Edirne Kent Konseyi Yürütme Kurulu adına basın açıklaması yapan Ziya Gökerküçük şu ifadeleri kullandı:
“MASKE EDİNME KONUSU ZAMANLA KİŞİLERE BIRAKILDI”
“Bilindiği gibi dünyayı egemenliği altına alan Coronavirüs salgını sonrasında birçok önlemler alınmış ve yeni uygulamalar hayata geçmiştir. Bu yeni yaşam kurallarına uyumda kentlilerimizin yerel ve merkezi idarelerin önerilerine büyük ölçüde sadık kalmış olması hepimizin başarısıdır. Yine bilimsel yetkililerden öğreniyoruz ki bu salgından korunmak ‘kendimizi korumakla’ olacaktır. Bu da Maske, Mesafe ve Hijyenik kurallarına uyumla olacaktır. Salgının başladığı zamanlarda yerel ve merkezi kurumlarımızı maske dağıtma yarışına girmişlerdi ve bir olumluluk idi. Zamanla maske konusu gündem dışı olmuş ve maske edinme sadece vatandaşların derdi olup kişilere bırakılmıştır. Bilim insanlarının ve idarecilerimizin dediğine göre maske kullanımının sürekli olacağı görünüyor. Psikologlara göre; hayatı tehdit eden salgın ve benzeri olaylarda sürecin uzaması insanların kendini güvende hissetme duygularını giderek daha ağır şekilde bozmaya başlar. Salgının yalıtılma, karantina ve sosyal ilişkileri kısıtlama zorunluluğu yalnızlık duygusunu körükler. Yalnızlaşma; grubu bir arada tutan, aidiyet hissini koruyan ve gelecek için güvence veren bir güce inanarak, güvenerek başa çıkılabilecek bir durumdur. Eğer böylesi yapılar inandırıcılıklarını sürdüremezler ve tersine korumakla sorumlu olduklarını suçlamaya başlarlarsa, bireylerin özgüvenleri hızla düşer. Yalnızlık, çaresizlik ve zayıflık hisleri yoğunlaşır ve geleceğe olan umut körelmeye başlar. Bu hal moral çöküntüdür. Moral çöküntü bireyin başa çıkma, direnme gücünün kırılmasını ve kendisini daha da yalnız, kimsesiz ve güçsüz hissetmesini kolaylaştırır. Moral çöküntü, teslimiyete dönüştüğünde ise mutlaka kayıplar yaşayacağı, zorluğun üstesinden gelemeyeceği giderek sağ kalamayacağı, bir geleceğin artık olamayacağı duygu ve düşüncelerinin önünü açar. Bu nedenle; özellikle çalışan ve toplum içinde olmak zorunda olan yurttaşlarımız çok sık maske yenilemesi yapmak zorundadır. Bu bir maliyet getirdiği kadar yoksul insanlarımıza bir yük olmaktadır. Bu durumda da moral çöküntü başlayabilmektedir.”
“MASKE VEREREK ARACA BİNİLMESİNİ SAĞLAYAN ETUS ARAÇLARI SAYGINLIĞI ARTTIRIR”
“Birçoğumuz biliyor ve görüyoruz ki; her gün yenilenmesi gereken maskeler maalesef yıkanıp temizlenip kullanılmaktadır. Salgının yayılmasının önlenmesinde zorunlu olan maske, özellikle kent içi ulaşımda olmazsa olmazdır. Kent içinde toplu ulaşımı sağlayan araçlara maskesiz binmek yasak olup mesafe kurallarına da uyulması zorunludur. Ancak bizlere gelen şikâyetlerin fazlalığından da anlıyoruz ki toplu ulaşım araçlarında maske yüzünden sık sık tartışmalar yaşanmaktadır. Birçok işyeri veya kamu kurumu kendi alanlarına giren kişilere girişte maske dağıtma ve dezenfektan sıvıları bulunan sağlıklı ortam yaratmayı görev bilmiştir. Olması gereken de budur. Bu nedenle kentimizde toplu ulaşımı sağlayan ETUS araçlarına ‘maskesi olmadığı için alınmayan yolcu’ yerine ‘maskesi olmayana maske vererek araca binilmesini sağlayan ETUS araçları’ kentin ve idarecilerinin saygınlığını arttıracaktır. Bunun sonucunda kazanan kent ve ETUS olacaktır. Çünkü sağlıklı ortam yaratıldığını gören kentliler de özel araçlarını bırakacaktır ki bunun sonucunda kentte trafik yoğunluğu düşecek, kirlilik oranı azalacaktır. Toplu taşıma sistemi (ETUS) yanında öğrenci, işçi, çalışan ve benzeri servis araçlarında da aynı özenin gösterilmesi ve bunun takibi önemlidir. Ulaşım araçlarında maske, mesafe ve hijyenik ortam kentin sağlığı açısından en önemli göstergedir. Bu ortamı sağlayacak olan ise bizlerin uygulamalara uyması kadar yetkili kurumların da denetimi ve maskeye, dezenfektan sıvılara kentlilerin ulaşımını sağlamaktır. Biz Edirne Kent Konseyi olarak; kentlilerden gelen gözlem ve talepleri değerlendirerek kentlilere kurallara uymalarını öneririz. Resmi ve özel kurum-kuruluşlar ile yerel-genel idarelerin de özellikle mağdur ve yoksul kesimlerin maske ve hijyenik sıvıya ulaşımının sağlanmasını bekliyoruz. Bu talebimiz ile ilgili dilekçemizi Belediyemize ve toplu ulaşım sistemi (ETUS) yönetimine verdik. Basın yoluyla da diğer ilgili kurumlara ve makamlara görevlerini yapmaları konusunda çağrı yapıyoruz. Ancak en önemli konu da kentlilerimizin kurallara uyması, önlemlerini alması ve yetkili birimleri görevlerini yapmaları konusunda uyarmalarıdır.”
