“Tek suçu kadın olmaktı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, 11 Şubat 2015 akşamı evine dönmek için bindiği midibüsün sürücüsü tarafından cinsel tacize uğrayan, daha sonra vahşice öldürülen Özgecan Aslan'ı rahmetle andıklarını belirterek, “3 yıl önce Türkiye bir vahşete uyandı. Özgecan'ın tek suçu kadın olmaktı, tek suçu o minibüste tek başına olmasıydı. Sadece ve sadece kadın olduğu için hayatı, umudu, geleceği yok edildi” dedi.

“Tek suçu kadın olmaktı”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, 11 Şubat 2015 akşamı evine dönmek için bindiği midibüsün sürücüsü tarafından cinsel tacize uğrayan, daha sonra vahşice öldürülen Özgecan Aslan'ı rahmetle andıklarını belirterek, “3 yıl önce Türkiye bir vahşete uyandı. Özgecan'ın tek suçu kadın olmaktı, tek suçu o minibüste tek başına olmasıydı. Sadece ve sadece kadın olduğu için hayatı, umudu, geleceği yok edildi” dedi.

Emre SEDEF
Emre SEDEF
10 Şubat 2018 Cumartesi 10:05
“Tek suçu  kadın olmaktı”

    Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Edirne İl Kadın Kolları Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, vahşi Güvenilir Bahis Siteleri bir cinayete kurban giden Özgecan Aslan'ın ölümünün 3. yılı nedeniyle anma mesajı yayınladı. 
Mesajında, ne dünyada ne de ülkemizde kadına yönelik uygulanan terörün, şiddetin son bulmadığına dikkat çeken Gegeoglu, “Türkiye'de kadınların hayatı maalesef pamuk ipliğine bağlı. Adaletin sağlanmadığı bu ülkede; cezasızlık politikası kadın cinayetlerinin, tacizin ve tecavüzün giderek artmasına neden oluyor. Topluma yön veren, topluma örnek olması gereken isimlerin kadınlar hakkındaki talihsiz açıklamaları da ne yazık ki son bulmuyor. Kadınlar giyimleri, davranışları, kahkahaları nedeniyle adeta suçlu ilan edilmeye devam ediyor.  Kadına karşı uygulanan her türlü şiddet normalleştirilmeye çalışılıyor” dedi.
Türkiye'nin 3 yıl önce bir vahşete uyandığını ifade eden Gegeoğlu, “20'sinde bir çiçekti Özgecan Aslan. Bir annenin evladıydı. Okuyacaktı. En büyük hayaliydi psikolog olmak. Belkide şiddete, zorbalığa uğrayan birçok kadının kalbine dokunacaktı. İzin vermediler. Tek suçu kadın olmaktı çünkü. Annesinin bin bir emekle büyüttüğü Özgecan, çıktığı o yolculuktan hiçbir zaman dönemedi. Sadece bir kadın olduğu için zorla bedenine sahip oldular, sadece bir kadın olduğu için hayatına son verdiler. Bir vahşete uyandı bütün bir Türkiye… Yaşanan en büyük acılardan biriydi bu. En büyük utançtı, en büyük insanlık suçu. İlk değildi elbette; son da olmadı. Özgecan'ı kaybettiğimiz o günden bu güne başka Özgecanların yitip gitmesine engel olamadık. Biz kadınlar sokaklara çıktık, sesimizi duyurduk ama erkek egemen bu toplumda değiştiremedik hiçbir şeyi… Biz değildik çünkü değişmesi gereken. Biz değildik; pembe otobüslerle yolculuk yapması gereken. Kadını aşağılayan, kadını hor gören, kadını küçümseyen bu zihniyet son bulmadıkça; ölüme mahkumdu kadınlar. Bizim fıtratımızda yoktu şiddet, bizim fıtratımızda yoktu tecavüz, bizim fıtratımızda yoktu cinayet. Bizim fıtratımızda özgürce yaşamak var… Hayatın her anını, hakettiğimiz gibi…” 
 

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.