CHP’nin 24 Haziran seçimlerindeki Cumhurbaşkanı Adayı Muharrem İnce dün Edirne’yi ziyaret etti. Muharrem İnce, cuma namazını Selimiye Cami’de kıldıktan sonra Edirne Belediye Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada geçtiğimiz günlerde Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan ile ilgili ortaya çıkan görüntülerin sorulması üzerine konuşan Muharrem İnce, “ Türkiye bunlara alışık. Seçime 2-3 gün kala bunlar artık sıradan olaylar oldu. Her aday için yapılan şeyler. ‘Ne istediler de vermedik’ diyenler, ‘Bitsin artık bu sıla hasreti’ diye övgüler düzenler, meclis kürsüsünden FETÖ için ağlayanlar, onun büyük bir ilim adamı olduğunu anlatanlar bize ders veremezler. Yani kardeşi FETÖ’den tutuklu Bakan varsa bu ülkede, darbenin 2 numaralı isminin ağabeyini büyükelçi olarak atıyorlarsa, onlardan alacak FETÖ dersimiz yok. Kendilerine baksınlar. Onları Vali, General yapan, onlar adına üniversite açan, onun için methiye düzerek ağlayanlar önce kendilerine baksınlar.” Dedi.
“HERKES KENDİNE YAKIŞANI YAPAR”
Muharrem İnce, Edirne Belediye Başkanlığı ziyaretinin ardından Saraçlar Caddesi’nde düzenlediği miting ile Edirne halkına seslendi. Edirne halkının yoğun ilgi gösterdiği mitingde Muharrem İnce’den önce Edirne Belediye Başkanı Recep Gürkan, Demokratik Sol Parti’nin Edirne Belediye Başkan Adayı Hayri İdin ile birlikte sahneye çıktı. Burada bir konuşma yapan Gürkan,“Biliyorsunuz dünden beri bu seçimi kaybedeceklerini anlayanlar İstanbul’da Ekrem İmamoğlu’na, Ankara’da Mansur Yavaş’a, İzmir’de Tunç Soyer’e, Edirne’de Recep Gürkan’a saldırıp saldırıp duruyorlar. Herkes kendine yakışanı yapar, bizde kendimize yakışanı yapıyoruz. Bizi cumhuriyetin aydınlık yolundan, Atatürk’ün izinden hiç kimse koparamadı hiç kimse de koparamayacak. Karşınızda CHP’nin ve elbette millet ittifakının belediye başkan adayı olarak ben ve DSP’nin adayı Hayri İdin arkadaşımla beraberiz. Dün akşam Hayri İdin arkadaşım beni aradı ve yapılanlardan ne kadar üzüntü duyduğunu, çirkin iftira kampanyasına Edirne’de kimsenin itibar göstermeyeceğini ve bir demokratik solcu olarak, bir Atatürkçü olarak yanımızda olduğunu söyledi. Ben gelip senin elini tutacağım dedi. Yaşasın sosyal demokrasi, yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.” Dedi.
“BAS ALTI OKUN ÜSTÜNE KURTUL BU İLLETTEN”
Nasılsınız be iyi misiniz diyerek konuşmasına başlayan Muharrem İnce, “Pazar günü sandık başındayız. Gideceğiz sandık devletten, oy pusulası devletten, mürekkep devletten, mühür devletten bas altı okun üstüne kurtul bu illetten diyeceğiz. Sanki biz ilk kez seçim yaşıyoruz. 1930’dan beri belediye seçimi yaşıyoruz. Türkiye’de belediyeler 1850’den beri var. Bu 19’uncu belediye seçimimiz. Bu güne kadar pek çok rahmetli olan siyasetçi, bu seçimleri yaşadı. Ama yendi ama yenildi. Rahmetli İsmet Paşa, Adnan Menderes, Turgut Özal, Demirel, Ecevit, Erbakan, Türkeş, Erdal İnönü, hepsi rahmetli oldu. Hiç kimse meydanlara gelip de bu bir beka seçimidir demedi. Hiç kimse bak benim istediğimi seçmezseniz, onu görevden alırım ha demedi. Hiç kimse belediye seçimiyle devletin geleciği arasında bir bağ kurmadı. İlk kez birisi geliyor diyor ki; ‘Bu bir beka seçimidir.’ Ne demek beka seçimi? Bu şu demek; Türkiye’nin başı belada, Türkiye her an batabilir, Türkiye zor günler yaşıyor demek istiyor. Şimdi siz bir Avrupalı yatırımcı olsanız, bu serhat şehrimizde bir yatırım yapmak isteseniz korkarsınız. Ya dersiniz Türkiye’nin cumhurbaşkanı Türkiye’nin beka problemi olduğunu söylüyor. Harcamayayım dersiniz. Bankada bir paranız olsa yine harcamazsınız.”Dedi.
“BEKA PROBLEMİ VAR DEMEK KÖTÜLÜK YAPMAKTIR”
Türkiye’nin beka problemi olduğunu söyleyenlerin bu ülkeye kötülük yaptığını belirten Muharrem İnce, “Üç tane oyu fazla almak için Türkiye’nin beka problemi var demek, bu ülkeye kötülük yapmaktır. Eğer bekasa, ordumuz zayıf mı? Ordumuz görevini yerine getiremiyor mu? Ordumuz zayıfsa söylesin bize, hepimiz askere gidelim. Başından beri söylüyorum bu bir beka değil, bu bir zeka seçimidir diye başından beri söylüyorum. Seçim yaklaşırken meydanlarda insanların, politikacıların konuşması gereken iki şey olmalıdır. Ya tencereyi konuşmalıdır, mutfağı konuşmalıdır. Mutfakta aş mı pişiyor, taş mı pişiyor? Bunu konuşmalıdır. Tencerede et mi kaynıyor, dert mi kaynıyor bunu konuşmalıdır. Ya da geleceği konuşmalıdır. Bakın Türkiye Cumhuriyetinin olduğu bölge dünyanın en sorunlu bölgesi. Dünyadaki sorunları yüz kabul edersek, yetmişi bizim bölgemizde. Yirmisi Çin denizi etrafında, onu Güney Amerika’da. Bu coğrafyada ordumuz güçlü olmalıdır. Devletin iki yüz yıllık projeleri olmalıdır.” Diye konuştu.
“MEMLEKETİN GELECEĞİ ÇAYLA, KEKLE BELİRLENİRSE BEKA PROBLEMİMİZ OLUR”
Bu memleketinin geleceğinin bedava çay ile belirlenirse o zaman beka sorunu olacağını söyleyen Muharrem İnce, “24 Haziran seçimleri öncesinde kuantum dedim, gelecek dedim uzay teknolojisi dedim, nano teknoloji dedim, yapay zekâ dedim. Arkadaş çıktı bedava çay var, kek var dedi. Eğer bu memleketin geleceği çayla, kekle belirlenirse emin olun bizim beka problemimiz olur. Bakın önümüzdeki beş yıl içinde yapay zekânın katma değeri 14 trilyon dolar olacak. Bunun 7 trilyon dolarını Amerika Birleşik Devletleri alıyor. 4 trilyona yakınını Çin alıyor. Türkiye ise sıfır alıyor. Önümüzdeki on yıl içerisinde tarım değişecek. Dünyada sanayi değişiyor. Elinizdeki akıllı telefonların hiçbirini beş yıl içinde kullanamayacaksınız. Yep yeni teknolojiler geliyor. İletişim, sanayi, tarım, eğitim, sağlık, akıllı fabrikalar gündemde.” Dedi.
“NASIL OY VERECEKSİN SENİ SOYANA”
Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, nasıl oy vereceksin seni soyana diyen Muharrem İnce, “ Yep yeni bir dünya var önümüzde. Meydanlarda bunu konuşmamız lazım. Meydanlarda geleceği konuşamıyor, nano teknoloji diyemiyor, meydanda robotlardan bahsedemiyor, yapay zekadan bahsedemiyor. Meydanda bu günü de konuşamıyor. Mesela patlıcanı konuşamıyor, domatesi konuşamıyor, soğanı konuşamıyor, patatesi konuşamıyor. Bu seçimin sloganı bir tane kardeşim. İsteyen istediğini yazsın, Muharrem İnce’nin sloganı bir tane. Yiğit muhtaç olmuş kuru soğana, nasıl oy vereceksin seni soyana. Slogan bu. Et bitti, süt bitti, yumurta bitti, biber, patlıcan bitti, domates bitti, patates bitti, soğan bitti. İkinci Dünya Savaşı’nda soğan bitmedi. Darbelerde soğan bitmedi. Anarşi döneminde, ekonomik krizlerde soğan bitmedi bunların döneminde soğan bitti soğan. Patates bitti, soğan bitti, vicdan bitti, bereket bitti.
“KENDİSİ KİLOSU 8 BİN LİRALIK BEYAZ ÇAY İÇİYOR”
İnsanların 100 gram çaya mahkum edildiğini söyleyen Muharrem İnce, “Milletin kafasına taş atar gibi çay atıyor. Sonra da millet 100 gram çay için kavga edince ‘eyvah eyvah’ diyor. Sen milleti 100 gramlık çaya mahkum ettiğin için kendine mi ‘eyvah eyvah’ diyorsun? Arkadaş Rizeli. Millete Rize çayı atıyor ama kendisi kilosu 8 bin liralık beyaz çay içiyor. Nasıl Rizelisin sen? Memleketi bu hale getirenler, bu memleketi kurtaramaz. Sen getirmişsin bu hale zaten! Problemin kendisi, problemi çözemez.” Diye konuştu.
“RECEP’İN KÖPRÜSÜNDEN BEDAVA GEÇİRSİN”
AK Partiye oy verenlere seslenen İnce, “AK Partiye oy veren kardeşlerime sesleniyorum. Bir örnek vereyim. Buradan motosiklete bin. Boğaza geldin. Demirel’in yaptığı birinci köprüden geç, 3,5 lira verirsin. Özal’ın Fatih Sultan Mehmet Köprüsü’nden geç, 3,5 lira verirsin. Orsmangazi Köprüsü’ne gel, 72 lira ödersin. A benim güzel kardeşim, Demirel’inki, Özal’ınki neden 3,5 lira da Erdoğan’ınki 72 lira? Soyuluyoruz, soyuluyoruz! Onun için karşı çıkacaksın. Çıkıp sırat köprüsünden geçme garantisi veriyorlar. Allah’ın köprüsünden sizi beleş geçirmeyi garantileyenler önce Recep’in köprüsünden bedava geçirsin de görelim. Recepler karışmasın ha! Bahçeli’nin işine benzemesin. Recep de 5 harfli.” Dedi.
“BENDEN ÖNCE BUZDOLABI YOKTU DEDİ”
Erdoğan’ın İstanbul’a suyu ben getirdim dediğini belirten Muharrem İnce, “‘İstanbul’a suyu ben getirdim’ dedi. Ondan önce yalaktan mı içiyorduk? ‘Benden önce ilaç yoktu’ dedi, otlarla idare ediyorduk. ‘Benden önce köprü yoktu’ dedi, salla geçiyorduk. ‘Buzdolabı yoktu’ dedi, ağaç kovuğunda saklıyordunuz Meriç kenarında değil mi? Allah’tan size gelip ‘Selimiye’yi ben yaptım’ demedi.” Diye konuştu.
“İŞTE TÜRKİYE BU
Cebinden 200 TL’lik banknot çıkartan Muharrem İnce “Bu Türkiye’deki en büyük banknot. 2009 yılında çıktı. 10 yıl önce bu banknot tedavüle girdiğinde bununla 135 dolar alıyordunuz. Bugün ise 35 dolar alabiliyorsunuz. İşte Türkiye bu.” Dedi.
“ALTI OKUN ÜSTÜNE ÇAKACAKSIN OYU”
Bir oyun önemine vurgu yapan İnce, “Pazar günü sandığa gideceksiniz. İzmir garanti mi, garanti. Edirne garanti mi, garanti. Öyle olmaz. Hiçbir yer garanti değildir, her yer garantidir. Oyunu bölmeyeceksin, geleceksin altı okun üstüne çakacaksın oyu. Şunu düşüneceksin; bir çivi bir nalı kurtarır, bir nal bir atı kurtarır, bir at bir yiğidi kurtarır, bir yiğit bir memleketi kurtarır. Senin bir oyunla belediye başkanlığı gitmez ama 1 oyunla bir belediye meclisi üyeliği gider. Kırgınlık küskünlük yok. Ben kırgın olmuyorsam siz nasıl oluyorsunuz. Edirne’ye Türkiye rekoru yakışır.” Diye konuştu.
Barış Karapaça
