı bir karamsarlık ve bedbinlik dönemidir.
Ama buna rağmen bu ay Edirne’de güzeldir.
Mart ayının sonu yaklaştığında havalar iyiden iyiye ısınacak ve Edirne’mizin Söğütlük ve Saray içi mesire alanları yine dolup taşacak.
Ticari anlamda İlimizi ziyarete gelenlerin bırakacağı paralar insanlarımızı rahatlatacak yine.
Çünkü Edirne esnafı zor durumdadır ve dışarıdan getirilen Pazar ve marketler eliyle dışarıya giden paraların bir bölümünü Ramazan ve bu aylarda çıkarma gayreti içinde olacaklar. vesilesiyle geri çekebilme gayreti içinde olacaktır.
Hiç değilse ziyaret eden yabancıların yapacakları alış veriler ile biraz olsun nefes almış olacaklardır sanırım.
Ticari anlamda da sonbaharı ve kışı yaşayan Edirne esnafı da bu mevsim değişikliği ve ziyaretler nedeniyle rahat bir nefer alacaktır.
O zaman “Baharı bekleyen kumrular gibi” şarkısını söylemekte yarar var sanırım.
Haydi hep birlikte..
