Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, son açıklanan veriler ışığında pandemi sürecine ilişkin değerlendirmelerde bulunmak üzere dün basın toplantısı düzenledi. Başta 14 gün tam kapanma olmak üzere çeşitli önlemler alınması gerektiğini yineleyen Prof. Dr. Altun, radikal önlemler alınmaması durumunda vaka sayılarındaki artışın devam edeceğini belirtti.
“KIRMIZI İLLER 17’DEN 39’A YÜKSELDİ”
Edirne Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Gürcan Altun, vaka durumuna ilişkin tabloyu projeksiyonla renklendirdiklerinde kırmızıya dönen illerin sayısının 17’en 39’a çıktığını belirterek, “Her iki haftada bir verilerin durumuna göre bu haritanın renklerinin güncelleneceği söylenmiş olmasına rağmen, aradan dört hafta geçti ama herhangi bir renk değişimi olmadı. Bir projeksiyonla hareket ettiğimizde, son hafta açıklanan verilere göre bakıldığında haritanın durumu bu aşamaya gelmiş durumda. Burada kırmızıya dönen iller 17'den 39'a çıkmış. Dikkat ederseniz diğer illerin renkleri de değişmiş. Mavi ile gösterilen 14 il varken şu anda mavi ile gösterilen sadece 1 il var.” dedi.
“OLGU SAYILARI ARTMAYA DEVAM EDİYOR”
Olgu sayılarındaki artışın devam ettiğini söyleyen Prof. Dr. Altun, “Grafik son 2 haftada daha yatay seyrediyor ama yatay seyretmesi olgu sayılarının azaldığı anlamına gelmiyor, olgu sayıları hala artıyor. Edirne yüzde 107 iken komşu iller Çanakkale, Tekirdağ ve Kırklareli'nin renklerinin turuncu olduğunu, çok kısa zamanda renklerinin değişip, oranlarının artacağını beklediğimizi söylemiştik, süreç bizi yanıltmadı.” ifadelerini kulandı.
“AŞI TEMİNİNDEKİ KAOS DEVAM EDİYOR”
Aşı temininde yaşanan kaosun devam ettiğini belirten Prof. Dr. Altun, “Virüsün insandan insana bulaşmasının durması, yani salgının bitmesi için toplumun virüse karşı belli oranda bağışıklık kazanması gerekir. Bu oran her salgın için farklıdır. Koronavirüs salgını için yüzde 70 toplumsal bağışıklık gerekiyor, durması için. Toplumsal bağışıklığın gelişmesinin iki yolu vardır. Birincisi toplumun etkene karşı bağışıklık kazanacak kadar etkenle enfekte olması yani hastalanması gerekir. İkincisi de aşılanma yolu. Toplumsal bağışıklık için olsa bile hastalığın yayılması istenmez, zira faturası çok ağırdır. Dolayısıyla salgını durdurmanın tek yolu, bilim insanlarının önerdiği toplumsal ve bireysel önlemlerin uygulanmasına devam edilmesi koşuluyla, en kısa süreçte insanlarımızın aşılanmasıdır. Ne yazık ki, ülkemizde aşı temini konusunda kaos devam etmektedir. Bir hafta önce AB tarafından yapılan açıklamada; ülkemize 1,5 milyon doz Pfizer-Biontech aşısı ihraç edildiği belirtilmiştir. Sayın Bakan, ancak bir hafta sonra 1,4 milyon aşının geldiğini duyurmuştur. Geldiği söylenen ve gelen aşılar aynı gurup mudur, yoksa halka duyurulmayan 1,5 milyon doz aşı nerededir? Sayın Bakan daha önceki açıklamalarında, 50 milyonu Mart, 50 milyonu Nisan ayında teslim edilmek üzere 100 milyon Çin-Sinovac aşının bağlantısı yapıldığını belirtmişti. Mart ayının sonuna gelmemize rağmen henüz bu aşıların geldiği hakkında bir açıklama yoktur.” şeklinde konuştu.
“KAPANMA ŞART!”
1 Mart’ta başlayan normalleşme sürecinin ardından vaka sayılarının 2 katın üzerine çıktığının altını çizen Prof. Dr. Altun, “Edirne'de 107'den 219'a çıkmış, 2 katı artış olmuş olgularda. Türkiye genelinde 71'den 144'e ulaşmış, 2 katından fazla. Bu, normalleşmenin zamanında ve doğru yapılmadığını gösteriyor bize. Olgu sayıları hala artıyor ve hızla 3'üncü dalgaya doğru gidiyoruz. Ülkemiz geneli açısından da, Edirne yereli açısından da. Sahadan edindiğimiz bilgilere göre yine hasta sayısı ne yazık ki son 2 haftadır artıyor ve artmaya da devam ediyor. İyi tarafı ilimizdeki hastanelerde bir yoğunluk artışı olmasına rağmen yatak doluluk oranları ve yoğun bakımlar açısından herhangi bir sorun şu anda görünmüyor. Ama gerekli önlemler alınmazsa 3’üncü dalga kaçınılmaz bir şekilde bizleri bekliyor. En az 14 günlük bir kapanma, mümkünse iki 14 gün yani 28 günlük bir kapanmayla olabildiğince bu hastalığı sınırlama altına almamız gerekiyor. Kapanma şart. Başka yolu gözükmüyor. Bu hızla devam ederse sıkıntı. Şu anda Dünya Sağlık Örgütü tarafından 15 tane mutant (varyant) virüs tespit edilmiştir. Ülkemizde varyant virüs araştırmasına ilişkin bir çalışma yok. Bu kadar hızlı bulaşan, vaka sayısının arttığı bir yerde bizim ülkemiz kaynaklı varyantların da olabilmesi mümkündür.” ifadelerine yer verdi.
Kerem Filiz
