Akşam Gazetesi’nin ‘Dolandırıcının Ağa Babası’ başlıklı haberine göre; Ahmet Çetin’in kendisini Edirne MİT Bölge Müdürü olarak tanıtarak bir işadamına 10 Milyon TL karşılığında ‘hayali TOKİ arazisi’ sattığı iddia edildi. 2017 yılındaki Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağalık ihalesini kazanan ancak ödeme yapmadığı gerekçesiyle unvanı elinden alınan Çetin’in gözaltına alındığı bilgisine ulaşıldı. Çetin’in haberde ‘Tarihi Kırkpınar Yağlı Güreşleri Ağası’ olarak tanıtılmasına tepki gösteren Kırkpınar Kültürünü Yaşatma ve Geliştirme Derneği Başkanı Alper Yazoğlu, Çetin’in Ağa olarak anılmaması gerektiğini ifade etti.
“ÇETİN’İN AĞALIK UNVANI YOK!”
Kırkpınar Kültürünü Yaşatma ve Geliştirme Derneği Başkanı Alper Yazoğlu, konuyla ilgili yaptığı açıklamada, “Daha öncede Kırkpınar Ağalığı birileri tarafından kullanılmıştı. Bir kadın ağalık ihalesine girmiş ve ‘Hanım Ağa’ diye ünlü olmuş hatta milletvekili seçilmişti. Tabii ki bu durumlar Kırkpınar’ın tarihi değerini ve büyüklüğünü gösteriyor ama birileri tarafından da istismar ediliyor maalesef. 2017 yılında Ahmet Çetin ihaleye gireceğinde biz kendisini tanımıyorduk. ‘Kimdir?’ diye soruşturduğumuzda, bu gibi durumlarla itham edildiğini duymuştum ama kesin bir şey olmadığı için bir yorum yapmadık o dönem. Ama sonradan paranın bir kısmını ödedi, bir kısmını ödeyemedi. Rezil oldu, çekti gitti. Yani dolayısıyla bu arkadaşın ağalık unvanı falan yok. Bu kişinin Kırkpınar Ağası olarak tanıtılmasını kesinlikle doğru bulmuyoruz.” ifadelerini kullandı.
“KIRKPINAR AĞASI OLARAK ANILMAMALI”
Kırkpınar Ağalığının kolay bir makam olmadığını vurgulayan Yazoğlu, “Bu iş sadece parayla da olmaz. Yıllar önce Edirne Gençlik ve Spor İl Müdürü İbrahim Fazlıoğlu vardı. Ünal Erkan Vali’ydi, ben de Kırkpınar Ağasıydım. İlk toplantıda; ‘Kırkpınar Ağalığı sadece parayla olmaz. Kişilerin, kişilikleri, geçmişleri birikimleri, kültürleri araştırılmalı ve Ağalık yapacak kişiler bu unvana layık olmalı’ demişti Sayın Fazlıoğlu. Vali Ünal Erkan da bu sözlere sonuna kadar katılmıştı. Nitekim bu sözlerin doğruluğu da zaman zaman çok net ortaya çıkıyor bu gibi durumlarda. Ben Kırkpınar Ağalığı yaptım. Edirne Belediyesi beni onurlandırdı, Sarayiçi’ne heykelimi dikti. Daha sonra Güreş Federasyonu’nda Yağlı Güreşten Sorumlu Asbaşkanlık yaptım. Sonra Geleneksel Spor Dalları Federasyonu kuruldu. Onun başkanı seçildim. Şu anda da Kırkpınar Kültürünü Yaşatma ve Geliştirme Derneği’nin Başkanıyım. Tabi bu süreçte birkaç tane münferit olay yaşadık. Bu olay da işin tuzu, biberi oldu. Kırkpınar Ağalık bedelini ödemiş olsa bile, yapmış olduğu bazı davranışlardan dolayı biz hiçbir zaman Ağa olarak benimsememiştik zaten. Çetin, Kırkpınar Ağası olarak anılmamalı.” dedi.
Kerem Filiz
